İzmir Körfezi'nde üç sorun: Kirlilik, amatör balıkçılık, denetimsizlik!
İzmir Körfezi'nde üç sorun: Kirlilik, amatör balıkçılık, denetimsizlik!
İzmir Körfezi'nde yaşanan kirlilik ve temizleme çalışmaları konusunda bakanlık ile büyükşehir arasındaki görev yetki tartışmaları gündemdeki yerini korurken, geçtiğimiz günlerde bazı bölgeler, "deniz marulu" olarak bilinen yosun türüyle kaplandı. Kirli körfezin bir diğer sorun teşkil eden yanı da amatör balıkçılığa devam edilmesi. Kirli körfezden çıkan balıkların insan sağlığı için ne kadar büyük bir tehlike oluşturduğunu düşünen Doç. Dr. Ozan Soykan, ayrıca denetimsizliğe dikkat çekti.
TAHA ŞAHİN / BEN HABER
İzmir nüfusunun 5 milyona yaklaşmasıyla birlikte denize dökülen atıklar fark edilir bir hal aldı ve kirlilik seviyesi de yıllar içinde artmaya devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında körfez kirliliği ve temizleme çalışmaları konusunda tartışmalar sürüyor.
Körfezde yapılan amatör balıkçılık büyük tehlike arz ederken, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Soykan, konuyu Ben Haber'e değerlendirdi.
“İÇ KÖRFEZDE BALIK AVCILIĞI YASAK!”
İzmir Körfezi'nin 3 kısma ayrıldığını ifade eden Soykan, “Akademik çalışmalarda 3 bölüme ayrılır; iç körfez, orta körfez ve dış körfezdir. Çamaltı Tuzlası-Narlıdere-İnciraltı hattının doğu tarafı iç körfez, Uzun Ada-Gülbahçe arasında kalan kısım orta körfez, Mordoğan-Foça hattının dışında kalan yerler ise dış körfez olarak sınıflandırılabilir. Amatör balık avcılığı ve ticari balık avcılığı konusunda 2024 yılından 2028 yılına kadar düzenlenen tebliğ kapsamında; Ticari balıkçılık genelde iç körfez dışında yapılır. Aslında iç körfezde her türlü balık avcılığı yasaktır.” diye konuştu.
KÖRFEZ BALIKÇILIĞI DENETLENİYOR MU?
İç körfezdeki balıkçılık faaliyetlerinin amatör balıkçılık olduğunu ve bunun denetimi hakkında konuşan Soykan, “Benim kendi gözlemim, maalesef bunun neredeyse hiç denetlenmediği ya da çok az denetlendiği yönünde. Bugün bile Karşıyaka, Alsancak ve Bostanlı sahilini gezdiğimizde, bir sürü olta atan insan görebiliriz. Balık tutanlara en son ne zaman denetlendiklerini sorsak, ya hiç denetlenmediklerini ya da çok az denetlendiklerini söyleyeceklerdir. Tabii bu da çok önemli bir sorun” dedi.
KÖRFEZ'DEN ÇIKAN BALIKLAR SAĞLIKLI MI?
Körfezdeki balıkların hastalık teşkil edip etmeyeceğinin doktorlar tarafından cevaplanması gerektiğini vurgulayan Soykan, “Şunu söyleyeyim; hastalıkla ilişkilendirilecek bir rapor elimde yok ama hastalık kaynakları var. Tabii iç körfezde olta ile yakalanan çipura, levrek, granyoz gibi dip balıkları genelde sediment üzerinden besleniyorlar. Deniz tabanında yılların biriktirmiş olduğu ağır metallere maruz kaldıkları için, bu balıkların kas dokularında bile daha fazla ağır metale rastlandığı bazı bilimsel çalışmalarla ortaya konmuş durumda. Dolayısıyla et kalitesindeki ağır metal içerikleri aynı zamanda denizdeki arsenik miktarının biraz fazla olmasından ötürü, İzmir Körfezi'nden çıkan balıkların tüketilmesini biz doğru bulmuyoruz” şeklinde konuştu.