Gazeteci Erol Yaraş, yerel seçimler yaklaşırken üç büyükşehirde ön plana çıkan adayların başkanlık karnelerini değerlendirdi. İzmir özelindeki değerlendirmesiyle dikkat çeken Yaraş, “İzmir'de memnuniyetsizlik çok yüksek çıkacak. Soyer'e ait bir proje ortada yok, maalesef geç kaldı” dedi.
Önümüzdeki günlerde seçim trafiğinin hızlanacağı, adayların konuşulacağı yerel seçim süreci başlayacak. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir adaylarının kimler olacağı merakla beklenirken, ismi geçen adayların profilleri de artı ve eksileriyle değerlendirilmeye başlandı.
Gazeteci Erol Yaraş, gündeme dair gelişmeleri ve siyaset arenasında yaşananları Ben Haber’e değerlendirdi.
Yerel seçimlere 7 ay gibi bir süre kaldı. Üç büyükşehire baktığımızda ismi geçen adayları doğru tercih olarak görüyor musunuz?
İstanbul ile başlayacak olursak, Ekrem İmamoğlu 'adayım' dedi. İmamoğlu'nun yanına kuvvetli bir aday daha koyacaklar diye tahmin ediyorum ve koymaları da lazım. Çünkü istinaf mahkemesi seçimlere 1-2 ay kala İmamoğlu'nun mahkumiyetini onaylarsa siyasi yasaklı konumuna gelecek o bakımdan, diğer ismin seçim çalışmalarını yürütmesi gerekiyor. İstanbul'da her iki siyasi kanat da farklı bir strateji izleyecekler.
Ankara'da Mansur Yavaş'a alternatif bir isim çıkacağını düşünmüyorum. Yavaş, Ankara'yı çok rahat alabilir. Çünkü çok iyi çalışmalar yaptı. Özellikle orta ve alt gelir gruplarına, öğrencilere çok büyük destek verdi. Tahmin ediyorum bunun karşılığını alacak. Geçirdiği 4,5 yıllık başkanlık döneminde hiçbir şaibeli işe karışmadığı gibi, geçmiş dönemde yapılan birçok yolsuzluğu da mahkemelere taşıdı.
SOYER'İN DOĞRU DÜZGÜN BİR PROJESİ YOK
İzmir'e baktığımızda seçim döneminde çok konuşulacak bir şehir olacak. Tunç Soyer, bir dönem daha varım diyor. Ancak Soyer'e karşı alternatif isimler de var. CHP, İzmir'de inanıyorum ki tarafsız birkaç anket yaptıracak ve çıkacak sonuca göre karar verecek. Belediyelerden, özellikle de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden memnuniyetsizlik bana göre çok yüksek çıkacak. Pandeminin araya girmesi, farklı stratejilerin izlenmesi bakımından özellikle de körfez, arıtma konularında Tunç Soyer geç kaldı. Ve İzmir kokan bir şehir haline geldi. Aziz Kocaoğlu'nun başlattığı körfez projesi'ni 4 sene ara verdikten sonra yeniden başlatmak zorunda kaldı. Onun dışında gözle görülür bir projenin temelini de atmadı.
SIKINTILI İLÇELER VAR
Soyer'in projeleri olarak hemen Buca ve Narlıdere metrosunu söyleyebilirler. Ancak bunlar Aziz Kocaoğlu döneminde projelendirilerek hayata geçirilen çalışmalar. Tamamen yüzde 100 Tunç Soyer'e ait bir proje ortada yok. Tunç Soyer'in adaylık şansının son 2-3 ayda yapacağı çalışmalara bağlı olacağını düşünüyorum. Ama yerleşmiş kanaatlerin kolay da değişeceğine inanmıyorum. Bundan dolayı İzmir'de farklı adaylar da çıkacak ve çok hareketli bir adaylık süreci başlayacak. Bazı ilçelerde de aynı hareketliliğin yaşanacağını düşünüyorum. İzmir'in Karaburun, Menemen, Foça gibi sıkıntı yaşanan ilçelerinde de bazı değişikliklere gidileceğine inanıyorum.
İYİ Parti yerel seçimlerde tavrını belli etti. Siz nasıl yorumluyorsunuz?
Meral Akşener, yaptığı konuşmayla seçimlere tek parti olarak gireceklerini belirtti. Fakat bunun yanı sıra kurmayları da daha farklı söylemlerde bulunarak, adeta İYİ Parti “Tavşana kaç, tazıya tut” politikası izleyeceğini ortaya koydu. İYİ Parti şunu çok iyi biliyor ki artık eski gücünde bir İYİ Parti ortada yok. Yüzde 15'leri anketlerde gören ve seçimlerin kaderiyle oynayan bir İYİ Parti görmüyoruz. Şu anda anket yapılsa yüzde 6-7 oranında bir oya sahip.
