Erol YARAŞ
Köşe Yazarı
Erol YARAŞ
 

Tunç Soyer’in günahı neydi?

CHP MYK toplantısında yaşanan tartışmalardan sonra İzmir Büyükşehir ve ilçe adaylarının açıklanması haftaya ertelendi. Adayın geç açıklanmasından ve İzmir üzerinden farklı hesaplar yapılması İzmirli CHP seçmeninde rahatsızlık yaratıyor. Gazeteci Erol Yaraş, CHP’de yaşanan olayları ve İzmir Büyükşehir için ismi geçen Cemil Tugay’ın adaylığını değerlendirdi. CHP’deki dünkü MYK’da toplantısında Cemil Tugay’ın İzmir için ismi gündeme geldikten yaşanan olaylardan sonra tüm ilçeler ve Büyükşehir ertelendi.  Bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz? CHP’ye oy veren İzmirliler, bana göre Türkiye’nin en şanssız ve talihsiz seçmenleridir. Olaya şöyle bakalım; CHP’de adaylarda başarı oranı aranıyordu ve İzmir, çok titiz bir çalışmanın sonucunda büyükşehir başkan adayı ile ilçe adayları açıklanacaktı. Özgür Özel, dün MYK’ya Cemil Tugay’ın adını önerdi ve İzmir için kendisine yetki verilmesini MYK’ya teklif etti. Büyük tartışmalardan sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını tek başına belirleme yetkisi Özgür Özel’e verilmedi. Bu tartışmaların sonucunda da büyükşehir dahil tüm ilçelerin açıklanması önümüzdeki haftaya bırakıldı. Şimdi insan ister istemez şunu düşünüyor. Tunç Soyer’in günahı neydi? Niye aylardır Ankara’da kapınızda köle yaptınız? Eğer aday belirleme sürecinde kriter, vatandaş memnuniyeti ise, anketler ve yapılan hizmet ise Cemil Tugay bunların hiçbirine uymuyor. O zaman Tunç Soyer’i hangi kriterlerde elediniz? Cemil Tugay’ın hangi özelliği Tunç Soyer’den daha üstündü de Özgür Özel, İzmirlilere bu başarısız başkanı aday yapma gereği duydu. İzmirli CHP’lilere ve kerhen partiye oy verenlere bu Çin işkencesini neden yapıyorsunuz? Bu da şunu gösteriyor ki CHP yine aynı tas aynı hamam! Geçmiş dönemde olduğu gibi ‘ceketimi koysam kazanırım’ mantığı bu yönetimde de değişmemiş. Liyakat, beceri, başarı, anketlerde önde çıkma, İzmir’e gönderilen ekiplerin yaptığı değerlendirmelerin hepsi boş, bunların hepsi gösterişten başka bir şey değilmiş. Ankara’daki CHP kulislerini çok iyi bilen dostlarımla yaptığım görüşmelerde şunu gördüm ki, MYK’da görevli olan Deniz Yücel, Murat Bakan tamamen süs için orada oturuyorlar. Bu iki ismin de tek hedefi var, kendilerine yandaş olarak gördükleri bir iki ismin bazı ilçelerde görev almasını sağlamak. Onun dışında büyükşehir belediye başkanlığına kimin geleceği veya hangi kriterdeki kişinin gelmesi gerektiği hiç umurlarında olmamış. Veli Ağbaba da işin içine girince İzmir’i aynı geçen dönem olduğu gibi belli bölgelerde, belli şekillerde rant adı altında ama siyasi ama farklı bir beklenti altında paylaşmışlar. Özgür Özel, kankalık derecesinde bir arkadaşlığı olan Cemil Tugay’ı kurultaydan sonra söylediği tüm sözlerini inkar edercesine adeta tükürdüğünü yalayarak aday yapmak istemiştir. Ancak Özgür Özel’in evdeki hesapları tutmadı, MYK içinde bir isyan çıktı. Ve bunun neticesinde de İzmir ve tüm ilçeleri önümüzdeki haftaya ertelendi. Şimdi İstanbul dengesi de düşünülerek kartlar yeniden karılmaya başlandı. İzmir sil baştan belirlenecek ve maalesef İzmirli CHP’liler bu kaosun ortasında 4-5 gün daha kimlerin aday olacağı sancısıyla yaşayacak. MYK’da yer alan İzmirliler, İzmirli seçmeni tanımalarına rağmen MYK’da doğruları gündeme getirmediler mi? Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz? CHP yönetiminde altını çizerek söylüyorum, bir işe yaramayan iki tane MYK üyesi var. Birinci kişi Deniz Yücel. Zaten hasbelkader CHP sözcülüğünü de yapıyor. Ancak uzun süre yapacağını düşünmüyorum, en kısa sürede görevden alınacaktır. Diğeri de Murat Bakan. Bu iki ismin de İzmir ve İzmir’in geleceği umurlarında olmamıştır. Tamamen kendi siyasi rantları uğruna ve kendi adamlarından gelecek beklentiler uğruna iki üç tane ilçenin hesabını yaparak, Özgür Özel’e karşı hiçbir tavır sergilememişlerdir. Bunlarda İzmirli sevgisi, seçmene saygı ve İzmirlilere karşı herhangi bir sorumluluk duygusu beklemek mümkün değildir.  Buradan yola çıkarsak, Özgür Özel ve yandaşları önümüzdeki hafta da hala Cemil Tugay’da ısrar ederlerse, ben Tunç Soyer’in yerinde olsam bir dakika CHP’de durmam derhal istifa ederim.  Elbette herkesin farklı yetenek ve düşünceleri vardır ama masanın üzerinde bir Cemil Tugay varsa, her zaman Soyer’in İzmir Büyükşehir Başkanlığı’na karşı çıkmış bir insan olarak, o zaman vicdanen şu soruyu sorarım; “Tunç Soyer’in ne günahı vardı?”.  Tunç Soyer’den yeteneklerine, yönetim tarzına, ekonomik bilgisine, şehircilik anlayışına ve vizyonundan daha iyi birini aday gösterseniz tamam. Fakat Karşıyaka’yı berbat bir şekilde yönetmiş, kapısına icralar dayanmış, maaşlarını ödeyemez bir konuma gelmiş belediye başkanını Büyükşehir’e aday gösterirseniz, o zaman Tunç Soyer de haklı olarak genel başkana, “Tugay ile benim aramdaki farkı bana anlatın” diye sorma hakkına sahip olur. Son söz, bu süreç Deniz Yücel’in güvenilir bir adam olmadığını bir kez daha göstermiştir. Siyasete girdiği günden beri kendisiyle hareket eden başta Aziz Kocaoğlu olmak üzere tüm insanlara sırtını dönerek ve son dakikada onları satarak siyaset yapan Yücel, gerçek yüzünü bu sürede de gösterdi. Büyükşehir adayının seçilmesinde ve ilçelerin seçim sürecinde Deniz Yücel ile hareket ettiğini düşünen tüm adaylar hayal kırıklığı yaşadılar. Ve şu bir kez daha anlaşıldı ki, Deniz Yücel’in siyasette satamayacağı adam yoktur. Bu da CHP’nin İzmir’de geldiği kötü noktanın göstergesi Deniz Yücel’in kişiliğidir.
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2024 - Cumartesi
Erol YARAŞ

