Prof. Dr. Tanju Tosun: Değişim duygusal kopuşu zayıflattı

Politika 12.11.2023 - 10:51, Güncelleme: 12.11.2023 - 10:54
 

Prof. Dr. Tanju Tosun: Değişim duygusal kopuşu zayıflattı

Prof. Dr. Tanju Tosun, “Özgür Özel'de liderlik potansiyeli var. Kılıçdaroğlu ile karşılaştırıldığında yerel teşkilatlarıyla diyaloğu çok güçlü. Her koşulda genel başkan değişimi duygusal kopuşu zayıflattı” dedi.
ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER 4-5 Kasım tarihlerinden gerçekleştirilen CHP 38. Olağanüstü Kurultayı'nın ardından seçilen Özgür Özel seçmen nezdinden bir umut oldu mu, küskün seçmen sandığa geri döndürülecek mi? Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, yeni genel başkan Özgür Özel'i liderlik anlamında ve yerel seçimleri değerlendirdi. CHP Genel Başkanı'nın değişmesi, seçmen nezdinde umut olarak görülüyor. Sizce küskün seçmen sandığa döndürülecek mi? Kurultayda genel başkan değişimi ve Özgür Özel'in yapmış olduğu konuşma ilk başta küskün seçmenin en azından politikaya olan ilgisinin canlandırabileceği izlenimi yarattı. Ama bunun gerçekleşebilmesi için söylemin ötesinde bir takım eylemlere ihtiyaç var. Sözde kalırsa seçmen nezdindeki karşılığı olmaz. Ancak benim edindiğim izlenime göre, bu konuda bir eylemlilik hayata geçirilecek. Nitekim parti meclisi üyelerinin belirlenmesi konusunda, 81 il başkanıyla yapmış olduğu konuşmalar bu konudaki kanaatini güçlendiriyor. Seçmen neden CHP'ye yönelmiyor, bunun analizini de yapmaları gerekiyor. Her koşulda genel başkan değişiminin, o duygusal kopuşu zayıflattığını gösteriyor. Atılacak adımlarla birlikte CHP'ye ilginin artacağını söylemek mümkün. Bu da yerel seçimlere pozitif olarak yansır. Yerel seçimlerde aday belirlemede ne tür kriterler dikkate alınacak, özellikle seçmenin destekleyeceği adaylar gösterilecek mi yoksa subjektif kriterlerle mi aday belirlenecek? Bütün faktörler, hem yerel seçimlere katılımı hem de CHP'ye olan desteği etkileyecek. ÖZGÜR ÖZEL LİDER OLUR Özgür Özel'in “liderlik kumaşı” olup olmadığı eleştirileri  başladı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bir süreç meselesi. Kumaş imalatı diye tanımlayacak olursak, eğer doğuştan lider özelliklerine sahipseniz, siyasal toplumsallaşma sürecinde kendinizi var olan bu özellikler çerçevesinde geliştirirsiniz ve yolunuza devam edersiniz. Ya da özellikle politika örneğinde kendimizi lider olma yönünde geliştirdiğimiz takdirde, sonradan da kazanılan bir kimlik olabilir. Özgür Özel'de bu potansiyel var. Öncelikle söylem düzeyinde bakıldığında çok iyi bir hatip olduğunu söylemek mümkün. Kemal Bey'le karşılaştırıldığında partinin yerel teşkilatlarıyla diyaloğu çok güçlü. Parti teşkilatlarını tanıyan, sürekli olarak teşkilatlarla diyalog halinde olan bir aktör. Dolayısıyla bunlar hem seçmen hem de CHP teşkilatları nezdinde meşrutiyetini arttıran unsurlar. Genel başkan olarak çıkmış olduğu bu yolda liderliğe evrilmesinin potansiyel alt yapısı mevcut. İYİ PARTİ İTTİFAK YAPABİLİR İYİ Parti ya da diğer partilerle ittifak öngörüyor musunuz? Kurultay öncesi durumla karşılaştırıldığında artık ortada yeni bir durum var. Tabii Özgür Bey'in Ekrem İmamoğlu ile hareket ettiğini düşündüğümüzde, Ekrem Bey'in yerel seçimlerde işbirliği konusunda çok pozitif düşündüğünü biliyoruz. Bu açıdan bakıldığında İYİ Parti, özellikle kendi siyasi geleceği açısından da en azından bazı illerde işbirliğine yanaşabilir. Muhtemelen önümüzdeki günlerde bir kez daha gözden geçirilir diye düşünüyorum. Tabii İYİ Parti için bunun olmazsa olmazı hem CHP'nin hem de İYİ Parti'nin kazanması. Bir tarafın kazanırken diğer tarafın kaybettiği bir işbirliği değil, kazan kazan denkleminin politikada hayata geçirileceği bir işbirliği önemli. Gazeteci Abdülkadir Selvi, köşe yazısında “Erdoğan-Gül modeli yürümedi ki, Özel-İmamoğlu modeli yürüsün” şeklinde yazdı. Siz bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz? CHP ile AKP'yi karşılaştırmak en azından o modeller örneğinde dahi doğru değil. CHP, bir asırlık, tarihsel arka planı olan, kurumsallaşmış bir siyasal parti. Bu siyasi partide liderlik ödünç verilen ya da paylaşılan, birinin arkada kaldığı, birinin arkada gizli bir güç olarak yönettiği model CHP'ye uygun değil. Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel'in ilişkisi de böyle bir modele dayanmıyor. Özgür bey ulusal siyasette CHP'de uzun yıllara dayanan birikimi nedeniyle önemli bir aktör. Ekrem Bey de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan başlayan siyasi kariyeriyle birlikte ulusal siyasette meşruluk düzeyi çok yüksek olan bir aktör. Bu açıdan bakıldığında tabii ki çok sıkı bir işbirliği olacak. CHP tarihine bakıldığı zaman partinin yararı, çıkarı her zaman için genel başkanlar nezdinde bireysel çıkarın çok üzerindedir. Partide mevki makam kazanma uğruna partisever asla değildir. Çatışma değil, sürdürülebilir bir işbirliği olacağını düşünüyorum.
Prof. Dr. Tanju Tosun, “Özgür Özel'de liderlik potansiyeli var. Kılıçdaroğlu ile karşılaştırıldığında yerel teşkilatlarıyla diyaloğu çok güçlü. Her koşulda genel başkan değişimi duygusal kopuşu zayıflattı” dedi.

ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER

4-5 Kasım tarihlerinden gerçekleştirilen CHP 38. Olağanüstü Kurultayı'nın ardından seçilen Özgür Özel seçmen nezdinden bir umut oldu mu, küskün seçmen sandığa geri döndürülecek mi? Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, yeni genel başkan Özgür Özel'i liderlik anlamında ve yerel seçimleri değerlendirdi.

CHP Genel Başkanı'nın değişmesi, seçmen nezdinde umut olarak görülüyor. Sizce küskün seçmen sandığa döndürülecek mi?
Kurultayda genel başkan değişimi ve Özgür Özel'in yapmış olduğu konuşma ilk başta küskün seçmenin en azından politikaya olan ilgisinin canlandırabileceği izlenimi yarattı. Ama bunun gerçekleşebilmesi için söylemin ötesinde bir takım eylemlere ihtiyaç var. Sözde kalırsa seçmen nezdindeki karşılığı olmaz. Ancak benim edindiğim izlenime göre, bu konuda bir eylemlilik hayata geçirilecek. Nitekim parti meclisi üyelerinin belirlenmesi konusunda, 81 il başkanıyla yapmış olduğu konuşmalar bu konudaki kanaatini güçlendiriyor. Seçmen neden CHP'ye yönelmiyor, bunun analizini de yapmaları gerekiyor. Her koşulda genel başkan değişiminin, o duygusal kopuşu zayıflattığını gösteriyor. Atılacak adımlarla birlikte CHP'ye ilginin artacağını söylemek mümkün. Bu da yerel seçimlere pozitif olarak yansır. Yerel seçimlerde aday belirlemede ne tür kriterler dikkate alınacak, özellikle seçmenin destekleyeceği adaylar gösterilecek mi yoksa subjektif kriterlerle mi aday belirlenecek? Bütün faktörler, hem yerel seçimlere katılımı hem de CHP'ye olan desteği etkileyecek.

