Prof. Dr. Tanju Tosun: CHP'de çok iyi bir strateji oluşturulmalı
Prof. Dr. Tanju Tosun: CHP'de çok iyi bir strateji oluşturulmalı
CHP Parti Meclisi, partinin cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirlenmesini kararlaştırırken, 23 Mart 2025 tarih olarak belirlendi. CHP'de yaşanan son gelişmeleri Ben Haber'e değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “CHP örneğinde iki tane güçlü aktörün Cumhurbaşkanı adaylığı için adının geçtiği bir seçimde çok iyi bir strateji kurgulanması gerekir.” dedi.
ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER
Cumhuriyet Halk Parti Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında seçim " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">ön seçim tarihini 23 Mart 2025 tarihi olarak açıklarken, CHP'de ön seçime katılmayan bir aday Mansur Yavaş ve ön seçime katılan Ekrem İmamoğlu gibi iki güçlü adayın yer aldığı çerçeveyi Siyaset Bilimci Prof. Dr. TanjuTosun değerlendirdi.
“SİYASET BİLİMİNDE BU TARTIŞMALARIN ÖNEMİ YOK”
CHP'de tek adayla seçim " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">ön seçim yapılıp yapılamayacağını siyaset bilimi açısından ele alan Prof. Dr. Tosun, “Tek adaylı seçim " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">ön seçim dünyada farklı ülkelerde uygulanıyor. Aynı parti içinde düşündüğümüzde tek aday ile birden fazla adayda önemli olan bir; seçmen desteği, iki; adayın popülaritesi çok önemli. Tek adayla girilmesi meşrudur değildir tartışmaları yapılıyor. Tabii ki meşrudur. Dünyada örnekleri de vardır. Parti ön seçime tek adayla gittiğinde, ön seçimden çıkıyor. Bu meşrudur, sonuçta bir tercih belirtiyor. Siyaset bilimi açısından bu tartışmaların önemi yok.” dedi.
“YAVAŞ'IN ÖZGÜR İRADESİYLE VERDİĞİ BİR KARAR”
Burada önemli olan CHP örneğinde ikinci güçlü bir aday daha var ve seçime katılmıyor. Buradan hareket ederek seçim meşrudur değildir tartışmasına çekilmek isteniyor. Mansur Yavaş, kendi özgür iradesiyle böyle bir tercihte bulunmuş oluyor.
“SADECE ADAYLAR DEĞİL, RAKİP DE ÖNEMLİ FAKTÖR”
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, eğer tek adayla bir ön seçime gidilmiş ve o aday başkan adayı gösterilmiş, ancak aynı partiden dışarıda olan bir başka aday da seçime katılırsa nasıl bir sonucun ortaya çıkabileceğini açıkladı. Prof. Dr. Tosun, “Burada bir kere tabii sadece bu adaylar üstünden düşünmememiz gerekiyor. Bir de üçüncü çok güçlü aday var. Sayın Erdoğan... O'na yönelik toplumsal destek ne olur, o da önemli... Bu adaylar birinci turda seçilir mi, seçilmez mi, ikinci tura kalırsa ne olur? Varsayalım ki ön seçime katılan ve katılmayan adaylardan ön seçime katılan aday ikinci tura kaldı. Bir tane de güçlü rakip o da ikinci tura kaldı. Bu kez ön seçime katılmayan adayın seçmen tabanı destek verir mi, vermez mi, ne ölçüde destek verir, blok olarak destekler mi? Sonucu tayin edici faktör o olur.” şeklinde ifade etti.
“ÇOK İYİ BİR STRATEJİ OLUŞTURULMALI”
Anayasal ve cumhurbaşkanlığı seçim kanununa baktığımız zaman Mansur Yavaş'ın adaylığının önü açık ve araştırma sonuçlarının da yansımalarının ortada olduğunu ifade eden Tosun, “Ön seçime girmeyen adayın Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için seçim kanununda ve anayasada şöyle bir hüküm var; yüzde 5 ve üzeri olan bir parti tarafından aday gösterilmesi ya da 100 bin seçmen imzasıyla aday gösterilmesi gerekiyor. CHP örneğinde iki tane güçlü aktörün Cumhurbaşkanı adaylığı için adının geçtiği seçimde, çok iyi bir strateji kurgulanması gerekir. Çünkü Sayın Erdoğan da aday olduğu takdirde güçlü bir rakip aday var. Bir de Sayın Masur Yavaş örneğinde milliyetçi ılımlı, muhafazakar, liberal seçmenden ne ölçüde destek alır? Bütün bunları dikkate alarak çok iyi bir stratejiyle yol alınması gerekiyor. Anayasal ve cumhurbaşkanlığı seçim kanununa baktığımız zaman, Yavaş'ın adaylığının önü açık ve araştırma sonuçları ortada. Burada bütün top tabii ki Cumhuriyet Halk Partisi örneğinde.”