Kılıçdaroğlu: İnsan onuruna yakışan sistem yapacağız

Yerel 19.03.2023 - 20:22, Güncelleme: 19.03.2023 - 22:08
 

Kılıçdaroğlu: İnsan onuruna yakışan sistem yapacağız

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce gelecekteki iktisat politikalarına ışık tutulması şiarıyla ‘Geleceğe Davet’ sloganıyla gerçekleşen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, Millet İttifakı’nın temsilcilerini ağırladı.
CHP Genel Başkanı ve 13’üncü Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına, “Böylesine anlamlı bir toplantıyı gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza hepinizin huzurunda yürekten teşekkür ederim. İkinci yüzyılı birlikte inşa edeceğiz” diyerek başladı. Kemal Kılıçdaroğlu, “İşimizin çok kolay olduğunu kimse düşünmesin ama birinci yüzyılın kongresinde de o dönemin liderleri işlerinin çok kolay olmadığını biliyorlardı. Güzel bir Türkiye, barış içinde bir Türkiye, kalkınan ve büyüyen, bölgesinde ve dünyada saygınlığı olan bir Türkiye. Hepimizin idealinde olan bir Türkiye. Zor zamanlardan geçtiğimizin farkındayım. Atatürk’ü hep iki temel ilkeyle anarım. Biri siyasi bağımsızlık. ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ der. ‘Bayrağımın altında özgürce yaşamak isterim’ der. İkinci ilkesi ise ekonomik bağımsızlıktır. İzmir’de 100 yıl önce yapılan kongrede Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle söyler: ‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisat zaferleriyle taçlandırılmazlarsa elde edilen zaferler sürüp gidemez, söner.’ Yani siyasi bağımsızlığın kalıcılığını sağlayan temel unsur ekonomik bağımsızlıktır. Bugüne kadar büyük sıkıntılar çektiğimizi biliyoruz. Ama öyle bir sistem kuralım ki kim iktidara gelirse gelsin bu tür krizlerle Türkiye karşı karşıya kalmasın” dedi. “İktidar sahipleri gelecek TBMM’de hesabını verecek” Dört ayaklı bir stratejiden söz eden Kılıçdaroğlu, “Birinci ayak güçlü bir demokrasidir. Güçlü bir parlamenter sistem. Dünyaya baktığınızda kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülkelerin tümünde güzel bir demokrasi anlayışı ve geleneği vardır. Biz de demokrasimizi geliştirmek zorundayız. Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside denetimsiz alan yoktur. TBMM mi? O da denetlenir. Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerken, bunu vaat ederken Millet İttifakı olarak dedik ki Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. 85 milyondan toplanan vergilerin nerelere harcandığını herkes bilecek. Siyasi etik kanunu çıkaracağız diye 6 lider altına imza attık. Önemli bir karar daha aldık. TBMM’de plan ve bütçe komisyonu dışında bir de kesin hesap komisyonu kuracağız dedik. Yani 1 yıl önceki bütçenin kaynaklarının nerelere harcandığının hesabını verelim diye. Ve bir şey daha yaptık. Bizim tarihimizde bir ilk. Kesin hesap komisyonu başkanı ana muhalefet partisinden olacak. Yani iktidar sahipleri gelecek TBMM’de hesabını verecek” diye konuştu. Bilgi ekonomisi vurgusu İkinci olarak üreten bir ülke inşa edileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin üretmesi lazım. Herkes üretim zincirinin önemli bir halkası olacak. Herkesin ürettiği Türkiye güçlü, dışarıya el avuç açmayan bir Türkiye’dir. Neyi nasıl üreteceğimizi çok iyi bilmek zorundayız. 21’inci yüzyıl ekonomisi artık bilgi ekonomisidir. Hangi ülke bilgi üretirse o ülke hızla kalkınır. Nerede üreteceğiz? Üniversitelerde. Bizim iktidarımızda üniversiteler bilgi üretecek. Biz katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Katma değeri yüksek ürün üretmenin yolu üniversitenin bilgi üretmesi, sanayicinin üretilen bilgiyi metaya dönüştürmesidir. 20’nci yüzyıl petrol yüzyılıydı ve petrol savaşları vardı. 21’inci yüzyıl çip savaşlarıdır. Çipi kim üretecek? 21’inci yüzyılının Türkiye’sinin temel hedefi bilimde, sanayide, teknolojide çip üreten bir ülke olmaktır” dedi. “Sosyal devlet yara aldı bunu düzeltmek bize nasip olacak” Stratejilerinin üçüncü ayağının sosyal devlet inşa etmek olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Güçlü bir sosyal devlet inşa edemezseniz istediğiniz kadar üretin. Hakça bölüşmezseniz, toplumun bir kesimi yoksul bir kesimi varsıl olursa orada huzur, bereket olmaz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi demokrasiyle, sosyal devletle yeniden inşa edebiliriz. Bugün Türkiye’de sosyal devlet büyük yara almıştır. Bunu düzeltmek bize nasip olacak. Bunu da yapacağız” dedi. “Biz ayak uydurmak istemiyoruz biz yapalım onlar bizi izlesinler” Sürdürülebilirliğe ve liyakate değinen Kılıçdaroğlu, “Durduğunuz andan itibaren geriye gidersiniz. Dünya hızla değişiyor. Siz bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. Sürdürülebilirliğin kilit anahtarı devlette liyakattir. Yani birikimli insanların devlet yönetiminde olmasıdır. Üreten insanların üniversitelerde olmasıdır. Değişime ayak mı uyduracağız? Değişime öncülük mü yapacağız? Biz ayak uydurmak istemiyoruz. Değişime, dönüşüme, atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Sürdürülebilirliğin temel anahtarlarından birisi de eğitimdir. Eğitimin yeniliğe açık olması, merak duygusunu büyütmesi lazım. Biz eğitim sisteminde de köklü değişiklikler yapacağız” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce gelecekteki iktisat politikalarına ışık tutulması şiarıyla ‘Geleceğe Davet’ sloganıyla gerçekleşen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, Millet İttifakı’nın temsilcilerini ağırladı.