Tunç Soyer’in günahı neydi?

CHP MYK toplantısında yaşanan tartışmalardan sonra İzmir Büyükşehir ve ilçe adaylarının açıklanması haftaya ertelendi. Adayın geç açıklanmasından ve İzmir üzerinden farklı hesaplar yapılması İzmirli CHP seçmeninde rahatsızlık yaratıyor.

Gazeteci Erol Yaraş, CHP’de yaşanan olayları ve İzmir Büyükşehir için ismi geçen Cemil Tugay’ın adaylığını değerlendirdi.

CHP’deki dünkü MYK’da toplantısında Cemil Tugay’ın İzmir için ismi gündeme geldikten yaşanan olaylardan sonra tüm ilçeler ve Büyükşehir ertelendi.  Bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP’ye oy veren İzmirliler, bana göre Türkiye’nin en şanssız ve talihsiz seçmenleridir. Olaya şöyle bakalım; CHP’de adaylarda başarı oranı aranıyordu ve İzmir, çok titiz bir çalışmanın sonucunda büyükşehir başkan adayı ile ilçe adayları açıklanacaktı. Özgür Özel, dün MYK’ya Cemil Tugay’ın adını önerdi ve İzmir için kendisine yetki verilmesini MYK’ya teklif etti. Büyük tartışmalardan sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını tek başına belirleme yetkisi Özgür Özel’e verilmedi. Bu tartışmaların sonucunda da büyükşehir dahil tüm ilçelerin açıklanması önümüzdeki haftaya bırakıldı.

Şimdi insan ister istemez şunu düşünüyor. Tunç Soyer’in günahı neydi? Niye aylardır Ankara’da kapınızda köle yaptınız? Eğer aday belirleme sürecinde kriter, vatandaş memnuniyeti ise, anketler ve yapılan hizmet ise Cemil Tugay bunların hiçbirine uymuyor. O zaman Tunç Soyer’i hangi kriterlerde elediniz? Cemil Tugay’ın hangi özelliği Tunç Soyer’den daha üstündü de Özgür Özel, İzmirlilere bu başarısız başkanı aday yapma gereği duydu.

