Türkiye'nin içinde bulunduğu durumda neler yapılmalı, acil ne gibi önlemler alınmalı?
Mevcut hükümet geçmişte yoklukların, kuyrukların olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz günlerde dostumla sohbet ederken, 70'li yıllardan bahsettik. Şöyle bir cümle kullandım, 'Evet eskiden yokluk vardı bu ülkede ama cebimizde paramız vardı, kuyruğa gidip alabiliyorduk. Ancak şimdi raflarda mal var, cebimizde para yok' dedim. Ülkede olay çok farklı bir boyuta geldi.
İktidar ve muhalefet elbette siyasal anlamda birbirlerinin açıklarını yakalayıp, yıpratacaklar. Muhalefet iktidara gelmeye çalışacak, iktidar durumunu korumaya çalışacak. Ancak 'Filler tepişirken olan çimenlere olur' diye bir laf vardır, ben şu anda çimen olarak Türk toplumunu görüyorum. Siyasal kurumların, bir an evvel kendilerine çeki düzen vererek, hiç olmazsa 5-10 yıllık ciddi projeksiyonlar yaparak, başta tarım olmak üzere, ekonomide, hukukta şu anda Türkiye'yi rahatsız eden konularda bir an evvel tedbirler alarak, Türkiye'nin önünü açmak zorundadır. Yoksa bu mutsuzluk devam edecektir.
Başka bir konu da tartışılan asgari ücret başta olmak üzere iyileştirmeyi mevcut hükümetin mutlaka düşünmesi lazım. Eylül-Ekim dediğimiz zaman da seçime 7-8 ay gibi bir süre kalmış oluyor. Türkiye'nin bu yoksulluklar içinde bir seçimi zor kaldıracağını düşünüyorum.
İstatistiksel rakamlara göre Türkiye'de 1 milyon doların üzerinde parası olan kişi sayısı 80 bin kişi, normal sıkıntısı olmadan yaşayan insan sayısı da 250-500 bin arasında düşünülüyor. Onun için bir an evvel bu rakamlara bakarak bizi yönetenlerin tedbir alması gerekiyor.
Metropoll araştırma anket çalışmasına göre Türkiye'nin gidişatı 'kötüye gidiyor' diyenlerin oranı yüzde 71, 'iyiye gidiyor' diyenlerin oranı yüzde 22. Anket sonuçları hakkında siz ne söylemek istersiniz?
Türkiye'nin gidişatını 'iyi' diye tanımlamak toplumun birçok kesimine haksızlık olur. Başta Cumhurbaşkanımız ve iktidar eskiden kabul etmezdi, ancak şu anda ülkenin bazı zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtiyorlar. Türkiye çok ilginç bir süreçten geçiyor. Yaklaşık 15 yıldır, özellikle tarım konusunda, EGE TV olarak, daha sonra BEN TV olarak çok üstünde durduk. Tarımda yapılan yanlışların bir gün bu ülkenin bedelini ödeyeceğini, benim gibi sağduyu sahibi birçok insan o günlerde söyledi. Ne yazık ki mevcut hükümet, geçtiğimiz son haftalara kadar bu politikaları değiştirmeyi kabul etmedi. Hatta giden Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin çok önemli bir cümlesi var; “Ne kadar güzel, Türkiye'nin parası var ki ithal ediyor” dedi. Yani bu kadar kendini ithalata adamış bir Tarım Bakanı vardı. Tarımın dışında da beklenmedik olaylar üst üste geldi. Pandemi, daha sonra Ukrayna-Rusya savaşı ve Türkiye başta gıda, enerji olmak üzere köşeye sıkıştı. Bu sıkışmada da şöyle bir şey ortaya çıktı. Artık insanların gelirleri, giderlerini karşılayamaz duruma geldi. Bu da ankette yüzde 70'lik kesimin söylediği 'iyiye gitmiyor' düşüncesini ortaya çıkardı.
Pazarda manavda gördüğümüz, çok yüksek olan sebze meyve fiyatlarının düşeceğini öngörüyor musunuz?
Yaz aylarında belki biraz bazı sebzelerde düşme olabilir. Çünkü tarla tarımı başlayacak, ancak ondan sonra Eylül-Ekim ayı sonu fiyatların yeniden artacağını düşünüyorum. Bu sene çiftçi doğru düzgün ekim yapmadı, gübrelemedi. Bütün tarım kalemlerinde geçen seneki rekoltelerin hiçbirini yakalamamız mümkün değil. Bu da zaten geçinemiyor olan insanlara artı yükler getirecek.
