Sinan Ateş cinayeti davasında karar

Güncel 02.10.2024 - 19:35, Güncelleme: 02.10.2024 - 19:35
 

Sinan Ateş cinayeti davasında karar

ESKİ Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili 12'si tutuklu, 22 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. 5 sanık ağırlaştırılmış müebbet, 5 sanık ise 2 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. 10 sanık hakkında beraat kararı verilirken, 2 sanığın dosyası ayrıldı.
Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve yakınları, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, milletvekilleri, sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Tetikçi olarak suçlanan tutuklu sanık Eray Özyağcı, karar öncesi son savunmasında "Ben tasarlayarak kasten kimseyi öldürmedim. Yaralamak için geldim. Sinan Ateş'i ayaklarından vuruyorum ve yüzüstü düştü. Sonra arkadaşları gelince panik olup ateş etmeye devam ettim. Spontane bir şeklide gelişti. Keşke böyle olmasaydı. Selman'ın beni vuracağını düşündüğüm için karşılık verdim. Bana uygun görülen her türlü cezayı hak ediyorum. Ama algı operasyonlarına yönelik cezalandırılmak istemiyorum. Keşke ölmeseydi. Öldü başımıza bir sürü iş geldi. Kendimizi burada bulduk" dedi. İddianameye göre, tetikçi Eray Özyağcı’yı olay yerine getiren ve götüren motosiklet sürücüsü tutuklu sanık Vedat Balkaya, "Öncelikle ilk celseden bu yana samimi bir şekilde olayı size aktarmaya çalıştım. Benim Ankara'ya gelme amacım sadece alacak verecek meselesiydi. Ben bir insanın öleceğini bilsem Ankara'ya gelmezdim. Ben 'alacak verecek meselesi' diye geldim, çok farklı bir olay gerçekleşti. Ben istemeden de olsa olaya yardım etmiş oldum. Sizden gelen cezaya boynum kıldan ince, beraatimi talep ediyorum" diye konuştu. 10 SANIĞA HAPİS CEZASI Mahkeme heyeti diğer sanıkların da savunmalarının alınması ardından kararını açıkladı. Tetikçi Eray Özyağcı, motosiklet sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'a 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan ise 13'er yıl hapis cezası verildi. Özyağcı'ya ayrıca 'ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak' suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş da 'tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel'e 'tasarlayarak öldürmeye yardım' suçundan 18'er yıl, sanık Mustafa Uzunlar ise 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Alper Atay'a 'suçluyu kayırma' suçundan 2 yıl hapis cezası verilerek, hükmün açıklanması geri bırakıldı. Sanıklar Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine karar verildi. Beraat kararı verilen sanık Caner Günay hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunulmasına hükmedildi. 2 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI Sanıklar avukat Serdar Öktem ve dönemin Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal hakkında 'tasarlayarak kasten öldürmeye yardım', Aykal hakkında ayrıca 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak' suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Buna gerekçe olarak, sanıkların telefon şifrelerini vermekten imtina etmeleri ve cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. Mahkeme, ayrıca sanık Öktem'in cezaevinde bulunduğu süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verirken, Aykal'ın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. DURUŞMA ARASINDA GERGİNLİK Karar açıklanmadan önce duruşmaya verilen arada sanık yakınlarından M.K., Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş Kazanç'a saldırıda bulundu. Şüpheli M.K., polis tarafından gözaltına alınırken Sinan Ateş'in yakınları olaya tepki gösterdi. