BEN HABER/ CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in ismi seçmende ve partililerde umut ışığı olarak doğarken, Kılıçdaroğlu’nun gidişiyle, onu destekleyen İzmir il yönetimi ve Tunç Soyer’in koltukları sallantıda olduğu siyaset kulislerinde yankılanmaya başladı. Gazeteci Erol Yaraş’ın CHP kurultayına ilişkin ve İzmir siyasetine dair değerlendirmeleri… Büyük çekişmelere sahne olan CHP kurultayını nasıl değerlendiriyorsunuz? Hiç kimse kusura bakmasın. Sezar’ın hakkı Sezar’a. Herkes bütün gazeteleri taradığı zaman şunu görür, Türkiye'de dip dalgasının beklendiğini söyleyen veya yazan bir iki gazeteden biriyiz. Biz Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaybedeceğini, CHP'li delegelerin sağduyusunun galip geleceğini, kendi vicdanlarıyla oy kullanma kabininde hesaplaşırken artık bir değişimin geldiğini hissedip ona göre oy vereceklerini söylemiştik. Şunu çok rahat söyleyebilirim ki, siz kahvaltı numarasıyla insanları bir araya toplayıp ellerinden zorla imza alırsanız, insanlar vicdanının sesini oy kabininde dinlerler ve ona göre oy verirler. Sözüm özellikle de İzmirli CHP il yöneticilerine... 56 tane üyeye baskı yapıp da 50'sinin imzasını öyle ulu orta almak, hepsinin Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verecekleri anlamına gelmediğini gördük. Zaten sandıkta İzmir'in 20'nin üzerinde delegenin Özgür Özel'i desteklediği biliniyor. Demek ki insanların iradelerine ve imzalarına ipotek koymakla bu işler olmuyormuş. KILIÇDAROĞLU SANDIĞA GÖMÜLDÜ Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışmayan Atatürk'ün partisi var demiştim. Özellikle Kılıçdaroğlu'nun danışman kadroları başta olmak üzere İzmir'e koyduğu aday dahil, partide Atatürk düşmanlığını yeni CHP diyerek, bu tipleri partide kök saldırmaya başlamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun 12-13 yıldır yaptığı dayatmacılığı daha önce de söylemiştim. Benim arşivime girenler yazılarımda şunu görürler ki, bizde seçim kaybedilmeden önce başka kaybedilince başka konuşmalar ve yazılar olmaz. Benim yazılarımı okuyanlar Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili düşüncelerimizi yaklaşık 8-9 yıldır bilirler. Ben daima Kemal Kılıçdaroğlu için “proje” demiştim ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra tam anlamıyla tescillenmiş oldu. Yani, bir proje ürünü olan Bay Kemal gitti. CHP’ye proje olarak monte edilen, partiye yenilikler yapıyorum adı altında esasında çok zarar veren bir genel başkandı. Şimdi, “düşmüş adamın arkasından konuşulur mu” diyenler olabilir, ben Kemal Bey genel başkan iken de bu eleştirilerimi aynen yapıyordum şimdi de bunları söylemeye hakkım var. CHP’li delegeler kurultayda en güzelini yaparak, sağduyu galip gelmesini sağlamışlardır. Bay Kemal daima, “Tayyip Bey’i sandığa gömeceğiz”, cümlesini çok sık kullanırdı maalesef kendi söylemiyle sandığa gömüldü. Bana göre CHP’nin önü açılmıştır, hatta daha da iddialı söyleyebilirim ki İzmir’de kurultaya kadar, “artık CHP’ye oy vermeyeceğim” diyen seçmenler artık bu saatten itibaren yeniden düşünmeye ve dönmeye başladılar.  