30 Ağustos Zafer bayramımız kutlu olsun.
Savaş son şanstı.
Birileri, “yapacak bir şey yok. Ya İngilizler altında böyle aciz olarak yaşayacağız ya da öleceğiz” derken, bağımsızlığına düşkün olanlar, “yapacak çok şey var. Ya istiklal ya ölüm” diyordu ve diyecekti. Birileri teslimiyetçi iken diğerleri ne olursa olsun mücadele peşindeydi.
Mücadele edilsin ki, gelecek nesiller, bugünkü nesiller, bağımsız olarak kendine yetsin ve başkasının yönetimi altında aciz bir durumda kalmasındı.
Mustafa Kemal Paşa; en yakın arkadaşı Fethi Bey’i Avrupa başkentlerine göndermiş, son kez barışa şans vermişti. Ama özellikle güneşin batmadığı iddia edilen yerde emperyalizmden, kapitalizmden ödün verilmeyeceği anlaşılmıştı.
Mustafa Kemal Paşa; 1 Aralık 1921'de TBMM'de yaptığı konuşmada;
“Efendiler biz.... heyet-i umumiyemizce, heyet-i milliyemizce,
bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı,
ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı
heyet-i milliyece, savaşmayı caiz gören bir yolu takip eden insanlarız.” diyordu
Ve savaştık...
Savaştılar…
Büyük zaferdi. Gizliliğe en üstten alta herkes tarafından dikkat edilmişti.
Kimse bir şey anlamasın diye çay ziyafeti verilmiş, futbol karşılaşması planlanmıştı.
Sadece bir kişi anladı.
Anasına gitmişti. Elini öpmüştü.
Anlamıştı anası, önemli zamanlarda hep onu görmeye elini öpmeye gelirdi oğlu.
O kara bahtlı anası anlamıştı bir şeyler olacağını.
Oğlu ise planlamıştı önceden her şeyi.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK,
13 Ocak 1921 tarihinde TBMM'de Namık Kemal’in şiirini okuyup;
"Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini.(anasını)" dedikten sonra;
"İşte ben de bu kürsüden, bu Meclisin Başkanı sıfatıyla, Heyetinizi teşkil eden bütün milletvekilleri namına ve bütün millet namına diyorum ki;
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur elbet kurtaracak bahtlı kara maderini." diye sesleniyordu herkese...
Bulunmuştu kara bahtlı anasını kurtaracak.
Bulunmuştu Anadolu’yu kurtaran.
Kazanılmıştı Büyük Taarruz...
30 Ağustos 1922. Büyük Zafer….
9 Eylül'e giden gün.
Mudanya’ya ve Lozan’a giden gün...
29 Ekim'e giden gün...
Kutlu olsun.
BU GÜNLERE GELMEMİZDE KATKISI OLAN HERKESİ ANALIM...
Ve sadece şunu soralım kendimize.
KAZANMASAYDIK NELER OLURDU?
Emeği geçen herkese, saygı ve minnetle...