Kekemelik ile ilgili 'akran zorbalığı' uyarısı
Kekemelik ile ilgili 'akran zorbalığı' uyarısı
İZMİR Behçet Uz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatristi Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, çocukluk çağında görülen kekemeliğin okullarda akran zorbalığına neden olduğunu belirtip, "Çocuklar biraz daha acımasız olduğu için kekemelik ile ilgili sıkıntı yaşayanlar, akran zorbalığına uğrayabilir, alay konusu olabilir. Bu konuda erişkinlere büyük görev düşüyor. Çocuklara bir şeyleri anlatmaktan öte bizim nasıl davrandığımız ve onlara nasıl örnek olduğumuz çok önemli" dedi.
Behçet Uz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Çocuk Psikiyatristi Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, 22 Ekim Dünya Kekemelik Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kekemeliğin konuşma akışının istemsizce kesintiye uğraması olduğunu söyleyerek, birkaç farklı semptom şeklinde ortaya çıkabileceğini kaydetti. Kekemeliğin konuşma sırasında kelimelerin ya da seslerin tekrarlaması, uzatılması ya da kesintiye uğraması şeklinde ortaya çıkabileceğini anlatan Doç. Dr. Durak, " Kekemelik ile ilgili birçok faktör var. Her semptomu patolojik olarak kabul etmiyoruz. Çünkü çocuk gelişiminde, normal konuşmanın öğrenildiği dönemde fizyolojik olarak da çocuklarda kekemelik görülebilir. Özellikle küçük yaş grubundaki kekemelik birtakım aile bilgilendirmeleri ile geçici olarak görebildiğimiz bir semptomdur. Öncelikle kekemelik neye bağlı olarak ortaya çıkıyor; muayenede bunu belirlememiz gerekiyor. Genetik faktörlere bağlı olarak, ailede varsa bu çocuklarda daha sık görebiliyoruz. Nörolojik bozukluklar eşlik edebilir. Kulak burun boğaz ile ilgili hastalıklarda da kekemelik görebiliriz. Stres ve çevresel faktörlere bağlı da görülebilir" dedi.
'SABIRLA KONUŞMASINI BEKLEYİN'
Kekemelik ya da konuşma güçlüğü yaşayan çocuklara yaklaşımın çok önemli olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, "Ailenin nasıl bir tutum sergilediği ve davranışları çok önemli. Aile görüşmesi yaparak onları yönlendiriyoruz. Böyle çocuklarda sabırlı olmak, çocuğun yerine konuşmamak ve sabırla konuşmasını beklemek çok önemli. Tedavi sırasında semptomlar ne kadar işlevselliği bozuyor? Bu bizim için önemli. Aileler önerileri uygulasa da bu sorun işlevselliği bozuyor ya da çocukta başka psikiyatrik semptomlara yol açıyorsa; farklı müdahale yöntemleri kullanmamız gerekiyor. Uygun vakaları konuşma terapistine yönlendiriyoruz" diye konuştu.
'HER SEMPTOM, BİR HASTALIK DEĞİLDİR'
Kekemeliğin daha çok konuşmanın ilk başladığı 2 ile 7 yaş aralığında daha sık ortaya çıkabildiğini anlatan Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, beyin gelişiminin de her çocukta farklı ilerlediğini belirterek, "Çocuklar biraz daha acımasız olduğu için kekemelik ile ilgili sıkıntı yaşayanlar, akran zorbalığına uğrayabilir, alay konusu olabilir. Bu konuda erişkinlere büyük görev düşüyor. Çocuklara bir şeyleri anlatmaktan öte bizim nasıl davrandığımız ve onlara nasıl örnek olduğumuz çok önemli. Aileleri bilinçlendirip, rehber öğretmenler aracılığıyla okuldaki arkadaşların nasıl davranması gerektiği anlatılmalı. Kekemelik nedir, nasıl bir bozukluktur konusunda bilgilendirmek önemli. Hepimizin farklılıkları var. Kimseyi eleştirmeden, yargılamadan, empati yaparak hayatımıza devam etmemiz ve çocuklarımıza örnek olarak yaşamamız çok önemli. Bunun dışında her semptom, bir hastalık değildir. Gerektiğinde uzmandan yardım alma konusunda çekinmemek gerekir. Çünkü gerekli yöntemlerle ileriki yaşlarda çoğu vakalar azalarak semptomlar devam edebilir ya da tamamen düzelebilir" dedi.