Erol YARAŞ
Köşe Yazarı
Erol YARAŞ
 

CHP de bitti demeden yarış bitmeyecek!

31 Mart yerel seçimlerinin ardından her siyasi partinin gündemi kendi içerisinde farklılık gösteriyor. AK Parti almayı ummadığı bir sonucun nedenlerine, CHP kazandığı başarıyı devam ettireceği yol haritasına, İYİ Parti ise olağanüstü kurultay ile genel başkanlık seçimine odaklanmış durumda. Gazeteci Erol Yaraş, siyasette yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi… Olağanüstü kurultaya sayılı günler kala, İYİ Parti İzmir’in ‘hesaplaşma’ sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? İYİ Parti İzmir’den Müsavat Dervişoğlu da genel başkanlığa aday oldu ve 76 delege oy kullanacak. Burada önemli olan İzmir bazında çok büyük hesaplaşma olacak. Çünkü kurultayda görevden alınan il başkanı Sinan Bezircilioğlu ve onun ekibi oy kullanacak. Hatta istifalar oldu, yedekleri bile Sinan Bezircilioğlu belirledi. Sinan Bezircilioğlu ile Müsavat Dervişoğlu’nun ilişkisine baktığımız zaman da her ne kadar seçimlere doğru araları düzeliyormuş gibi bir hava yaratılsa da bu tamamen görüntüydü. Aralarında kırılmış testinin çatlağı duruyordu ve hiçbir zaman yapıştırılamadı. Hatta Dervişoğlu, kongrede çok ağır sözler sarf etti, “Kim bu, ben bu kişiyi partide bile görmedim” dedi. Tabii ki bunlar unutulacak laflar değil. Dervişoğlu, daha sonra bunları düzeltecek girişimlerde de bulunamadı. Sinan Bezircilioğlu ve ekibini kucaklayıcı bir siyaset yolu izlemedi. Bezircilioğlu’nun Ümit Özlale ile olan tartışmasında bile tarafsız gibi gözükmeye çalıştı, ancak görevden alınmasını sağladı. İl başkanı olarak da kendi istediği Ülkü Doğan’ı atadı. İstedikleri kadar Müsavat Dervişoğlu’nu desteklerini söylesinler, il başkanı ve yönetiminin oy verme yetkisi yok. Hatta bununla ilgili bir anekdot anlatayım; delegelerle ilgili ön seçim yapılacağı zaman birisi köy köy dolaşıp kendini tanıtmaya çalışıyor. Kahvenin birine gidiyor, aday devamlı kahveciyi övüyor. Dışarı çıkıyorlar, arkadaşları adaya diyor ki, köyde hiç kimsenin yüzüne bakmadın, neden devamlı kahveciyi övdün diyorlar. O da diyor ki, orada bir oy vardı, o da kahveciydi diyor. Şimdi İzmir’de de 76 oy var ama Dervişoğlu’nun oyları değil. İzmir teşkilatının kesinlikle Müsavat Dervişoğlu’na oy verme gibi bir düşünceleri yok, bunu zaten söylüyorlar. Eğer Dervişoğlu kaybederse bilsin ki İzmir’de yapmış olduğu yanlış siyasetin faturasını ödemiş olacak. Türkiye çapında farklı bir İYİ Parti karşımıza çıkacak, İzmir ise ilginç olaylara sahne olacak.  27 Nisan’da da hep birlikte neler olacağını göreceğiz. EKONOMİK KOŞULLAR CHP’YE BAŞARI GETİRDİ CHP’nin Türkiye çapında kazandığı başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci parti olmasının ana sebebi tamamen tencere olayıydı. Bundan önceki seçimlerde tencere çok mu iyiydi diye sorabilirler, evet şu anki durumdan bir derece daha iyiydi. Ancak bu son dönemde emeklilerin geldiği durum, alım gücünün düşmesi CHP’ye tarihindeki 3’ncü başarıyı getirdi. Bülent Ecevit, SHP ve bir de bu dönemde CHP oy patlaması yaşamıştır. CHP’nin üzerinde yaklaşık yüzde 10-12 emanet bir oy var. Bu oy, içinde bulunduğumuz ekonomik koşulların getirdiği bir patlamanın eseri. CHP İÇİN 4 YIL ÇOK ÖNEMLİ Size göre CHP İzmir’de başarı yakalayabildi mi? İzmir özelinde bakacak olursak, bütün siyasi analistler ve yorumcular dahil herkes AK Parti'nin en az 6 ilçeyi alacağını