Küskün seçmen sandığa nasıl motive edilecek?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra “küskün” diye tabir edilen muhalefet seçmeninin kırgınlığı devam ediyor. Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun: Küskün seçmenin sandığa gitmesi için, adayın çok iyi belirlenmesi gerekiyor ve partinin genel söylemi çok önemli.

ÇİĞDEM ÖZEN/ Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin ardından gözler 31 Mart 2024 tarihinde yapılması beklenen yerel seçimlere çevrildi. Adayın ne kadar önemli olduğu tartışmaları siyaset gündeminde yerini hala korurken, yerel seçimlerde de aday konusu çok tartışılacak gibi görünüyor. Özellikle 3 büyükşehir, İstanbul, Ankara ve İzmir’i kazanmak isteyen iktidar ve muhalefet kanadında da hangi adımların atılacağı siyasette şimdiden merak konusu uyandırıyor. Siyaset alanında yaşanan son gelişmeleri Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun Ben Haber’e değerlendirdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra muhalefet kesiminde küskün bir seçmen olduğu biliniyor. Bu seçmen kitlesi önümüzdeki yerel seçimlere nasıl motive edilebilir? Yerel seçimler ile genel seçimlerin dinamiği farklıdır.  Tabii ki bir miktar duygusal kırgınlık var. Ancak yerel seçimler yaklaştıkça, kampanyanın yoğunlaştığı dönemde kırgınlığın bir miktar azalacağını düşünüyorum. Bu noktada birinci olarak, partinin genel söylemi, ikincisi de adaylar çok önemli. Özellikle adayların çok iyi belirlenmesi gerekiyor. Kendi çevrelerinde popüler, halkla teması olan isimler olması durumunda kırgınlık önemli ölçüde ortadan kalkar. Çünkü yerel seçimlerin dinamiği biraz daha farklı… Ancak, adayların seçimi, partinin kampanya ve söylemleri seçmene uymadığı zaman da seçimlere katılmama eğilimi ortaya çıkabilir. Büyükşehirleri almak isteyen iktidar ve muhalefette seçmenin eğiliminde hangi faktör ön plana çıkacaktır? İstanbul ve Ankara’da seçimlerde, aday çok etkili olacaktır. İzmir bazlı ele alacak olursak, İzmir’deki yapı farklı olduğu için aday faktöründen biraz bağımsız olarak seçmen davranışı olduğunu söyleyebilirim. İZMİR’DE YEREL İKTİDAR KOLAY DEĞİŞMİYOR İzmir’de AK Parti kanadından hizmet performansı açısından sıkıntı olduğu eleştirileri var. Bu sandığa nasıl yansıyacaktır? İzmirli seçmen hizmet performansı ile partiye ilişkin algıyı birlikte değerlendiriyor. İzmir’de adayın niteliğini de katıp, seçmen ona göre çok değişkenle karar veriyor. İzmir’de değişkenlerden bir tanesindeki zayıflık, diğer değişkenlerle birlikte genel sonucu belirlemiyor. Bu da oy kalıplarının bloke olmasına yol açıyor. Kolaylıkla yerel iktidar değişimini, birkaç ilçe dışında gerçekleştirmiyor. TARTIŞMALAR, CHP’NİN KURUMSAL KİMLİĞİNİ YIPRATIR Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyuna yansıyan toplantısını nasıl değerlendirirsiniz? Bir araya gelen CHP’lilerin Kemal Bey’e bakışları konusunda tavırları netti. Bazı CHP’li isimler, yapmış oldukları söyleşilerde nasıl bir değişim istediklerini de açıkça belirtiyordu. Bülent Tezcan, Onursan Adıgüzel Ekrem İmamoğlu ile yakın görünüyor. Gökhan Günaydın da  İmamoğlu’nun beyin takımı içinde...  Dolayısıyla bu isimlerin sosyal medyada toplantı yapmalarında şaşılacak bir şey yok.  Çünkü,  zaten partide değişim isteyen isimler. Dolayısıyla çok yeni bir şey gibi, başkaldırı gerçekleştiriliyormuş havası yaratmak, bence Cumhuriyet Halk Partisi’ni kamuoyunda tartışmaya yönelik bir sonuç üretti. Ben, bu isimlerin soysal medyada gerçekleştirdiği toplantıyı, değişimin nasıl gerçekleşeceğine ilişkin bir yöntem arayışı olarak okuyorum. Türkiye’de disiplin için demokrasiyi feda eden bir parti siyaseti olduğu için bu toplantı hemen başkaldırı, kaos olarak yansıtılıyor. Bence daha fazla tartışılmasına gerek yok, çünkü tartışılması CHP’nin kurumsal kimliğini yıpratır.  İYİ Parti cephesini nasıl değerlendirirsiniz? İYİ Parti kendi içişlerine yönelmiş durumda. Parti içinde kurultay sonrasında yerel seçimlere de odaklanmaya başladılar. Parti yöneticilerinin söylediği kadarıyla, seçim çevrelerinde en iyi adayları bulup partilerinden aday yapmayı istiyorlar. Benim izlediğim kadarıyla sessiz ve derinden bir şekilde İYİ Parti yerel seçimlere hazırlanıyor.