Merhaba Ben Haber okuyucuları… Çoğumuzun kişisel deneyimlerimizden de bildiği üzere kilosuyla devamlı olarak savaşı olan, kişisel ve sürekli diyet yapan kişiler, yönetemediği yere duyguyu yatıştırmak için çeşitli gıdaları kullanır.  Çeşitli araştırmalara göre özellikle kilo yöntemi sürecinde olan ve korku, öfke, stres gibi duygularını yönetmekte zorlanan bireyler duygusal açlığa daha fazla yenik düşerler.  Örneğin; stres altındayken veya gergin olduğumuzda beyinde daha fazla kortizol üretimi gerçekleşir. Dahası nöropeptit Y ürettiğimiz yeni yağ hücrelerinin vücudumuza daha sıkı tutunmasını sağlar. Özetle stres altındayken yalnızca karbonhidrata eğiliminiz artmaz, beraberinde sonradan alınan kiloları vermeyi de zorlaştırır.  Duygusal açlık ve fiziksel açlığın ayırt edici özelliklerini bilmiyorsanız, her iki yeme eğiliminde de aynı hissedebilirsiniz. İştahınız gerçek fiziksel ihtiyaçtan ziyade duygulara dayalı olabilir. Bu bilinçlenme ise duygusal aşırı yeme durumunun önüne geçebilir.  Dikkatinizi çekerim, duygusal yemenin değil duygusal aşırı yemenin önüne geçebilir çünkü bilinçli olunduğu sürece duygusal yeme de hayatımızda varolması gereken bir duygudur. Yemeğin tadını daha fazla çıkararak, duygularımızın farkında olduğumuz ve vücudumuzun nasıl bir öğüne ihtiyacı olduğu konusunda bize pusula olur.  Duygusal Açlık;  • Aniden gelir. Açlıktan öleceğinizi düşünürsünüz.  • Özellikle belli bir yiyeceğe eğiliminiz vardır. Çikolata, cips, kuruyemiş, makarna vs gibi.  • Ağız ve akılda başlar. Yemek istediğiniz yiyeceği önce hayal edersiniz ve düşünceler yiyene kadar peşinizi bırakmaz.  • Üzücü bir duyguya eşlik eder.  • Bir yiyeceği farkında olmadan yediğinizi fark edersiniz.  • Tokluk dereceniz aşırıyken bile yeme arzusundasınızdır. Bu durum üzücü duyguların üstünü örtmek arzusundan kaynaklıdır.  • Yemeye ilişkin suçluluk duygusunu artırır. Aslında kendinizi daha iyi hissetmek için yersiniz, ancak çok kısa sürede yediğiniz için pişman olursunuz ve telafisi için kendinize söz verirsiniz. Fiziksel Açlık;  • Kademelidir, midenizden sinyaller gelir. Yeme zamanının geldiğini adım adım ilerleyen ipuçlarıyla anlarsınız.  • Farklı yiyeceklere açıktır. Alternatiflere karşı esneksinizdir.  • Mideye dayalıdır. Mide duyularıyla ayırt edilebilir. Guruldama, boşluk hissi hissedersiniz.  • Fiziksel ihtiyaçtan ortaya çıkar. Aşırı acıkırsanız baş dönmesi, mide bulanması, halsizlik yaşayabilirsiniz.  • Bilinçli seçimler ve yeme farkındalığı içerir. Yediğiniz her bir gıdayı çatalınızda, ağzınızda ve midenizde farkında olursunuz. Tabağınızın yarısını veya tamamını yemeyi bilinçli olarak tercih edersiniz.  • Tatmin olunca durursunuz. Vücuda yakıt sağlamak ve beslenme arzusundan kaynaklanır. Amacınıza ulaşınca yemeyi bırakırsınız.  • Gereklilik olarak yemeye ihtiyaç duyarsınız. Arkasında suçluluk ya da pişmanlık duygusu olmaz. Yemek yemenin hayati gereklilik olduğunu idrak edersiniz.