Prof. Dr. Süleyman Kaynak: İzmir'de acil ve yoğun bakımlar dolu

Sağlık 09.01.2024 - 13:07, Güncelleme: 09.01.2024 - 13:15
 

Prof. Dr. Süleyman Kaynak: İzmir'de acil ve yoğun bakımlar dolu

İzmir'de enfeksiyon hastalıklarından dolayı acil ve yoğun bakımlarda doluluk oranı ne durumda? İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “İzmir'de acil servisler, özellikle de çocuk acilleri son derece yoğun ve yoğun bakımlarda da yer bulma olanağı çok zor.” dedi.
ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER   Türkiye'de artan viral enfeksiyonlar ve çok çeşitli virüs hastalıkları nedeniyle yoğun bakımlarda doluluk sorunu yaşanıyor. İzmir'de de benzer bir durum hakim, dezavantajı ise devlet hastanelerinde PCR testi yapılmadığı için covid-19 olup olmadığı bilinmiyor. Konuyla ilgili tüm detayları İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak Ben Haber'e anlattı. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, İzmir'de acil servisler, özellikle de çocuk acilleri son derece yoğun ve yoğun bakımlarda da yer bulma olanağının çok zor olduğunu söyledi. Kaynak, “Aynı zamanda birçok hastanede yoğun bakım yatağı yok, hastalar beklemek durumunda kalıyorlar.” dedi. Toplumda enfeksiyon hastalıklarının artmasının nedenlerini başlıklar halinde özetleyen Kaynak, şöyle açıkladı; “Bu konunun birçok nedeni var. Biz geçen yılın eylül ayından itibaren hem Sağlık Bakanlığı'nı hem de kamuoyunu farkındalığı arttırmak bakımından uyarmaya çalıştık ve birçok basın organıyla kamuoyuna ulaşacak şekilde açıklamalarda bulunduk. Bu açıklamaların birkaç önemli maddesi var. Bunlardan birincisi kış dönemine giriliyorken, özellikle her sene gördüğümüz viral enfeksiyonlarına karşı çok ciddi önlemler alınması yönünde bir uyarıydı. Bu önlemlerin bir tanesi çok kolay. Basit ve ucuz bir önlem olarak konuyucu maske kullanımıydı. Kışa giriyorken özellikle ulaşım araçları ve insanların daha fazla süre kapalı alanlarda zaman geçirmeleri nedeniyle birbirleriyle daha yakın temasta bulunmaları kaçınılmazdır. Bu gibi koşullar içerisinde insanların mutlaka ve mutlaka koruyucu maske takılmasını önerelim, Sağlık Bakanlığı da bu yönde bütün toplumu halkı uyarsın diye bir öneride bulunmuştuk. Birincisi en önemli unsur aslında bu. Çünkü gerçekten toplum taşıma araçlarında insanlar çok yakın temas ediyorlar. Bunun yanı sıra alışveriş merkezleri, okullar, hastaneler, devlet daireleri, bankalar ve diğer kapalı ortamda insanların zaman geçirmeleri söz konusu oluyor ve buralarda yakın temasta bulunuyorlar. Bu konuda uyarılarda bulunmuştuk” dedi. COVID-19 BİTMEDİ, BAKANLIK 'BİTTİ' ALGISI YARATIYOR Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Sağlık Bakanlığı covidin artık ortadan kalktığına ilişkin bir algı topluma sunduğunu söylerken, “Bu belki siyasal olarak kendilerince doğru bir yaklaşım gibi düşündüklerinden olmuş olabilir. Fakat Covid-19 