Dervişoğlu: Öcalan denilen o canibaşı çıkamayacak
Dervişoğlu: Öcalan denilen o canibaşı çıkamayacak
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Kim hangi planı yaparsa yapsın, Abdullah Öcalan denilen o canibaşı, tıkıldığı delikten çıkamayacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirilemeyecektir; cesetlerimiz çiğnenmeden buna izin vermeyeceğiz" dedi.
İYİ Parti'nin kuruluşunun 7'nci yıl dönümü ve Cumhuriyetin 101'inci yılı, Ankara Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen etkinlikle kutlandı. Etkinliğe İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun yanı sıra eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve çok sayıda partili katıldı. Burada konuşan Dervişoğlu, herkesi ilk günün heyecanıyla yeniden bir ve birlikte olmaya davet ederek, "Mustafa Kemal Atatürk'ün meşalesini yaktığı Cumhuriyetimiz, bu yıl 100 yaşına '1' eklemiştir; ancak onu en derininden yıkmaya yemin edenler her gün ondan bir daha eksiltmekte, ondan bir daha koparmaya çalışmaktadır. Cebren ve hile ile bütün kurumları zapt edip hukuk düzenini ortadan kaldırarak, bir Meclis devleti olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni ve duvarlarında, 'Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir' yazan o büyük meşveret çatısını çalışamaz, konuşamaz, denetleyemez hale getirmişlerdir. Türk milleti artık kendi kanunlarını yapamamakta, kendi hazinesinden hakkını alamamakta ve buğdayın anavatanında ekmeğe muhtaç duruma düşürülmektedir" dedi.
'TÜRK MİLLETİNİN CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞTIR'
Kendi vatanının haritasını çizmiş, kendi kaderini yazmış büyük Türk milletinin hakkıyla, söke söke aldığı kendi vatanında artık bir yabancı durumuna düşürülmek istendiğini söyleyen Dervişoğlu, "Zulüm bununla da kalmamış; saray saltanatınca 15 yıldır sürdürülen hain plan, en üst noktaya taşınarak milyonlarca vatansıza ve bayraksıza 'mülteci', 'sığınmacı' ve 'ensar' denilerek adım adım vatandaşlık sağlanacak bir tuzak haline getirilmiştir. Okullarına öğretmen atanmamakta, sabun dahi koyulmamaktadır; hastanelerinde ne doktor ne de boş yatak kalmıştır. Adalet terazisini, haklının kanunu değil, güçlünün parası çekmekte; kadınların canlarına, ırz ve namuslarına göz dikenler serbestçe dolaşmaktadır. Binlerce insanın öldüğü depremler dahi bu yağma düzeninin bir manivelası haline getirilmekte; Türk insanının evine, tarlasına, malına el konulmakta, ormanları yakılıp betondan rant kuleleri yapılmaktadır. Türk milletinin sosyal güvenliği, sokak güvenliği, sınır güvenliği ve can güvenliği kalmamıştır" diye konuştu.
'BİNLERCE ŞEHİDİN MANEVİ YÜKÜ OMUZLARIMIZDA'
Ardından yeni anayasa tartışmalarına değinen Dervişoğlu, "Yeni anayasa ile ilgili olarak değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk 4 maddenin tartışmaya açılmasının ardından, etnik köken üzerinden mülahazalar, İmralı canisinin serbest bırakılması, bir siyasi partinin grup kürsüsünden konuşturulması, Kandil üzerinden kurulan köprüler, Suriye'nin kuzeyindeki yapıların tanınması ve yeni açılım senaryoları gibi konular kamuoyunun gündemini meşgul ediyor. Bu tartışmalar, iş başında bulunan iktidarın gerçek niyetini deşifre etmeye yeterlidir; elbette ki tarih, tüm bunlara sebep olanlar hakkında hükmünü verecektir. Ancak bizim de söyleyeceklerimiz vardır. Türkiye, yaklaşık yarım asırdır terör belasıyla mücadele ediyor; binlerce şehidin manevi yükü, binlerce gazinin sorumluluğu omuzlarımızdadır. Taşıdığı sıfat ne olursa olsun, hiç kimsenin şehitlerimizin manevi hatıralarına zarar vermeye, onların aziz ruhlarını incitmeye, gazilerimizi yeniden yaralamaya ve onurlarıyla oynamaya hakkı yoktur. Buna asla izin vermeyeceğiz. Kim hangi planı yaparsa yapsın, Abdullah Öcalan denilen o canibaşı, tıkıldığı delikten çıkamayacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilemeyecektir; cesetlerimiz çiğnenmeden buna izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
'BİZ SARAY MUHAFIZI DEĞİL, TÜRK MİLLİYETÇİLERİYİZ'
Dervişoğlu, milliyetçiliğin, bu milletin ortak değeri, Türkiye Cumhuriyeti'nin de kuruluş felsefesi olduğunu söyleyerek, "Hiç kimsenin bu mukaddes duyguyu inhisarına alma salahiyeti yoktur. Mazide yaşanmış güzel günlerin anısına saygıda kusur etmemek için elimden geleni yapıyorum; ama bayrağıma, milletime ve istiklalime olan saygım her şeyin üzerindedir. Bebek katiline hürriyet, Müsavat Dervişoğlu’na tehdit size yakışmaz. Biz saray muhafızı değil, Türk milliyetçileriyiz; mazimiz ve mücadele geçmişimiz bugünümüze kefildir. İcapsız milliyetçiliği tümüyle reddediyorum; kuru tehditlere pabuç bırakmayacağım herkes tarafından iyi bilinmelidir. Buraya zembille inmedim; ben her görüşten üç kuşağı temsil ediyorum. Birincisi, içinde yetiştiğim nesil; ikincisi, benim yetişmeme katkı sağlayan önceki nesil; üçüncüsü ise kuşağımın yetişmesine katkı sağladığı nesildir. Bu üç neslin hiçbirinin başını yere eğdirmeyecek, değerlerini pazarlık konusu yaptırmayacağım. Kim ne yaparsa yapsın, bu üç kuşağı birleştirip yeni nesillerle buluşturacağım; bu benim tarihe ve milletime karşı vazgeçilmez sorumluluğumdur. Nefsim ayaklarımın altında, idealleriniz başımın üstünde, meşaleniz elimdedir. 7 yıl önce başlattığımız bu büyük hareketi hiç kimsenin şahsi hırs ve hedefinin kurbanı ettirmeyeceğim" dedi.