Susuz kalan vücut böyle alarm veriyor!

Su yaşam için oldukça önemli olsa da birçok kişi gündelik telaş sırasında yeterince su içmiyor. Kendimizi dünyanın en doğal kaynağından mahrum bırakarak sürekli vücudumuza zarar veriyoruz. Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini kendinizde fark ederseniz hemen gidip bir bardak su içmeniz en doğrusu olacaktır.

AĞIZ KURULUĞU Bu oldukça açık görünüyor, ancak sonuçları öyle olmayabilir. Elbette, ağzınızda ne zaman o yapışkan, iğrenç hissi hissetseniz, bir çeşit sıvıya ihtiyaç duyarsınız. Ancak şekerli içecekler daha büyük bir soruna yalnızca geçici bir çözümdür. İçme suyu ağzınızdaki ve boğazınızdaki mukus zarlarını yağlar ve bu da ilk yudumdan sonra bile ağzınızı tükürükle nemli tutmaya devam eder. CİLT KURULUĞU Cildiniz vücudunuzun en büyük organıdır, dolayısıyla elbette nemli kalması gerekir. Aslında kuru cilt, tam dehidrasyonun en erken belirtilerinden biridir ve bu da çok daha büyük sorunlara yol açabilir. Su eksikliği, ter eksikliği anlamına gelir ve bu da vücudun gün boyunca biriken fazla kir ve yağı temizleyememesine yol açar. Sivilceleri önlemek istiyorsanız ilk yapmanız gereken daha fazla su içmek olmalıdır. GÖZLERDE KURULUK Su eksikliği, kuru, kan çanağı gözlere yol açar. Vücutta su olmazsa gözyaşı kanallarınız kurur. Özellikle lens kullanıyorsanız bu durum daha da riskli olabilir. EKLEM AĞRILARI Kıkırdak ve omurga disklerimizin yaklaşık yüzde 80'i sudan oluşur. Attığımız her adımda kemiklerimizin birbirine sürtünmemesi için bu mutlak bir gerekliliktir. Vücudunuzu nemli tutarak eklemlerinizin koşma, atlama veya beceriksizce düşme gibi ani hareketlerin şokunu absorbe edebilmesini sağlarsınız. KAS KÜTLENİZ AZALIR Kaslarınız da çoğunlukla sudan oluşur. Açıkçası vücutta daha az su, daha az kas kütlesi anlamına gelir. Egzersizden önce, egzersiz sırasında ve sonrasında su içmek yalnızca sizi sulu ve rahat tutmakla kalmaz, aynı zamanda suyun vücudunuzdaki doğru yerlere gitmesini sağlar ve egzersiz ve ağırlık kaldırmayla ilgili iltihaplanma ve ağrı gelişme olasılığını azaltır. DAHA SIK HASTALANIRSINIZ Su içmek vücudunuzun sürekli olarak toksinleri dışarı atmasını sağlar. Organlarınız bir makine gibi bazı atıklarımızı filtrelemek için çalışır, ancak makineye su doldurmazsanız düzgün çalışamaz. Susuz kalmış bir vücutta meydana gelen şey, organların kan gibi depolanan bölgelerden su çekmeye başlamasıdır ve bu da yepyeni bir dizi soruna yol açar ve hastalanma sıklığını artırır. YORGUNLUK Uygun şekilde nemlendirilmiş kanın eksikliği, vücuda getirilen oksijen eksikliğine yol açar. Tabii ki, oksijen eksikliği uykululuğa ve doğrudan yorgunluğa yol açar. Dayanıklılık eksikliği, gün içinde öğleden sonra saat 2'deki çöküşü daha erken deneyimlemeye başlayacağınız anlamına gelir. AÇLIK HİSSİ Susuz kaldığınızda vücudunuz biraz yiyeceğe ihtiyacı olduğunu düşünmeye başlayabilir. Ancak yemek yemek vücudunuz için daha fazla iş yaratırken, su içmek organlarınızı arındırır ve vücudun geçirdiği diğer süreçler için ihtiyaç duyduğu yakıtı sağlar. SİNDİRİM SORUNLARI YAŞARSINIZ Uygun sıvı alımı olmazsa, midedeki mukus miktarı ve gücü azalır, bu da mide asidinin iç organlarınıza büyük zarar vermesine neden olur. Bu, genellikle mide yanması ve hazımsızlık dediğimiz duruma yol açar. ERKEN YAŞLANMA Yaşlandıkça vücudumuzun tuttuğu su miktarı doğal olarak azalır. Bunun anlamı, yaşlandıkça su alımımızı bilinçli olarak artırmamız gerektiğidir. Erken yaşlanma dışarıdan daha belirgin olsa da, içimize verdiği hasar eninde sonunda zamanla hissedilecektir.