AK PARTİ İZMİR'İ ALABİLİR
İzmir, adaylara bakmadan AK Parti karşıtlığı oy veriyordu. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra İzmirli çok büyük bir tepki içinde ve bundan dolayı adaylar üzerinde yoğunlaşacak. AK Parti İzmir'in benimseyeceği, kabul edebileceği bir ismi aday gösterirse bu seçimde ilk defa altını çizerek söylüyorum, AK Parti'nin şansı olur. Çünkü İzmir artık muhalefette kalmanın, özellikle son 5 yıldır birçok ilçe ve büyükşehir belediyesinde yeteneksiz, kabiliyetsiz ve proje üretemeyen insanların elinde olmaktan dolayı bir bedel ödüyor. Şayet Meral Akşener'in dediği olur, İYİ Parti İzmir'de aday çıkarırsa, Yeşil Sol Parti de adayını çıkarırsa geçmiş yerel seçimlerde bu iki partinin oy oranını çıkarırsak, CHP ve AK Parti neredeyse başa baş bir oy oranına geliyorlar.
Bugüne göre yapılan bu hesapların sonucunda İzmir'de kıran kırana bir büyükşehir seçim yarışması yaşayacağız. Aynı oranda da birçok ilçede AK Parti ve CHP yarış içine girecekler. Çünkü artık İzmirli iş ve hizmet bekliyor. Muhalefette dayatmacılık politikasının nelere sebep olduğunu hep birlikte gördük. İzmir CHP'nin kalesi denir, ancak ben baştan beri söylüyorum, “İzmir CHP'nin kalesi” değildir. İzmir bu seçimde çantada keklik olmayacak.
İZMİR HİZMETE AÇ
İzmir, hükümetin desteği olmadan yapılamayacağını gördü. İzmir'in bir anlamda cezalandırıldığı doğrudur. İnsanlar siyasi tercihini kullanabilir ama siz onları hizmetle cezalandıramazsınız. Ne yazık ki AK Parti İzmir'de bunu uyguladı. Artık öyle bir hale geldi ki, İzmir hizmete aç ve susuz kalmış durumda. Adaya bağlı olarak AK Parti tercihini kullanabilir. AK Parti adayı için bazı isimler konuşuluyor. O isimlerden bir tanesi olursa aynı İzmir Ticaret Odası seçimlerinde Ekrem Demirtaş gitmez denilirken, Mahmut Özgener gelip ticaret odasını nasıl elinden aldıysa, daha büyük boyutu İzmir'de yaşanabilir.
EN FUZULİ MİLLETVEKİLİ; BÖKE
CHP adayı olarak ismi geçen Selin Sayek Böke'nin olması mümkün değil. CHP, Böke'yi aday olarak koyduğu gün kaybedilmiş demektir. Böke'nin İzmir'e bir faydasının olacağını düşünmüyorum. Milletvekilliği yaptığı dönemde İzmir ile uzaktan yakından alakası olmadı, İzmir'i ilgilendiren hiçbir toplantıya gelmedi. Genel başkan geldiği zaman yanında İzmir fotoğrafı verdi o kadar. İzmir'in seçtiği en fuzuli milletvekillerinden birisi, İzmir adına talihsizliktir. İşte bu da dayatma politikasının bir sonucuydu. İzmir'e gelip seçilen ve sonra giden, bir kuruş faydası olmayan bir milletvekiliydi. Eğer büyükşehire aday olursa İzmirli tepki olarak AK Parti'nin adayı kim olursa olsun oy verebilir.
İYİ Parti adayı olarak ismi geçen Ümit Özlale'nin de şansının olmadığını düşünüyorum. Bunlar boşa kürek çekmektir. İYİ Parti'nin pazarlıklarının bir bedeli olur, herkes cumhurbaşkanlığından sonra “aa nasıl oldu” diye şaşırmış gibi yaptılarsa, aynı şeyi yerel seçimlerden sonra da yaparlar.
İZMİR, FOLKART'A ÇOK ŞEY BORÇLU
92. İzmir Enternasyonal Fuarı yine Folkart'ın destekleriyle açılıyor. Neler söylemek istersiniz?
İzmir Folkart'a çok şey borçludur. Sadece son yıllarda fuara verdiği destek değil, spor ve sosyal sorumluluk projelerinde de gözünü hiç kırpmadan destek veren bir kuruluş. İzmir'de sayıları artması gereken bir yapı modeli. Ancak yıllardır İzmir'in taşını toprağını, İzmir'in adını kullanarak satanlar, Folkart'tan daha büyük bütçelerle İzmir'de iş yapanlar, ne yazık ki Folkat kadar cesur olup, ellerini ceplerine atmamışlardır. Bu yıl yine enternasyonal fuarı bir derece renkli geçecekse, ki fazla bir renklilik göremiyorum ortada ama yine Folkart sayesinde olacak. Bir İzmirli olarak kendi adıma Mesut Sancak'a çok teşekkür ediyorum.