Eğer Kılıçdaroğlu kalsaydı ve bir de İzmir’de Tunç Soyer aday gösterilseydi CHP’li birçok seçmen artık bu dayatmacılıktan bıktığı için ya sandığa gitmeyecekti ya da İYİ Parti’ye oy verecekti. Bu değişimle birlikte seçmen yeniden farklı düşünmeye başladı ve farklı kararlar verecektir.  SELİN SAYEK BÖKE İLE İZMİR KAYBEDİLİR İzmir’de de altını çizerek söylüyorum, başta büyükşehir olmak üzere belediye başkanlarından İzmirlilere rahatsızlık veren çok isim var. Bunların da değişmesi lazım... Özgür Özel, yepyeni ruhla, yepyeni kadrolarla İzmirlinin sağduyusuna saygı gösterirse İzmir’de yeniden “kale” anlamında tabir edilen bir başarı elde edilebilir. Fakat, İzmir için ismi geçen Selin Sayek Böke, gerçekten aday gösterilirse İzmirlinin çok büyük tepkisiyle karşılaşırlar. Çünkü Selin Sayek Böke ile ilgili de çok yazılarım var. Onunla ilgili de çok rahat konuşabilirim. 10 yıllık milletvekilliği döneminde İzmir’e 10 defa gelmemiştir. Mecliste İzmir ile ilgili bir tane soru önergesi vermemiş, İzmir’in sıkıntılarıyla ilgili de bir tane konuşma yapmamıştır. Baktığınız zaman İzmir ile herhangi bir bağı yoktur. Şimdi siz böyle bir kişiyi, ekipten diye İzmir büyükşehir belediye başkanlığı ile mükafatlandıracaksınız. Fakat bu İzmirliler’de bir hayal kırıklığı yaratacaktır. Buradan Özgür Özel’e bir İzmirli olarak sakın bu yanlışa düşmemesini öneririm. Çünkü artık İzmir, ahbap çavuşlarla yönetilecek bir şehir olmaktan çıkmak istiyor. Bugüne kadar ranta dayalı ilişkilerle ilçeler bir takım insanlar arasında paylaştırıldı. CHP’nin yeni genel başkanı çok güzel cümleler kurarak göreve başladı. İnşallah İzmirlinin sağduyusuna da saygı gösterir, İzmir’den iyi bir adayla, tecrübeli, İzmir’i iyi bilen, sıkıntılarına çözüm yolları önerebilecek bir adayla seçime girer. Yoksa Selin Sayek Böke gibi ya da ona benzer bir takım “Bizim adamımız” denecek bir dayatmacılıkla İzmirlilerin karşısına gelirse hayal kırıklığı yaşarlar ama bu sefer hayal kırıklığı CHP adına sandığa da yansıyabilir. AK PARTİ DOĞRU ADIM ATMALI İzmir’de CHP’liler adına yeniden bir umut doğmuştur. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ve Tunç Soyer ikilisiyle yola devam edilecek olsaydı, İzmir’de İYİ Parti’nin kazanma şansı çok yüksekti. Bir diğer seçenek de mantıklı ve İzmirlinin benimseyebileceği bir adayla ilk defa AK Parti İzmir’i alabilecek konuma geliyordu. Çünkü, almasının sebebi İzmirlinin AK Parti’yi tercih etmesi olmayacaktı, küskün CHP’lilerin sandığa gitmemesi bunu gerçekleştirecekti. Şimdi bu olasılık ortadan kalktı. AK Parti İzmir'i kazanmak istiyorsa, geçen iki seçim döneminde de hep İzmir dışından adaylarla yarışa girdi ve kaybetti. Birinde Binali Yıldırım, birinde de Nihat Zeybekci’yi aday göstererek sonuç alamadı. AK Parti de bu aşamadan sonra İzmir’de iddialı olmak istiyorsa İzmirlinin benimseyeceği, kabul edebileceği bir adayla seçmenin huzuruna çıkmak zorundadır. KARTLAR YENİDEN KARILIYOR Elbette kartlar yeniden karılıyor. Özgür Özel, Meral Akşener’e ittifak mesajları verdi. Kılıçdaroğlu, altılı masa döneminde Akşener’e karşı çok kırıcı olmuştu ve iki parti arasında bütün ipler kopmuştu. Şimdi diyaloglar yeniden başlayabilir. Rahmetli Demirel’in