Gökce: İzmir trafiğine çözüm yolu basit, bu konuya hakimim

Politika 20.12.2023 - 13:00, Güncelleme: 20.12.2023 - 21:19
 

Gökce: İzmir trafiğine çözüm yolu basit, bu konuya hakimim

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce, basın mensuplarıyla biraraya gelerek, İzmir'in en önemli sorunlarını ve çözüm yollarını masaya yatırdı. Gökce, “İzmir trafiğinin rahatlaması için alternatif bir yola, 3 şeritli köprülere ihtiyacı var” dedi.
ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER   Büyükşehir Aday Adayı Gökce, İzmir trafiğinin ana sebebinin 3 şeritli yoldan 2 şeride düşmek olduğu özetlerken, konuyu şu şekilde açıkladı; “““Köprüler viyadükler kara yollarının yaptığı yapılar. Farkındaysanız yollar 3 şerit, 2 şerit gelir ama köprüler yolların üstündeki köprülerin hepsi 2 şerit. Biz zaten nerede huni ağzı yapıyoruz. Gürsel paşa girişinde, hilal kavşağında, Medicana'nın önünde ege kavşağında halkapınar kavşağı. Çünkü o tarihteki projeksiyon dolu dolu ikiye göre yapılmış doğru ama şu anda 3. şerit geliyor. Şimdi 3 şerit geldiği zaman köprünün üstüne 3 şerit aynı anda çıkamadığında yandaki Ikiye çıkana kadar sizler de trafikte yaşıyorsunuz, kuyruklanma yapıyor, arkaya doğru tepiyor. Bu köprülerin tarihi 40 yıllık. Bu köprüler deprem için olağanüstü büyük stratejik önem taşıyor. Biz bunları ölçüttürmüştük ve bir bölümünün mukavemeti çok yüksek değil. Olası bir depremde bunlar zarar görürse, kentin kuzey ve güneyi arasındaki bağlantıyı sağlayan ana omurga olduğu için ulaşım da ciddi aksama yaşanır. Dolayısıyla bizim bir bu köprüleri güçlendirme ihtiyacımız var yani. Bunları olduğu yerde güçlendirmek yerine yıkıp 2 şeritten 3 şerite çıkartacak köprüler haline getirmeye ihtiyacımız var. Şimdi bunu yaptığımızda o huni ağızlarının ortadan kaldıracağız.” dedi. İZMİR'İN TRAFİKTE KAÇIŞ YOLUNA İHTİYACI VAR Gökce, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin deprem birinci sorunu kurumların da birinci sorunu. Bunun siyasi partisi falan da yok. Belediyenin parası yoksa kara yolları yapar, gerekirse ortak protokol yapar, birlikte yapar ama bu yapılır. Bunu yapmak izmir'e hem borçtur hem görevdir. Dolayısıyla bunu yaptığınızda hem depreme hazırlarsınız. İzmir'de yol yapmak lazım. Küçük çevre yolu var mı? Yok. Yeşildere, Altınyol arasından tutunuz, çevre yoluna kadar konutların olduğu bölge. Çevre yoluyla altın yolu bağlayacak askeriyenin olduğu yerden bir dikine bağlantıdan bahsediyoruz. Oturacağız, aslında konuşacağız, onu buna bağlayalım diyeceğiz. İzmir'in kaçış yoluna ihtiyacı var.” şeklinde belirtti. KANAL SUYU ACİL AYRIŞTIRILMALI Buğra Gökce, İzmir'in bir diğer sorunu alt yapı ve kanal suyu ayrıştırmasının da acil olarak çözülmesi gerektiğini söyledi. Gökce, “Priştina döneminin büyük kanal projesi birleşik sistem yapılmış.  Bu sistem Güzelbahçe'ye ağırlıkla kentin güney kısmını Konak'tan itibaren Çiğli'ye götürüyor. Bu olağanüstü büyük bir elektrik faturası ve yolculuk demek. Yağmur suyla kanal beraber gidiyor. Yağmur çok yağdığında arıtmaya yağmur suyunu da gönderiyorsunuz. Çünkü kanal birleşik, içinde yağmur suyu da geliyor. İzmir başlangıçta bunu ayrı olarak projelendirmiş, büyük kanalı başlangıçta yağmur suyu ayrı kanal ayrı diye ama bu çok yüksek maliyetli işler olduğu için elde de böyle bir para olmadığı için sonra burası da birleşmiş. Aktörlerini de biliyorum ama konuşmayacağım. Şimdi tabii yağmur çok yoğun yağdığında Çiğli'ye kanalla beraber arıtmaya, o hattan yağmur suyu da gidiyor. Çiğli arıtma, aşırı yağışlarda gelen suyu karşılayacak kapasitesi olmadığı için yağmur suyuyla kanal beraber bir şekilde denize karışıyor. Sizin duyduğunuz kokuların altında da bunlar var. O bölgenin kirliliğinin altında da bunlar var. Şimdi bu sistemin birbirinden ayrıştırmadan, nihayete erdirme şansı yok. Bunun çözümü içinde oranın taranması gerekiyor. Dolayısıyla bu başlı başına bir önemli iştir ve İzmir buna da uluslararası fon bulabilir. Dünya Avrupa Birliği sadece bu işlere fon veriyor. Bunun fonlarını alacağız, ayrıştıracağız.” dedi. KOCAOĞLU, SIKI BİR POLİTİKA UYGULUYORDU Aziz Kocaoğlu döneminde 26 bin belediye çalışanı varken, Tunç Soyer döneminde çalışan sayısı 41 bin kişiye ulaştı. Buğra Gökce, konuya ilişkin iki başkanın kendi değerlenmesi olduğunu söylerken, “İki başkanla da çalıştım Aziz Kocaoğlu, hem para hem de insan kaynağı açısından çok sıkı bir politikası uyguluyordu. Bir de tabi o dönem ülke ekonomisi açısından daha rahat hazine kaynaklarının da hazine payının da belediyeye daha rahat geldiği bir dönem idi. Ama daha sonra her 2 tarafta da negatif yönde bir şey oldu. Onların da sonuçları oluyordu. Tabi 2 başkan kendisi açısından değerlendirir. Ben o polemiğin tarafı olmak istemem." şeklinde ifade etti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce, basın mensuplarıyla biraraya gelerek, İzmir'in en önemli sorunlarını ve çözüm yollarını masaya yatırdı. Gökce, “İzmir trafiğinin rahatlaması için alternatif bir yola, 3 şeritli köprülere ihtiyacı var” dedi.

ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER

 

Büyükşehir Aday Adayı Gökce, İzmir trafiğinin ana sebebinin 3 şeritli yoldan 2 şeride düşmek olduğu özetlerken, konuyu şu şekilde açıkladı; “““Köprüler viyadükler kara yollarının yaptığı yapılar. Farkındaysanız yollar 3 şerit, 2 şerit gelir ama köprüler yolların üstündeki köprülerin hepsi 2 şerit. Biz zaten nerede huni ağzı yapıyoruz. Gürsel paşa girişinde, hilal kavşağında, Medicana'nın önünde ege kavşağında halkapınar kavşağı. Çünkü o tarihteki projeksiyon dolu dolu ikiye göre yapılmış doğru ama şu anda 3. şerit geliyor. Şimdi 3 şerit geldiği zaman köprünün üstüne 3 şerit aynı anda çıkamadığında yandaki Ikiye çıkana kadar sizler de trafikte yaşıyorsunuz, kuyruklanma yapıyor, arkaya doğru tepiyor. Bu köprülerin tarihi 40 yıllık. Bu köprüler deprem için olağanüstü büyük stratejik önem taşıyor. Biz bunları ölçüttürmüştük ve bir bölümünün mukavemeti çok yüksek değil. Olası bir depremde bunlar zarar görürse, kentin kuzey ve güneyi arasındaki bağlantıyı sağlayan ana omurga olduğu için ulaşım da ciddi aksama yaşanır. Dolayısıyla bizim bir bu köprüleri güçlendirme ihtiyacımız var yani. Bunları olduğu yerde güçlendirmek yerine yıkıp 2 şeritten 3 şerite çıkartacak köprüler haline getirmeye ihtiyacımız var. Şimdi bunu yaptığımızda o huni ağızlarının ortadan kaldıracağız.” dedi.