ÖZGÜR ÖZEL LİDER OLUR

Özgür Özel'in “liderlik kumaşı” olup olmadığı eleştirileri  başladı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu bir süreç meselesi. Kumaş imalatı diye tanımlayacak olursak, eğer doğuştan lider özelliklerine sahipseniz, siyasal toplumsallaşma sürecinde kendinizi var olan bu özellikler çerçevesinde geliştirirsiniz ve yolunuza devam edersiniz. Ya da özellikle politika örneğinde kendimizi lider olma yönünde geliştirdiğimiz takdirde, sonradan da kazanılan bir kimlik olabilir. Özgür Özel'de bu potansiyel var. Öncelikle söylem düzeyinde bakıldığında çok iyi bir hatip olduğunu söylemek mümkün. Kemal Bey'le karşılaştırıldığında partinin yerel teşkilatlarıyla diyaloğu çok güçlü. Parti teşkilatlarını tanıyan, sürekli olarak teşkilatlarla diyalog halinde olan bir aktör. Dolayısıyla bunlar hem seçmen hem de CHP teşkilatları nezdinde meşrutiyetini arttıran unsurlar. Genel başkan olarak çıkmış olduğu bu yolda liderliğe evrilmesinin potansiyel alt yapısı mevcut.

İYİ PARTİ İTTİFAK YAPABİLİR

İYİ Parti ya da diğer partilerle ittifak öngörüyor musunuz?
Kurultay öncesi durumla karşılaştırıldığında artık ortada yeni bir durum var. Tabii Özgür Bey'in Ekrem İmamoğlu ile hareket ettiğini düşündüğümüzde, Ekrem Bey'in yerel seçimlerde işbirliği konusunda çok pozitif düşündüğünü biliyoruz. Bu açıdan bakıldığında İYİ Parti, özellikle kendi siyasi geleceği açısından da en azından bazı illerde işbirliğine yanaşabilir. Muhtemelen önümüzdeki günlerde bir kez daha gözden geçirilir diye düşünüyorum. Tabii İYİ Parti için bunun olmazsa olmazı hem CHP'nin hem de İYİ Parti'nin kazanması. Bir tarafın kazanırken diğer tarafın kaybettiği bir işbirliği değil, kazan kazan denkleminin politikada hayata geçirileceği bir işbirliği önemli.

Gazeteci Abdülkadir Selvi, köşe yazısında “Erdoğan-Gül modeli yürümedi ki, Özel-İmamoğlu modeli yürüsün” şeklinde yazdı. Siz bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
CHP ile AKP'yi karşılaştırmak en azından o modeller örneğinde dahi doğru değil. CHP, bir asırlık, tarihsel arka planı olan, kurumsallaşmış bir siyasal parti. Bu siyasi partide liderlik ödünç verilen ya da paylaşılan, birinin arkada kaldığı, birinin arkada gizli bir güç olarak yönettiği model CHP'ye uygun değil. Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel'in ilişkisi de böyle bir modele dayanmıyor. Özgür bey ulusal siyasette CHP'de uzun yıllara dayanan birikimi nedeniyle önemli bir aktör. Ekrem Bey de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan başlayan siyasi kariyeriyle birlikte ulusal siyasette meşruluk düzeyi çok yüksek olan bir aktör. Bu açıdan bakıldığında tabii ki çok sıkı bir işbirliği olacak. CHP tarihine bakıldığı zaman partinin yararı, çıkarı her zaman için genel başkanlar nezdinde bireysel çıkarın çok üzerindedir. Partide mevki makam kazanma uğruna partisever asla değildir. Çatışma değil, sürdürülebilir bir işbirliği olacağını düşünüyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.