söylüyordu. Bunu 11-12 ilçeye bile çıkaranlar vardı. Bir tek Menemen'i alabildi. Bunun nedeni taban ittifakından dolayı yaşandı ve AK Parti hiç ummadığı bir sonuçla karşılaştı. Türkiye genelinin dışında İzmir’deki sonuçlara bakacak olursak, CHP’nin oy kaybı var. Geçmiş dönemde yüzde 60-70’leri bulduğu ilçelerde 50-56’larla seçimi kazandı. Burada CHP İzmir yönetiminin ve belediye başkanlarının oturup düşünmesi gerekiyor. İzmir’de CHP’ye küskün bir seçmen var. Belediye başkanlarının bundan sonra küskün İzmir seçmeninin güvenini kazanacağı çalışmalar yapması gerekiyor. Bu nedenle büyükşehir ve 28 ilçe başkanlarına büyük görevler düşüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ilk haftasına baktığımızda, toplumla özdeşleşebilecek, ekmek ve suda güzel adımlar attı. Vatandaşların cebine hitap edebilecek çalışmaları bir an önce hayata geçirdi. Eminim ulaşımda da bir düzeltme yapacağını düşünüyorum. Öte yandan seçmenin beklentisi yüksek ve bu yüksek beklentiyi genel seçimlere kadar, 4 yıl süresince zirvede tutup o beklentilere cevap vermeleri lazım. Eğer o beklentilere cevap vermezlerse, 4 yılı kötü geçirirlerse, ummadıkları sonuçları alabilirler. SİYASET SATRANÇ OYUNUNA SAHNE OLACAK Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında “Biz bitti demeden bitmez” diyerek, seçimlere dair en net açıklamasını yaptı. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Tayyip Bey, 22 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Yanında da çok iyi danışmanlar kadrosuyla çalışıyor. Bu ekipler de sahada çalışarak, şehir şehir, ilçe ilçe neden kaybettiklerinin raporları önüne geliyor. Elbette Tayyip Bey ‘Bitti demeden bitmez’, ancak CHP de ‘Bitti demeden bitmeyecek’. Çünkü 4 yılda CHP’li belediyelerin göstereceği performans, topluma dokunmaları Tayyip Bey’in yapacağı çalışmaların alternatifi olacak. Örnek olarak Ekrem İmamoğlu, bu seçimde de 1 milyon farkla kazandı. Çünkü İstanbullu, İmamoğlu’nun kendilerine iyi hizmet ettiğine, toplumla buluştuğuna, paraları çarçur etmediğine, vatandaşı koruyup kolladığına inandı. Aynı olayın daha farklısı Ankara’da gerçekleşti. Mansur Yavaş’ın çok farklı belediyecilik gösterdiği, halkın yanında yer aldığı, paraları savurup saçmadığı, geçmiş dönemde yapılan usulsüzlükleri yargıya taşıdı ve Ankaralı’nın ona emanet ettiği paraya sahip çıktığını gösterdi. CHP, Ankara ve İstanbul’da yakaladığı başarıyı, diğer kazandığı il ve ilçelerde de devam ettirirse CHP de bitti demeden bitmez. Bu durumda Tayyip Bey’in önümüzdeki 4 sene içerisinde emeklinin, asgari ücretlinin, dul ve yetim kesimin alım gücünü yükseltmesi gerekmektedir. Çünkü bunları yapacak olan hükümettir, Belediyeler sadece sosyal yardım yapabilir. Tarım kesimi, emekliler, işçiler Tayyip Bey’i bu seçimde bıraktı, öyle gözüküyor. Türkiye'de yaşanacak olan durum bir satranç oyunu gibi olacak. İki, üç hamle ötesini gören 4 yıl sonra ya da erken seçim olacaksa başarıyı elde edecek. Erken seçim olacağını mı öngörüyorsunuz? Bana göre Tayyip Erdoğan bambaşka bir koz oynayıp, yeniden parlamenter sisteme dönmek isteyebilir. Bu sistem yürümüyor diye, kuvvetli bir başbakanlık tahsis edip, temsilen cumhurbaşkanlığı mekanizması oluşturup bir dahaki seçimlerde başbakan da olmak isteyebilir. Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Ekleme Tarihi: 24 Nisan 2024 - Çarşamba
Erol YARAŞ

CHP de bitti demeden yarış bitmeyecek!

