Havaların giderek soğumasını beklediğimiz ve kışın kendini göstereceği bu kış günlerinde hepimizin bazı ortak şikayetleri gelişiyor. Havaların daha erken kararması, güneşin kendini daha az göstermesi ve yağmurlar, halsizlik, isteksizlik, yorgunluk gibi sonuçlar doğurabilir ve bunların yarattığı mutsuzluk sonucunda da aşırı yemek yeme isteğinde artış yaşanabilmektedir.
Mevsim geçişleri metabolizma hızının değişmesine, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıklara davetiye çıkardığı için öncelikle vücut direncini arttırmamız gerekiyor. Bu dönemde vücut direncini arttırmak için A, C, E vitaminleri ile selenyum, çinko, magnezyum gibi mineralleri, omega-3 yağ asitlerinden yeteri kadar almak gerekir.
VİTAMİNLER HANGİ BESİNLER BULUNMAKTADIR?
Vücudumuzun alması gereken vitaminler şu besinlerde bulunmaktadır;
A vitamini; Yumurta, süt, balık, havuç, kayısı gibi sarı, domates gibi turuncu ve ıspanak, brokoli, kabak gibi yeşil sebze ve meyvelerde bulunur.
C vitamini; Yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kivi, kuşburnu gibi besinlerde bulunur.
E vitamini; Yeşil yapraklı bitkiler, yağlı tohumlar ve bunlardan elde edilen yağlar, sert kabuklu meyveler (fındık, ceviz, badem vb.) tahıl taneleri ve kuru baklagillerdir. Et, yumurta ve balıkta da bir miktar E vitamini vardır. Tohumların özünde (embriyosunda) yer alır. En zenginleri, yağlı tohumlardır.
Selenyum; Tüm deniz ürünleri, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak ve yumurta selenyum kaynaklarıdır. En iyi selenyum kaynağı Brezilya cevizidir.
Çinko; İstiridye, buğday ürünleri, susam ve ayçiçeği çekirdekleri, badem, yağsız et, tavuk, hindi, çinko kaynaklarıdır.
Magnezyum; Yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, muz, avokado, kakao, çikolata, fındık, ceviz ve kabak çekirdeği gibi yiyecekler magnezyumun önemli kaynaklarıdır.
Omega 3; Yağlı balıklar olan somon, ringa, sardalye, ton, uskumru, yağlı tohumlar olan ceviz, badem, soya filizi, keten tohumu, kuş üzümü ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
MUTLULUK VERİCİ BESİNLER
Havaların soğumasıyla birlikte vücut ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek için harcamış olduğu enerjiyi miktarını düşürür. Kilo almak istemiyorsanız aldığınız kalori ile yaktığınız kalorinin eşit olması gerekmektedir. Dolayısıyla mutlaka haftada 2-3 kez fiziksel aktivite yapılmalıdır.
Pişirme tekniklerimize de dikkat etmeliyiz. Izgara, buğulama, haşlama gibi pişirme yöntemleri kullanılmalıdır.
Alınan tüm toksinleri vücuttan uzaklaştırabilmek için 8-12 bardak su içilmelidir.
Kış aylarında genellikle güneşin kendini az göstermesi, karanlık ve kasvetli havalar bizleri mutsuzluğa sürükleyebilir. Kendinizi mutsuz hissettiğiniz anlarda muz, ceviz, fındık, badem ya da 1-2 parça bitter çikolatayı ara öğün olarak tüketebilirsiniz.
Yağmurlu bir havada taze demlenmiş kahve, en sevdiğiniz kitap veya film, battaniye üçlüsü de sizi aşırı beslenme isteğinizden uzak tutabilir.
Hepinize sağlıklı günler...