kaybolmadı, sadece kılık değiştirdi veya seyir değiştirdi. Daha evvelki pandeminin ilk yıllarındaki gibi ağır, yoğun bakım ihtiyaçları veya ölüme götürücü etkisi oldukça azaldı. Çünkü toplumun ciddi bir kısmı bu hastalığı geçirdi, ciddi bir kısmı da aşılandı. Dolayısıyla Covid-19'a karşı toplumda bir bağışıklık teşekkül ettiğini biliyoruz. Ama buna rağmen covid 19 enfeksiyonu devam ediyor. Risk grubu dediğimiz özellikle ileri yaştaki solunum problemi olan, diyabet, tansiyon hastaları, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanan veya bu tür hastalıklara sahip olanlar, hamileler ve çocuklar başta olmak üzere bu kırılgan nüfusta covid'in yine ağır seyredebileceğine ve ölümcül sonuçlar verebileceğini unutmamız gerekiyor.” şeklinde ifade etti. HASTANELERDE PCR TESTİ YAPILMIYOR İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, enfeksiyon hastalığı geçirenlerin covid-19 olup olmadığın bilemediklerini ifade etti. Kaynak, bunun sebebini şöyle açıkladı; “Bu sene viral kışı viral enfeksiyonları içerisinde her zamankine göre grip, influenza enfeksiyonu daha yaygın ve klinik olarak daha ağır seyrediyor. Ama bunun yanı sıra Covid-19'la da karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz diyorum. Bu konularda ayırt edici PCR testleri yapılamıyor. Çünkü Sağlık Bakanlığı kamu kurumlarında artık rutin PCR testlerini kaldırdı. Bu nedenle hangi enfeksiyonun Covid-19 olduğu, hangisinin başka bir enfeksiyon olduğu konusunda çok ayırt edici testlerimiz şu anda rutin olarak yapılmıyor. Ancak hekimler ciddi bir tabloyla karşı karşıya kaldıklarında bunu belirli merkezlerden talep ediyorlar veya hastalar özel sektörde kendi imkanlarıyla test yaptırabiliyorlar.” şeklinde belirtti. ACİL VE YOĞUN BAKIMLAR DOLU Kış mevsimine girmeden maskeye özellikle önem verilmesi gerektiğini ve enfeksiyonlara karşı aşılarla toplumun dayanıklılığını arttırılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kaynak, “Covid-19'un kaybolmadığını, bununla ilgili test olanaklarının kamu kuruluşlarında ücretsiz olarak yapılma olanağının yaratılmasını hep önermiştik. Bu konuda görebildiğimiz kadarıyla Sağlık Bakanlığı ne maske ne de PCR testi konusunda aktif bir rol almış değil. Bu nedenle de toplumda şu anda çok ciddi bir şekilde enfeksiyonların yaygınlaştığı bir kısmının ağır seyrettiği ve risk gruplarında bunun özellikle ağır klinik belirtilerle seyrettiğini görmekteyiz. Bunun sonucunda da acil servisler, çocuk acil servisleri, polikliniklerimiz ve yoğun bakımlarımızın olağanüstü bir tempoyla çalışmakta olduğunu ve doluluk oranlarının çok yüksek olduğunu söyleyebilirim.” dedi.
İzmir'de enfeksiyon hastalıklarından dolayı acil ve yoğun bakımlarda doluluk oranı ne durumda? İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “İzmir'de acil servisler, özellikle de çocuk acilleri son derece yoğun ve yoğun bakımlarda da yer bulma olanağı çok zor.” dedi.

ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER

 

Türkiye'de artan viral enfeksiyonlar ve çok çeşitli virüs hastalıkları nedeniyle yoğun bakımlarda doluluk sorunu yaşanıyor. İzmir'de de benzer bir durum hakim, dezavantajı ise devlet hastanelerinde PCR testi yapılmadığı için covid-19 olup olmadığı bilinmiyor. Konuyla ilgili tüm detayları İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak Ben Haber'e anlattı.

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, İzmir'de acil servisler, özellikle de çocuk acilleri son derece yoğun ve yoğun bakımlarda da yer bulma olanağının çok zor olduğunu söyledi. Kaynak, “Aynı zamanda birçok hastanede yoğun bakım yatağı yok, hastalar beklemek durumunda kalıyorlar.” dedi.

Toplumda enfeksiyon hastalıklarının artmasının nedenlerini başlıklar halinde özetleyen Kaynak, şöyle açıkladı;

“Bu konunun birçok nedeni var. Biz geçen yılın eylül ayından itibaren hem Sağlık Bakanlığı'nı hem de kamuoyunu farkındalığı arttırmak bakımından uyarmaya çalıştık ve birçok basın organıyla kamuoyuna ulaşacak şekilde açıklamalarda bulunduk. Bu açıklamaların birkaç önemli maddesi var. Bunlardan birincisi kış dönemine giriliyorken, özellikle her sene gördüğümüz viral enfeksiyonlarına karşı çok ciddi önlemler alınması yönünde bir uyarıydı. Bu önlemlerin bir tanesi çok kolay. Basit ve ucuz bir önlem olarak konuyucu maske kullanımıydı. Kışa giriyorken özellikle ulaşım araçları ve insanların daha fazla süre kapalı alanlarda zaman geçirmeleri nedeniyle birbirleriyle daha yakın temasta bulunmaları kaçınılmazdır. Bu gibi koşullar içerisinde insanların mutlaka ve mutlaka koruyucu maske takılmasını önerelim, Sağlık Bakanlığı da bu yönde bütün toplumu halkı uyarsın diye bir öneride bulunmuştuk. Birincisi en önemli unsur aslında bu. Çünkü gerçekten toplum taşıma araçlarında insanlar çok yakın temas ediyorlar. Bunun yanı sıra alışveriş merkezleri, okullar, hastaneler, devlet daireleri, bankalar ve diğer kapalı ortamda insanların zaman geçirmeleri söz konusu oluyor ve buralarda yakın temasta bulunuyorlar. Bu konuda uyarılarda bulunmuştuk” dedi.

COVID-19 BİTMEDİ, BAKANLIK 'BİTTİ' ALGISI YARATIYOR

Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Sağlık Bakanlığı covidin artık ortadan kalktığına ilişkin bir algı topluma sunduğunu söylerken, “Bu belki siyasal olarak kendilerince doğru bir yaklaşım gibi düşündüklerinden olmuş olabilir. Fakat Covid-19 kaybolmadı, sadece kılık değiştirdi veya seyir değiştirdi. Daha evvelki pandeminin ilk yıllarındaki gibi ağır, yoğun bakım ihtiyaçları veya ölüme götürücü etkisi oldukça azaldı. Çünkü toplumun ciddi bir kısmı bu hastalığı geçirdi, ciddi bir kısmı da aşılandı. Dolayısıyla Covid-19'a karşı toplumda bir bağışıklık teşekkül ettiğini biliyoruz. Ama buna rağmen covid 19 enfeksiyonu devam ediyor. Risk grubu dediğimiz özellikle ileri yaştaki solunum problemi olan, diyabet, tansiyon hastaları, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanan veya bu tür hastalıklara sahip olanlar, hamileler ve çocuklar başta olmak üzere bu kırılgan nüfusta covid'in yine ağır seyredebileceğine ve ölümcül sonuçlar verebileceğini unutmamız gerekiyor.” şeklinde ifade etti.

HASTANELERDE PCR TESTİ YAPILMIYOR
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, enfeksiyon hastalığı geçirenlerin covid-19 olup olmadığın bilemediklerini ifade etti. Kaynak, bunun sebebini şöyle açıkladı; “Bu sene viral kışı viral enfeksiyonları içerisinde her zamankine göre grip, influenza enfeksiyonu daha yaygın ve klinik olarak daha ağır seyrediyor. Ama bunun yanı sıra Covid-19'la da karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz diyorum. Bu konularda ayırt edici PCR testleri yapılamıyor. Çünkü Sağlık Bakanlığı kamu kurumlarında artık rutin PCR testlerini kaldırdı. Bu nedenle hangi enfeksiyonun Covid-19 olduğu, hangisinin başka bir enfeksiyon olduğu konusunda çok ayırt edici testlerimiz şu anda rutin olarak yapılmıyor. Ancak hekimler ciddi bir tabloyla karşı karşıya kaldıklarında bunu belirli merkezlerden talep ediyorlar veya hastalar özel sektörde kendi imkanlarıyla test yaptırabiliyorlar.” şeklinde belirtti.

ACİL VE YOĞUN BAKIMLAR DOLU
Kış mevsimine girmeden maskeye özellikle önem verilmesi gerektiğini ve enfeksiyonlara karşı aşılarla toplumun dayanıklılığını arttırılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kaynak, “Covid-19'un kaybolmadığını, bununla ilgili test olanaklarının kamu kuruluşlarında ücretsiz olarak yapılma olanağının yaratılmasını hep önermiştik. Bu konuda görebildiğimiz kadarıyla Sağlık Bakanlığı ne maske ne de PCR testi konusunda aktif bir rol almış değil. Bu nedenle de toplumda şu anda çok ciddi bir şekilde enfeksiyonların yaygınlaştığı bir kısmının ağır seyrettiği ve risk gruplarında bunun özellikle ağır klinik belirtilerle seyrettiğini görmekteyiz. Bunun sonucunda da acil servisler, çocuk acil servisleri, polikliniklerimiz ve yoğun bakımlarımızın olağanüstü bir tempoyla çalışmakta olduğunu ve doluluk oranlarının çok yüksek olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.