31 Mart yerel seçimlerinin ardından her siyasi partinin gündemi kendi içerisinde farklılık gösteriyor. AK Parti almayı ummadığı bir sonucun nedenlerine, CHP kazandığı başarıyı devam ettireceği yol haritasına, İYİ Parti ise olağanüstü kurultay ile genel başkanlık seçimine odaklanmış durumda.

Gazeteci Erol Yaraş, siyasette yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi…

Olağanüstü kurultaya sayılı günler kala, İYİ Parti İzmir’in ‘hesaplaşma’ sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İYİ Parti İzmir’den Müsavat Dervişoğlu da genel başkanlığa aday oldu ve 76 delege oy kullanacak. Burada önemli olan İzmir bazında çok büyük hesaplaşma olacak. Çünkü kurultayda görevden alınan il başkanı Sinan Bezircilioğlu ve onun ekibi oy kullanacak. Hatta istifalar oldu, yedekleri bile Sinan Bezircilioğlu belirledi. Sinan Bezircilioğlu ile Müsavat Dervişoğlu’nun ilişkisine baktığımız zaman da her ne kadar seçimlere doğru araları düzeliyormuş gibi bir hava yaratılsa da bu tamamen görüntüydü. Aralarında kırılmış testinin çatlağı duruyordu ve hiçbir zaman yapıştırılamadı. Hatta Dervişoğlu, kongrede çok ağır sözler sarf etti, “Kim bu, ben bu kişiyi partide bile görmedim” dedi. Tabii ki bunlar unutulacak laflar değil. Dervişoğlu, daha sonra bunları düzeltecek girişimlerde de bulunamadı. Sinan Bezircilioğlu ve ekibini kucaklayıcı bir siyaset yolu izlemedi. Bezircilioğlu’nun Ümit Özlale ile olan tartışmasında bile tarafsız gibi gözükmeye çalıştı, ancak görevden alınmasını sağladı. İl başkanı olarak da kendi istediği Ülkü Doğan’ı atadı. İstedikleri kadar Müsavat Dervişoğlu’nu desteklerini söylesinler, il başkanı ve yönetiminin oy verme yetkisi yok.

Hatta bununla ilgili bir anekdot anlatayım; delegelerle ilgili ön seçim yapılacağı zaman birisi köy köy dolaşıp kendini tanıtmaya çalışıyor. Kahvenin birine gidiyor, aday devamlı kahveciyi övüyor. Dışarı çıkıyorlar, arkadaşları adaya diyor ki, köyde hiç kimsenin yüzüne bakmadın, neden devamlı kahveciyi övdün diyorlar. O da diyor ki, orada bir oy vardı, o da kahveciydi diyor.

Şimdi İzmir’de de 76 oy var ama Dervişoğlu’nun oyları değil. İzmir teşkilatının kesinlikle Müsavat Dervişoğlu’na oy verme gibi bir düşünceleri yok, bunu zaten söylüyorlar. Eğer Dervişoğlu kaybederse bilsin ki İzmir’de yapmış olduğu yanlış siyasetin faturasını ödemiş olacak. Türkiye çapında farklı bir İYİ Parti karşımıza çıkacak, İzmir ise ilginç olaylara sahne olacak.  27 Nisan’da da hep birlikte neler olacağını göreceğiz.

EKONOMİK KOŞULLAR CHP’YE BAŞARI GETİRDİ

CHP’nin Türkiye çapında kazandığı başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci parti olmasının ana sebebi tamamen tencere olayıydı. Bundan önceki seçimlerde tencere çok mu iyiydi diye sorabilirler, evet şu anki durumdan bir derece daha iyiydi. Ancak bu son dönemde emeklilerin geldiği durum, alım gücünün düşmesi CHP’ye tarihindeki 3’ncü başarıyı getirdi. Bülent Ecevit, SHP ve bir de bu dönemde CHP oy patlaması yaşamıştır. CHP’nin üzerinde yaklaşık yüzde 10-12 emanet bir oy var. Bu oy, içinde bulunduğumuz ekonomik koşulların getirdiği bir patlamanın eseri.

