Konteyner bebek sendromu nedir?

Sağlık 24.04.2023 - 10:10, Güncelleme: 24.04.2023 - 11:49
 

Konteyner bebek sendromu nedir?

Yeni doğan dönemi ve sonrası için süslü, cicili bicili, bebeklerin içinde iyi göründüğü bir çok yardımcı taşıma araçları çok büyük bir ekonomik pazar oluşturuyor. Araba koltuğu, taşıma puseti, ana kucağı, park yatak, bebek arabası, yürüteç gibi bir çok yardımcı bebek ekipmanları, farklı markaların güçlü ve abartılı reklamlarıyla desteklenerek, çocukları için en iyiyi arayan anne babaların ilgisini çekiyor.
Konteyner bebek sendromu adını ilk duyduğumuzda, bebeklerle nasıl bir bağlantısı olduğu merak uyandırıyor. Peri Fizyoterapi kurucusu Fizyoterapist Özlem Büyüksivri, konteyner bebek sendromunun ne olduğunu anlatırken, bebekler için kullanılan yardımcı ekipmanların konteyner bebek sendromu riskini arttırdığını söyledi. HANGİ FAKTÖRLER TEHLİKE OLUŞTURUYOR? Fizyoterapist Özlem Büyüksivri, yapılan araştırmalara göre Türkiye’de aileler bebekleri için, 2 yaşına kadar ortalama aylık 60-70 dolar harcadığını söyledi. Büyüksivri, “Bebeğinizin deliksiz uyuyacağı rahat ve sağlam bebek pusetleri, en uygun fiyata en kaliteli ana kucağı, Ultraviyole güneş siperlikli, süspansiyonlu tekerlekleri ile kolay katlanabilen bebek arabası” gibi sloganlarla sağlık, konfor, lüks, statü göstergesi olan yardımcı ekipmanların herhangi birinde ya da hepsinde uzun süre durması “Konteyner Bebek Sendromu” gelişme riskini arttırıyor.” şeklinde ifade etti. Konteyner Bebek Sendromu, bir bebeğin gününün çoğunu, kendi başına hareket etme ve çevresini keşfetme özgürlüğünü sınırlayan araba koltuğu veya bebek arabası gibi bir tür cihazın içinde geçirmesidir. Yardımcı ekipmanlarla oynamak ve keşfetmek için hareket özgürlüğünü kaybederler.” dedi. GELİŞİMİ NASIL ETKİLİYOR? Bebek, bu araçlarda çok fazla vakit geçirdiğinde, ne yazık ki; boyun kaslarının sıkışması sonucu Boyun Eğriliği (Tortikollis), Kafa Şekil Bozukluğu (Plagiosefali) benzeri kalıcı ya da tedavi gerektiren olumsuz sonuçlar oluşuyor. Ayrıca kol ve bacakların aktif hareketi kısıtlandığı için kol ve bacak gücünde azalma ile normal motor gelişim eğrisinde gecikmelere sebep olabiliyor. PEKİ BU DURUMA NASIL GELİNDİ? 90’lı yılların sonunda Amerikan Pediatri Derneği, ani bebek ölümlerini önlemek için bebeklerin yalnız sırtüstü ve beşikte uyumalarını tavsiye ediyordu. Bu tavsiye bebekleri bu şekilde tutan ekipmanların yoğun kullanımına yol açtı. Bu cihazlar ebeveynlere çocuk dostu olarak satılıyor ve ebeveynlerde bunlara sahip olmaktan heyecan duyuyordu. Kullanım sonuçları ancak okul çağına gelindiğinde ortaya çıkmaya başladı. İnce el becerilerinde (kalem tutma) zayıflık, koordinasyon ve denge problemleri, fiziksel gelişimde gerilik en çok gözlemlenenlerdi. Bu durum karın üstü (Tummy Time) zaman kavramının önemini parlattı. Karnı üzerindeyken başını kaldırıp etrafına bakınmaya çalışan bebek omuz, sırt ve boyun kaslarını kuvvetlendirerek bir sonraki gelişim aşamasına (oturma, emekleme, dizüstü durma, yürüme) bedenini hazırladığı açıktı. Bu nedenle bebeklerin hastaneden eve gelir gelmez karın üstü yatırılmasını destekleyen kampanyalar başlatıldı. KONTEYNER BEBEK SENDROMU ÖNLENEBİLİR Mİ? Peri Fizyoterapi kurucusu Fizyoterapist Özlem Büyüksivri şöyle açıkladı; Bebeğinizin herhangi bir oturma düzeninde ne kadar zaman geçirdiği ile ilgili bir çizelge yapmanız faydalı olacaktır. Bebeğin yardımcı araçlarda kalması gereken toplam sürenin, uyanık yerde oynama süresine kıyasla minimum düzeyde olması gerektiğini unutmayın. Bebeğinizin güvenliği için gerektiğinde tabi ki yardımcı ekipmanları kullanabilirsiniz. Ancak mümkün olduğunca bebeğin özgür ve aktif hareket etmesi için onu uygun güvenli bir alan oluşturun. Denetimli karın üstü zamanı alışkanlığı yaratın. Bu zaman ne kadar uzun tutulursa fiziksel ve zihinsel gelişimi o kadar iyi olur. Günün uyanık olduğu her saatinde en az 10-20 dakika karın üstü yatacağı bir hedef belirleyin.  Bebeğinizle fiziksel temas kurmak için daha fazla zaman ayırın. Sizin ve bebeğinizin yüzünü güldüreceğinden eminiz.
Yeni doğan dönemi ve sonrası için süslü, cicili bicili, bebeklerin içinde iyi göründüğü bir çok yardımcı taşıma araçları çok büyük bir ekonomik pazar oluşturuyor. Araba koltuğu, taşıma puseti, ana kucağı, park yatak, bebek arabası, yürüteç gibi bir çok yardımcı bebek ekipmanları, farklı markaların güçlü ve abartılı reklamlarıyla desteklenerek, çocukları için en iyiyi arayan anne babaların ilgisini çekiyor.