KILIÇDAROĞLU'NUN HİÇBİR ŞANSI YOK!
Anketlere baktığımız zaman da AK Parti'yi 1.parti, CHP'yi 2.parti olarak görüyoruz. Size göre CHP oyunu neden artıramıyor?
Benim yıllardır CHP'lilere sorduğum sorulardan bir tanesidir. Yüzde 40'lardaki bir AK Parti'nin yüzde 30'lara düştüğünde seviniyorsunuz, ama siz hala son seçimde aldığınız oy seviyelerinin üzerine çıkamıyorsunuz. Bunun sebebini araştırdınız mı? Bu soruya CHP'liler de doğru düzgün cevap veremiyorlar. Çünkü CHP'nin Anadolu'dan oy alması mümkün değil. Bu yıllardır bilinen bir gerçek. CHP şu anda ne yaparsa yapsın, topluma göre inandırıcı siyaset yapamıyor. Anketlerde çıkan oy oranları onu gösteriyor. Baktığımız zaman kıyı kesimde CHP hala belli bir güçte, ama Anadolu'da oy alamıyor. Bu da şunu gösterir, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, eğer cumhurbaşkanlığına adaylığını koyarsa Recep Tayyip Erdoğan karşısında hiçbir şansı olmaz.
Vatandaşların ekonomik anlamda sıkıntıları varken, 2022 yazında iç turizmde beklenen ivme yakalanabilecek mi?
Yaz aylarında gecelik fiyatları 3-4 bin olan bütün oteller dolacak. Ama, orta halli insanların gideceği otellerde hep boşluklar göreceğiz. Çünkü dediğim gibi insanların alım gücü kalmadı. Evine ayda 1 kilo et alamayan insanın tatil aklına gelebilir mi? Bu mümkün değil... Elbette iç turizmde sıkıntılar olacak. Şöyle bir şey de olabilir, şayet dış turizm beklentileri karşılamazsa, iç turizmde yüksek taksit rakamlarıyla ucuz pazarlamalar yapılırsa, belki artış görülebilir. Ancak mazot fiyatları bu rakamlarda devam ederse, Rusya-Ukrayna savaşı devam ettiği sürece, iç turizmin pek parlak geçeceğini umut etmiyorum. Bunun ilk sinyalini de Ramazan Bayramı'nda göreceğiz. Bayramda eğer oteller dolarsa, net şekilde yazın ne olacağını görebiliriz.
YANGIN ÖNLEMLERİNDE BAKANLIK SESSİZ
Yaz ayları gelmeden orman yangınları başladı. Geçen sene yaşadığımız felaketin ardından bir daha yaşanmaması için toplum önderleri Tarım ve Orman Bakanı'na çağrıda bulunmaya başladılar. Son olarak EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Bakan Bey'e seslenerek, “Yangınlara hazır mıyız” diye sordu. Sizce Türkiye bu sene yangınlara karşı hazırlıklı mı?
Antalya, Alanya'ya kadar bütün kıyıları yıllardır gezmiş biri olarak, inanın şu anda konuşmaya nefesim yetmiyor, boğazım düğümleniyor. Çünkü o bölgelerin 50 yıl önceki hallerini çok net hatırlıyorum. Cennet gibi kıyı kesimimiz vardı, ama ne yazık ki önce betonlaşma, sonra da orman yangınlarıyla bu güzel sahil beldelerimizi yok ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Mayıs ayı geliyor, bu ülke hala orman yangınlarıyla mücadele edecek ne uçak, ne helikopter kiraladı ne de bu konuda halkı tatmin edici açıklamalar var. Yangınlar, sorumluluk sahibi Ender Yorgancılar gibi bir çok kişiyi rahatsız ederken, aynı zaman da vatandaşları da çok tedirgin ediyor. Çünkü geçen sene yüzbinlerce futbol sahası büyüklüğünde alanlarımız yandı. Bu sene de kalanların elden çıkmasını kimse istemiyor. Ne yazık ki orman bakanlığının herhangi bir girişimi, açıklaması veya insanları tatmin edecek bir çalışması yok. Bu sessizlik ister istemez bütün doğaseverleri, Türkiye'yi sevenleri düşündürüyor.