CHP İÇİN 4 YIL ÇOK ÖNEMLİ

Size göre CHP İzmir’de başarı yakalayabildi mi?
İzmir özelinde bakacak olursak, bütün siyasi analistler ve yorumcular dahil herkes AK Parti'nin en az 6 ilçeyi alacağını söylüyordu. Bunu 11-12 ilçeye bile çıkaranlar vardı. Bir tek Menemen'i alabildi. Bunun nedeni taban ittifakından dolayı yaşandı ve AK Parti hiç ummadığı bir sonuçla karşılaştı. Türkiye genelinin dışında İzmir’deki sonuçlara bakacak olursak, CHP’nin oy kaybı var. Geçmiş dönemde yüzde 60-70’leri bulduğu ilçelerde 50-56’larla seçimi kazandı. Burada CHP İzmir yönetiminin ve belediye başkanlarının oturup düşünmesi gerekiyor. İzmir’de CHP’ye küskün bir seçmen var. Belediye başkanlarının bundan sonra küskün İzmir seçmeninin güvenini kazanacağı çalışmalar yapması gerekiyor. Bu nedenle büyükşehir ve 28 ilçe başkanlarına büyük görevler düşüyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ilk haftasına baktığımızda, toplumla özdeşleşebilecek, ekmek ve suda güzel adımlar attı. Vatandaşların cebine hitap edebilecek çalışmaları bir an önce hayata geçirdi. Eminim ulaşımda da bir düzeltme yapacağını düşünüyorum.

Öte yandan seçmenin beklentisi yüksek ve bu yüksek beklentiyi genel seçimlere kadar, 4 yıl süresince zirvede tutup o beklentilere cevap vermeleri lazım. Eğer o beklentilere cevap vermezlerse, 4 yılı kötü geçirirlerse, ummadıkları sonuçları alabilirler.

SİYASET SATRANÇ OYUNUNA SAHNE OLACAK

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında “Biz bitti demeden bitmez” diyerek, seçimlere dair en net açıklamasını yaptı. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tayyip Bey, 22 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Yanında da çok iyi danışmanlar kadrosuyla çalışıyor. Bu ekipler de sahada çalışarak, şehir şehir, ilçe ilçe neden kaybettiklerinin raporları önüne geliyor. Elbette Tayyip Bey ‘Bitti demeden bitmez’, ancak CHP de ‘Bitti demeden bitmeyecek’. Çünkü 4 yılda CHP’li belediyelerin göstereceği performans, topluma dokunmaları Tayyip Bey’in yapacağı çalışmaların alternatifi olacak. Örnek olarak Ekrem İmamoğlu, bu seçimde de 1 milyon farkla kazandı. Çünkü İstanbullu, İmamoğlu’nun kendilerine iyi hizmet ettiğine, toplumla buluştuğuna, paraları çarçur etmediğine, vatandaşı koruyup kolladığına inandı. Aynı olayın daha farklısı Ankara’da gerçekleşti. Mansur Yavaş’ın çok farklı belediyecilik gösterdiği, halkın yanında yer aldığı, paraları savurup saçmadığı, geçmiş dönemde yapılan usulsüzlükleri yargıya taşıdı ve Ankaralı’nın ona emanet ettiği paraya sahip çıktığını gösterdi. CHP, Ankara ve İstanbul’da yakaladığı başarıyı, diğer kazandığı il ve ilçelerde de devam ettirirse CHP de bitti demeden bitmez.

Bu durumda Tayyip Bey’in önümüzdeki 4 sene içerisinde emeklinin, asgari ücretlinin, dul ve yetim kesimin alım gücünü yükseltmesi gerekmektedir. Çünkü bunları yapacak olan hükümettir, Belediyeler sadece sosyal yardım yapabilir.

Tarım kesimi, emekliler, işçiler Tayyip Bey’i bu seçimde bıraktı, öyle gözüküyor. Türkiye'de yaşanacak olan durum bir satranç oyunu gibi olacak. İki, üç hamle ötesini gören 4 yıl sonra ya da erken seçim olacaksa başarıyı elde edecek.

Erken seçim olacağını mı öngörüyorsunuz?
Bana göre Tayyip Erdoğan bambaşka bir koz oynayıp, yeniden parlamenter sisteme dönmek isteyebilir. Bu sistem yürümüyor diye, kuvvetli bir başbakanlık tahsis edip, temsilen cumhurbaşkanlığı mekanizması oluşturup bir dahaki seçimlerde başbakan da olmak isteyebilir. Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.