İzmirli CHP’lilere ve kerhen partiye oy verenlere bu Çin işkencesini neden yapıyorsunuz? Bu da şunu gösteriyor ki CHP yine aynı tas aynı hamam! Geçmiş dönemde olduğu gibi ‘ceketimi koysam kazanırım’ mantığı bu yönetimde de değişmemiş. Liyakat, beceri, başarı, anketlerde önde çıkma, İzmir’e gönderilen ekiplerin yaptığı değerlendirmelerin hepsi boş, bunların hepsi gösterişten başka bir şey değilmiş.

Ankara’daki CHP kulislerini çok iyi bilen dostlarımla yaptığım görüşmelerde şunu gördüm ki, MYK’da görevli olan Deniz Yücel, Murat Bakan tamamen süs için orada oturuyorlar. Bu iki ismin de tek hedefi var, kendilerine yandaş olarak gördükleri bir iki ismin bazı ilçelerde görev almasını sağlamak. Onun dışında büyükşehir belediye başkanlığına kimin geleceği veya hangi kriterdeki kişinin gelmesi gerektiği hiç umurlarında olmamış. Veli Ağbaba da işin içine girince İzmir’i aynı geçen dönem olduğu gibi belli bölgelerde, belli şekillerde rant adı altında ama siyasi ama farklı bir beklenti altında paylaşmışlar.

Özgür Özel, kankalık derecesinde bir arkadaşlığı olan Cemil Tugay’ı kurultaydan sonra söylediği tüm sözlerini inkar edercesine adeta tükürdüğünü yalayarak aday yapmak istemiştir. Ancak Özgür Özel’in evdeki hesapları tutmadı, MYK içinde bir isyan çıktı. Ve bunun neticesinde de İzmir ve tüm ilçeleri önümüzdeki haftaya ertelendi. Şimdi İstanbul dengesi de düşünülerek kartlar yeniden karılmaya başlandı. İzmir sil baştan belirlenecek ve maalesef İzmirli CHP’liler bu kaosun ortasında 4-5 gün daha kimlerin aday olacağı sancısıyla yaşayacak.

MYK’da yer alan İzmirliler, İzmirli seçmeni tanımalarına rağmen MYK’da doğruları gündeme getirmediler mi? Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
CHP yönetiminde altını çizerek söylüyorum, bir işe yaramayan iki tane MYK üyesi var. Birinci kişi Deniz Yücel. Zaten hasbelkader CHP sözcülüğünü de yapıyor. Ancak uzun süre yapacağını düşünmüyorum, en kısa sürede görevden alınacaktır. Diğeri de Murat Bakan. Bu iki ismin de İzmir ve İzmir’in geleceği umurlarında olmamıştır. Tamamen kendi siyasi rantları uğruna ve kendi adamlarından gelecek beklentiler uğruna iki üç tane ilçenin hesabını yaparak, Özgür Özel’e karşı hiçbir tavır sergilememişlerdir. Bunlarda İzmirli sevgisi, seçmene saygı ve İzmirlilere karşı herhangi bir sorumluluk duygusu beklemek mümkün değildir. 

Buradan yola çıkarsak, Özgür Özel ve yandaşları önümüzdeki hafta da hala Cemil Tugay’da ısrar ederlerse, ben Tunç Soyer’in yerinde olsam bir dakika CHP’de durmam derhal istifa ederim. 

Elbette herkesin farklı yetenek ve düşünceleri vardır ama masanın üzerinde bir Cemil Tugay varsa, her zaman Soyer’in İzmir Büyükşehir Başkanlığı’na karşı çıkmış bir insan olarak, o zaman vicdanen şu soruyu sorarım; “Tunç Soyer’in ne günahı vardı?”. 

Tunç Soyer’den yeteneklerine, yönetim tarzına, ekonomik bilgisine, şehircilik anlayışına ve vizyonundan daha iyi birini aday gösterseniz tamam. Fakat Karşıyaka’yı berbat bir şekilde yönetmiş, kapısına icralar dayanmış, maaşlarını ödeyemez bir konuma gelmiş belediye başkanını Büyükşehir’e aday gösterirseniz, o zaman Tunç Soyer de haklı olarak genel başkana, “Tugay ile benim aramdaki farkı bana anlatın” diye sorma hakkına sahip olur.

Son söz, bu süreç Deniz Yücel’in güvenilir bir adam olmadığını bir kez daha göstermiştir. Siyasete girdiği günden beri kendisiyle hareket eden başta Aziz Kocaoğlu olmak üzere tüm insanlara sırtını dönerek ve son dakikada onları satarak siyaset yapan Yücel, gerçek yüzünü bu sürede de gösterdi. Büyükşehir adayının seçilmesinde ve ilçelerin seçim sürecinde Deniz Yücel ile hareket ettiğini düşünen tüm adaylar hayal kırıklığı yaşadılar. Ve şu bir kez daha anlaşıldı ki, Deniz Yücel’in siyasette satamayacağı adam yoktur. Bu da CHP’nin İzmir’de geldiği kötü noktanın göstergesi Deniz Yücel’in kişiliğidir.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.