İZMİR'İN TRAFİKTE KAÇIŞ YOLUNA İHTİYACI VAR

Gökce, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin deprem birinci sorunu kurumların da birinci sorunu. Bunun siyasi partisi falan da yok. Belediyenin parası yoksa kara yolları yapar, gerekirse ortak protokol yapar, birlikte yapar ama bu yapılır. Bunu yapmak izmir'e hem borçtur hem görevdir. Dolayısıyla bunu yaptığınızda hem depreme hazırlarsınız. İzmir'de yol yapmak lazım. Küçük çevre yolu var mı? Yok. Yeşildere, Altın yol arasından tutunuz, çevre yoluna kadar konutların olduğu bölge. Çevre yoluyla altın yolu bağlayacak askeriyenin olduğu yerden bir dikine bağlantıdan bahsediyoruz. Oturacağız, aslında konuşacağız, onu buna bağlayalım diyeceğiz. İzmir'in kaçış yoluna ihtiyacı var.” şeklinde belirtti.

KANAL SUYU ACİL AYRIŞTIRILMALI

Buğra Gökce, İzmir'in bir diğer sorunu alt yapı ve kanal suyu ayrıştırmasının da acil olarak çözülmesi gerektiğini söyledi. Gökce, “Priştina döneminin büyük kanal projesi birleşik sistem yapılmış.  Bu sistem Güzelbahçe'ye ağırlıkla kentin güney kısmını Konak'tan itibaren Çiğli'ye götürüyor. Bu olağanüstü büyük bir elektrik faturası ve yolculuk demek. Yağmur suyla kanal beraber gidiyor. Yağmur çok yağdığında arıtmaya yağmur suyunu da gönderiyorsunuz. Çünkü kanal birleşik, içinde yağmur suyu da geliyor. İzmir başlangıçta bunu ayrı olarak projelendirmiş, büyük kanalı başlangıçta yağmur suyu ayrı kanal ayrı diye ama bu çok yüksek maliyetli işler olduğu için elde de böyle bir para olmadığı için sonra burası da birleşmiş. Aktörlerini de biliyorum ama konuşmayacağım. Şimdi tabii yağmur çok yoğun yağdığında Çiğli'ye kanalla beraber arıtmaya, o hattan yağmur suyu da gidiyor. Çiğli arıtma, aşırı yağışlarda gelen suyu karşılayacak kapasitesi olmadığı için yağmur suyuyla kanal beraber bir şekilde denize karışıyor. Sizin duyduğunuz kokuların altında da bunlar var. O bölgenin kirliliğinin altında da bunlar var. Şimdi bu sistemin birbirinden ayrıştırmadan, nihayete erdirme şansı yok. Bunun çözümü içinde oranın taranması gerekiyor. Dolayısıyla bu başlı başına bir önemli iştir ve İzmir buna da uluslararası fon bulabilir. Dünya Avrupa Birliği sadece bu işlere fon veriyor. Bunun fonlarını alacağız, ayrıştıracağız.” dedi.

KOCAOĞLU, SIKI BİR POLİTİKA UYGULUYORDU

Aziz Kocaoğlu döneminde 26 bin belediye çalışanı varken, Tunç Soyer döneminde çalışan sayısı 41 bin kişiye ulaştı. Buğra Gökce, konuya ilişkin iki başkanın kendi değerlenmesi olduğunu söylerken, “İki başkanla da çalıştım Aziz Kocaoğlu, hem para hem de insan kaynağı açısından çok sıkı bir politikası uyguluyordu. Bir de tabi o dönem ülke ekonomisi açısından daha rahat hazine kaynaklarının da hazine payının da belediyeye daha rahat geldiği bir dönem idi. Ama daha sonra her 2 tarafta da negatif yönde bir şey oldu. Onların da sonuçları oluyordu. Tabi 2 başkan kendisi açısından değerlendirir. Ben o polemiğin tarafı olmak istemem." şeklinde ifade etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.