söylediği gibi siyasette 24 saat çok uzun bir süredir, kartlar yeniden karılacaktır. Yeniden karılan kartlarda çok daha farklı tablolarla karşı karşıya kalabiliriz. Çok farklı siyaset oluşumuna hep beraber şahit olacağız. Onun için CHP’liler adına söylüyorum. Bu dip dalgası CHP’ye hayırlı olmuştur. Atatürk’ün CHP’si yeniden gelme şansı yakalamıştır. Atatürk’ün CHP’sini yok etmeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu için bazıları “böyle gitmeyi hak etmedi” diyor ama bana göre, “Her insan ne yaparsa kendisine yapar” diye bir laf vardır. Eğer cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiği zaman dünyada örnek alınabilecek siyasetçiler gibi “Ben kaybettim artık ayrılıyorum” deseydi elbette alkışlarla çiçeklerle uğurlanacaktı. Hayatta hiçbir seçimi kazanamamış bir genel başkan olarak CHP’nin tarihinde yer alacaktır. Duvardaki resminin de altına yazılabiliyorsa hiçbir seçim kazanamayan tek genel başkanımız diye de uğurlanacaktır. İZMİR'İN RANTINI YİYENLER KARA KARA DÜŞÜNMEYE BAŞLADI Adaylar anlamında İzmir yansıması nasıl olur? İzmir’de adaylar bazında bakarsak Özgür Özel her ne kadar Manisa’daki konuşmasında İzmir İl Başkanı ile ilgili bir takım cümleler sarfetse de bu bana göre, toplumu ya da kendi tabanını yumuşatmak ve birleştirmek amaçlı söylenmiş bir takım cümlelerdir. Ben, gerçek anlamda Özgür Özel’in o kadar söylediği kadar, rahat bir şekilde Kılıçdaroğlu’nu ölesiye destekleyen, delegelere baskı yapan, imza vermeyenler hakkında her türlü lafı eden İzmir il yönetimi başta olmak üzere,  eski parti meclisinden ve milletvekili Rıfat Nalbantoğlu ile Tunç Soyer’in önümüzdeki günlerde CHP içinde kolay siyaset yapacaklarına inanmıyorum. İzmir’de değişmesi gereken ilçe belediye başkanları vardır ve mutlaka yenilerinin gelmesi gerekir. Bunları artık halk da biliyor, aklı selim CHP’li yöneticiler de bu işin bilincinde. Bir takım yolsuzluklara, şaibelere karışmış, haklarında soru işaretleri olan birçok belediye başkanı var. Artık bunların aday gösterilme ihtimali ortadan kalkmıştır. Çünkü bunlar Kılıçdaroğlu döneminde, 3-5 milletvekilinin İzmir’i parsellemesi sonucunda rant dağıtımını ellerinde bulundursunlar diye seçmenin ya da o ilçede yaşayanların hiçbir düşüncesine saygı gösterilmeden konulmuş belediye başkanlarıydı. İzmir’de büyük bir değişiklik olabilir ve olmalıdır da zaten. Altını çizerek söylüyorum, hem de en tepeden başlayarak değişim gerçekleşmelidir. İZMİRLİ KALİTELİ BELEDİYECİLİK İSTİYOR “Ceketimi koysam kazanırım, odunu koysam kazanırım” İzmir profili artık yok. Bunu çok iyi bilmeleri lazım... İzmir, 20 senedir AK Parti'yi desteklemediği için istemeden CHP’ye oy vermiştir. Hayatında CHP’ye oy vermemiş, eski ANAP’lı, DYP’li seçmenler, sırf Atatürk çizgisinde olduğu düşüncesiyle CHP’yi İzmir'de tercih etmişlerdir. Fakat İzmirli artık bu dayatmalardan bıktı. Bu kentte yaşayanlar, hizmet istiyorlar, belediyelerin çalışılmasını ve kaliteli bir hizmet üretmesini beklentisi içindeler. İnanıyorum ki bir iki ay içinde adaylar açıklandığı zaman Selin Sayek Böke hariç, CHP’liler ilk defa içlerine sinerek sandığa gidip oy vereceklerdir.