CHP Genel Başkanı ve 13’üncü Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına, “Böylesine anlamlı bir toplantıyı gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza hepinizin huzurunda yürekten teşekkür ederim. İkinci yüzyılı birlikte inşa edeceğiz” diyerek başladı.

Kemal Kılıçdaroğlu, “İşimizin çok kolay olduğunu kimse düşünmesin ama birinci yüzyılın kongresinde de o dönemin liderleri işlerinin çok kolay olmadığını biliyorlardı. Güzel bir Türkiye, barış içinde bir Türkiye, kalkınan ve büyüyen, bölgesinde ve dünyada saygınlığı olan bir Türkiye. Hepimizin idealinde olan bir Türkiye. Zor zamanlardan geçtiğimizin farkındayım. Atatürk’ü hep iki temel ilkeyle anarım. Biri siyasi bağımsızlık. ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ der. ‘Bayrağımın altında özgürce yaşamak isterim’ der. İkinci ilkesi ise ekonomik bağımsızlıktır. İzmir’de 100 yıl önce yapılan kongrede Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle söyler: ‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisat zaferleriyle taçlandırılmazlarsa elde edilen zaferler sürüp gidemez, söner.’ Yani siyasi bağımsızlığın kalıcılığını sağlayan temel unsur ekonomik bağımsızlıktır. Bugüne kadar büyük sıkıntılar çektiğimizi biliyoruz. Ama öyle bir sistem kuralım ki kim iktidara gelirse gelsin bu tür krizlerle Türkiye karşı karşıya kalmasın” dedi.

“İktidar sahipleri gelecek TBMM’de hesabını verecek”
Dört ayaklı bir stratejiden söz eden Kılıçdaroğlu, “Birinci ayak güçlü bir demokrasidir. Güçlü bir parlamenter sistem. Dünyaya baktığınızda kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülkelerin tümünde güzel bir demokrasi anlayışı ve geleneği vardır. Biz de demokrasimizi geliştirmek zorundayız. Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside denetimsiz alan yoktur. TBMM mi? O da denetlenir. Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerken, bunu vaat ederken Millet İttifakı olarak dedik ki Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. 85 milyondan toplanan vergilerin nerelere harcandığını herkes bilecek. Siyasi etik kanunu çıkaracağız diye 6 lider altına imza attık. Önemli bir karar daha aldık. TBMM’de plan ve bütçe komisyonu dışında bir de kesin hesap komisyonu kuracağız dedik. Yani 1 yıl önceki bütçenin kaynaklarının nerelere harcandığının hesabını verelim diye. Ve bir şey daha yaptık. Bizim tarihimizde bir ilk. Kesin hesap komisyonu başkanı ana muhalefet partisinden olacak. Yani iktidar sahipleri gelecek TBMM’de hesabını verecek” diye konuştu.

Bilgi ekonomisi vurgusu
İkinci olarak üreten bir ülke inşa edileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin üretmesi lazım. Herkes üretim zincirinin önemli bir halkası olacak. Herkesin ürettiği Türkiye güçlü, dışarıya el avuç açmayan bir Türkiye’dir. Neyi nasıl üreteceğimizi çok iyi bilmek zorundayız. 21’inci yüzyıl ekonomisi artık bilgi ekonomisidir. Hangi ülke bilgi üretirse o ülke hızla kalkınır. Nerede üreteceğiz? Üniversitelerde. Bizim iktidarımızda üniversiteler bilgi üretecek. Biz katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Katma değeri yüksek ürün üretmenin yolu üniversitenin bilgi üretmesi, sanayicinin üretilen bilgiyi metaya dönüştürmesidir. 20’nci yüzyıl petrol yüzyılıydı ve petrol savaşları vardı. 21’inci yüzyıl çip savaşlarıdır. Çipi kim üretecek? 21’inci yüzyılının Türkiye’sinin temel hedefi bilimde, sanayide, teknolojide çip üreten bir ülke olmaktır” dedi.

“Sosyal devlet yara aldı bunu düzeltmek bize nasip olacak”
Stratejilerinin üçüncü ayağının sosyal devlet inşa etmek olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Güçlü bir sosyal devlet inşa edemezseniz istediğiniz kadar üretin. Hakça bölüşmezseniz, toplumun bir kesimi yoksul bir kesimi varsıl olursa orada huzur, bereket olmaz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi demokrasiyle, sosyal devletle yeniden inşa edebiliriz. Bugün Türkiye’de sosyal devlet büyük yara almıştır. Bunu düzeltmek bize nasip olacak. Bunu da yapacağız” dedi.

“Biz ayak uydurmak istemiyoruz biz yapalım onlar bizi izlesinler”
Sürdürülebilirliğe ve liyakate değinen Kılıçdaroğlu, “Durduğunuz andan itibaren geriye gidersiniz. Dünya hızla değişiyor. Siz bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. Sürdürülebilirliğin kilit anahtarı devlette liyakattir. Yani birikimli insanların devlet yönetiminde olmasıdır. Üreten insanların üniversitelerde olmasıdır. Değişime ayak mı uyduracağız? Değişime öncülük mü yapacağız? Biz ayak uydurmak istemiyoruz. Değişime, dönüşüme, atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Sürdürülebilirliğin temel anahtarlarından birisi de eğitimdir. Eğitimin yeniliğe açık olması, merak duygusunu büyütmesi lazım. Biz eğitim sisteminde de köklü değişiklikler yapacağız” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.