Konteyner bebek sendromu adını ilk duyduğumuzda, bebeklerle nasıl bir bağlantısı olduğu merak uyandırıyor. Peri Fizyoterapi kurucusu Fizyoterapist Özlem Büyüksivri, konteyner bebek sendromunun ne olduğunu anlatırken, bebekler için kullanılan yardımcı ekipmanların konteyner bebek sendromu riskini arttırdığını söyledi.

HANGİ FAKTÖRLER TEHLİKE OLUŞTURUYOR?
Fizyoterapist Özlem Büyüksivri, yapılan araştırmalara göre Türkiye’de aileler bebekleri için, 2 yaşına kadar ortalama aylık 60-70 dolar harcadığını söyledi. Büyüksivri, “Bebeğinizin deliksiz uyuyacağı rahat ve sağlam bebek pusetleri, en uygun fiyata en kaliteli ana kucağı, Ultraviyole güneş siperlikli, süspansiyonlu tekerlekleri ile kolay katlanabilen bebek arabası” gibi sloganlarla sağlık, konfor, lüks, statü göstergesi olan yardımcı ekipmanların herhangi birinde ya da hepsinde uzun süre durması “Konteyner Bebek Sendromu” gelişme riskini arttırıyor.” şeklinde ifade etti. Konteyner Bebek Sendromu, bir bebeğin gününün çoğunu, kendi başına hareket etme ve çevresini keşfetme özgürlüğünü sınırlayan araba koltuğu veya bebek arabası gibi bir tür cihazın içinde geçirmesidir. Yardımcı ekipmanlarla oynamak ve keşfetmek için hareket özgürlüğünü kaybederler.” dedi.

GELİŞİMİ NASIL ETKİLİYOR?

Bebek, bu araçlarda çok fazla vakit geçirdiğinde, ne yazık ki; boyun kaslarının sıkışması sonucu Boyun Eğriliği (Tortikollis), Kafa Şekil Bozukluğu (Plagiosefali) benzeri kalıcı ya da tedavi gerektiren olumsuz sonuçlar oluşuyor. Ayrıca kol ve bacakların aktif hareketi kısıtlandığı için kol ve bacak gücünde azalma ile normal motor gelişim eğrisinde gecikmelere sebep olabiliyor.

PEKİ BU DURUMA NASIL GELİNDİ?
90’lı yılların sonunda Amerikan Pediatri Derneği, ani bebek ölümlerini önlemek için bebeklerin yalnız sırtüstü ve beşikte uyumalarını tavsiye ediyordu. Bu tavsiye bebekleri bu şekilde tutan ekipmanların yoğun kullanımına yol açtı. Bu cihazlar ebeveynlere çocuk dostu olarak satılıyor ve ebeveynlerde bunlara sahip olmaktan heyecan duyuyordu. Kullanım sonuçları ancak okul çağına gelindiğinde ortaya çıkmaya başladı. İnce el becerilerinde (kalem tutma) zayıflık, koordinasyon ve denge problemleri, fiziksel gelişimde gerilik en çok gözlemlenenlerdi.

Bu durum karın üstü (Tummy Time) zaman kavramının önemini parlattı. Karnı üzerindeyken başını kaldırıp etrafına bakınmaya çalışan bebek omuz, sırt ve boyun kaslarını kuvvetlendirerek bir sonraki gelişim aşamasına (oturma, emekleme, dizüstü durma, yürüme) bedenini hazırladığı açıktı. Bu nedenle bebeklerin hastaneden eve gelir gelmez karın üstü yatırılmasını destekleyen kampanyalar başlatıldı.

KONTEYNER BEBEK SENDROMU ÖNLENEBİLİR Mİ?
Peri Fizyoterapi kurucusu Fizyoterapist Özlem Büyüksivri şöyle açıkladı;

  • Bebeğinizin herhangi bir oturma düzeninde ne kadar zaman geçirdiği ile ilgili bir çizelge yapmanız faydalı olacaktır. Bebeğin yardımcı araçlarda kalması gereken toplam sürenin, uyanık yerde oynama süresine kıyasla minimum düzeyde olması gerektiğini unutmayın.
  • Bebeğinizin güvenliği için gerektiğinde tabi ki yardımcı ekipmanları kullanabilirsiniz. Ancak mümkün olduğunca bebeğin özgür ve aktif hareket etmesi için onu uygun güvenli bir alan oluşturun.
  • Denetimli karın üstü zamanı alışkanlığı yaratın. Bu zaman ne kadar uzun tutulursa fiziksel ve zihinsel gelişimi o kadar iyi olur. Günün uyanık olduğu her saatinde en az 10-20 dakika karın üstü yatacağı bir hedef belirleyin. 
  • Bebeğinizle fiziksel temas kurmak için daha fazla zaman ayırın. Sizin ve bebeğinizin yüzünü güldüreceğinden eminiz.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.