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, "Sinan'ı öldürdüğünüz yetmedi sıra bize mi geldi? Savunmasız insanlara saldırmak hangi kitapta yazar? Yeter artık, buramıza geldi. Herkes kendine gelsin, bu hiçbir kitapta yazmaz. Ne adamlıkta ne insanlıkta yeri var bunun. Hem suçlusunuz hem güçlü, hepimizi öldürün rahatlayın. Sinan'ı öldürdünüz, bizi de öldürün, siz de kurtulun, biz de kurtulalım artık. Kahrolsun böyle düzen" diyerek tepkisini dile getirdi. Selma Ateş Kazanç da şüphelinin ortada hiçbir şey yokken 'Ne diyorsun sen' diyerek, kendisine ve yanındaki eşine saldırdığını ileri sürerek, "Bu kadar aleni bir saldırının bu kadar polisin içinde yapılması ve kararın verileceği bir anda yapılması gerçekten, 'Adalet nerede' sorusunu bize tekrar tekrar sordurtuyor. Eğer ki o adam orada beni öldürseydi ne olacaktı? 'Ne dedin sen' dedi sadece. Öyle saldırdı bir anda. Biz anlamadık. Çünkü insanlar sürekli yanımıza yaklaşıp işte 'Başınız sağ olsun, yanınızdayız' gibi cümleler kurduğu için ve yanımızda bir genel başkan var, konuştuğumuz bir şey de yok. Davaya yönelik konuşuyoruz, sessiz kalıyoruz" ifadelerini kullandı. AYŞE ATEŞ: BİR DAHA Kİ DOSYADA GÖRÜŞECEĞİZ Kararın açıklandığı duruşmanın ardından Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ailenin avukatı Hüseyin Kaya basın mensuplarına açıklama yaptı. Ayşe Ateş, "Bu cinayetten sonra toplanan delillerle bir dosya oluşturuldu. Ancak bu dosya daha sonra ikiye ayrıldı; ayakçılar ve azmettiriciler olarak. Burada yapılan yargılamada ayakçılar yargılandı. Ve 'bizimle alakası yok, bize iftira atıyorsunuz, kumpas yapıyorsunuz' diye bizi suçlayanlar, aslında kendilerine kumpas kuranların içeride müebbet alanlar olduğunu anlamalıdır. Pensilvanya’ysa burada ve elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşan azmettiricilerdir. Adil bir yargılama istiyoruz. Gerçek suçlular, suçu hangi oranda işlediyse o kadar ceza alsın istiyoruz. Bizim hatamız adalet istemek. Sinan öldürüldü, kenara çekilseydik, konuşmasaydık, sussaydık onlar mutlu olacaktı. Hiçbir yere gitmiyoruz, hiçbir yere kaçmıyoruz. Adalet yürüyüşünü, her suçlu cezasını bulana kadar devam ettireceğim. Bir dahaki dosyada görüşeceğiz" dedi. KILIÇRAROĞLU: İKİNCİ DAVAYI BEKLİYORUZ Kemal Kılıçdaroğlu ise tetikçilerin cezalarını aldığını ancak davanın henüz bitmediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Birincisi şu; Sinan Ateş'i kim öldürdü? Bugün tetikçiler cezalarını aldılar. Adalet yerini buldu. Ama ikinci bir sorumuz daha var; Sinan Ateş niçin öldürüldü? Bunun yanıtını henüz almış değiliz. Bu sorunun yanıtını aldığımızda gerçek failleri, gerçek katilleri, perdenin arkasındakileri de yakalamış olacağız. O nedenle bu dava burada bitmedi. Asıl faillerin bulunması, talimatların kimler tarafından verildiğinin öğrenilmesi için ikinci davayı bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Avukat Hüseyin Kaya, "Cumhuriyetimiz çok adli problemlerle, trajedilerle karşılaştı. Ama ağır aksak da olsak, yargımız bu problemleri büyük oranda adaletin tecellisiyle gerçekleştirdi. Eksikliklerimiz var. Yargının bağımsız, tarafsız ve etkiden uzak bırakıldığında, hem gecikmeden hem de adalete en uygun kararları verebilme potansiyelini gözlemliyoruz. Bugün burada bu soruşturmayla ilgili bir karar verildi. Bu karar, iddianamenin içeriği itibarıyla tatmin edici" dedi.
ESKİ Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili 12'si tutuklu, 22 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. 5 sanık ağırlaştırılmış müebbet, 5 sanık ise 2 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. 10 sanık hakkında beraat kararı verilirken, 2 sanığın dosyası ayrıldı.

Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve yakınları, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, milletvekilleri, sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Tetikçi olarak suçlanan tutuklu sanık Eray Özyağcı, karar öncesi son savunmasında "Ben tasarlayarak kasten kimseyi öldürmedim. Yaralamak için geldim. Sinan Ateş'i ayaklarından vuruyorum ve yüzüstü düştü. Sonra arkadaşları gelince panik olup ateş etmeye devam ettim. Spontane bir şeklide gelişti. Keşke böyle olmasaydı. Selman'ın beni vuracağını düşündüğüm için karşılık verdim. Bana uygun görülen her türlü cezayı hak ediyorum. Ama algı operasyonlarına yönelik cezalandırılmak istemiyorum. Keşke ölmeseydi. Öldü başımıza bir sürü iş geldi. Kendimizi burada bulduk" dedi.

İddianameye göre, tetikçi Eray Özyağcı’yı olay yerine getiren ve götüren motosiklet sürücüsü tutuklu sanık Vedat Balkaya, "Öncelikle ilk celseden bu yana samimi bir şekilde olayı size aktarmaya çalıştım. Benim Ankara'ya gelme amacım sadece alacak verecek meselesiydi. Ben bir insanın öleceğini bilsem Ankara'ya gelmezdim. Ben 'alacak verecek meselesi' diye geldim, çok farklı bir olay gerçekleşti. Ben istemeden de olsa olaya yardım etmiş oldum. Sizden gelen cezaya boynum kıldan ince, beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

10 SANIĞA HAPİS CEZASI

Mahkeme heyeti diğer sanıkların da savunmalarının alınması ardından kararını açıkladı. Tetikçi Eray Özyağcı, motosiklet sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'a 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan ise 13'er yıl hapis cezası verildi. Özyağcı'ya ayrıca 'ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak' suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş da 'tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.

Sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel'e 'tasarlayarak öldürmeye yardım' suçundan 18'er yıl, sanık Mustafa Uzunlar ise 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Alper Atay'a 'suçluyu kayırma' suçundan 2 yıl hapis cezası verilerek, hükmün açıklanması geri bırakıldı. Sanıklar Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine karar verildi. Beraat kararı verilen sanık Caner Günay hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunulmasına hükmedildi.

2 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI

Sanıklar avukat Serdar Öktem ve dönemin Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal hakkında 'tasarlayarak kasten öldürmeye yardım', Aykal hakkında ayrıca 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak' suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Buna gerekçe olarak, sanıkların telefon şifrelerini vermekten imtina etmeleri ve cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. Mahkeme, ayrıca sanık Öktem'in cezaevinde bulunduğu süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verirken, Aykal'ın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.

DURUŞMA ARASINDA GERGİNLİK

Karar açıklanmadan önce duruşmaya verilen arada sanık yakınlarından M.K., Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş Kazanç'a saldırıda bulundu. Şüpheli M.K., polis tarafından gözaltına alınırken Sinan Ateş'in yakınları olaya tepki gösterdi. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, "Sinan'ı öldürdüğünüz yetmedi sıra bize mi geldi? Savunmasız insanlara saldırmak hangi kitapta yazar? Yeter artık, buramıza geldi. Herkes kendine gelsin, bu hiçbir kitapta yazmaz. Ne adamlıkta ne insanlıkta yeri var bunun. Hem suçlusunuz hem güçlü, hepimizi öldürün rahatlayın. Sinan'ı öldürdünüz, bizi de öldürün, siz de kurtulun, biz de kurtulalım artık. Kahrolsun böyle düzen" diyerek tepkisini dile getirdi.

Selma Ateş Kazanç da şüphelinin ortada hiçbir şey yokken 'Ne diyorsun sen' diyerek, kendisine ve yanındaki eşine saldırdığını ileri sürerek, "Bu kadar aleni bir saldırının bu kadar polisin içinde yapılması ve kararın verileceği bir anda yapılması gerçekten, 'Adalet nerede' sorusunu bize tekrar tekrar sordurtuyor. Eğer ki o adam orada beni öldürseydi ne olacaktı? 'Ne dedin sen' dedi sadece. Öyle saldırdı bir anda. Biz anlamadık. Çünkü insanlar sürekli yanımıza yaklaşıp işte 'Başınız sağ olsun, yanınızdayız' gibi cümleler kurduğu için ve yanımızda bir genel başkan var, konuştuğumuz bir şey de yok. Davaya yönelik konuşuyoruz, sessiz kalıyoruz" ifadelerini kullandı.

AYŞE ATEŞ: BİR DAHA Kİ DOSYADA GÖRÜŞECEĞİZ

Kararın açıklandığı duruşmanın ardından Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ailenin avukatı Hüseyin Kaya basın mensuplarına açıklama yaptı. Ayşe Ateş, "Bu cinayetten sonra toplanan delillerle bir dosya oluşturuldu. Ancak bu dosya daha sonra ikiye ayrıldı; ayakçılar ve azmettiriciler olarak. Burada yapılan yargılamada ayakçılar yargılandı. Ve 'bizimle alakası yok, bize iftira atıyorsunuz, kumpas yapıyorsunuz' diye bizi suçlayanlar, aslında kendilerine kumpas kuranların içeride müebbet alanlar olduğunu anlamalıdır. Pensilvanya’ysa burada ve elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşan azmettiricilerdir. Adil bir yargılama istiyoruz. Gerçek suçlular, suçu hangi oranda işlediyse o kadar ceza alsın istiyoruz. Bizim hatamız adalet istemek. Sinan öldürüldü, kenara çekilseydik, konuşmasaydık, sussaydık onlar mutlu olacaktı. Hiçbir yere gitmiyoruz, hiçbir yere kaçmıyoruz. Adalet yürüyüşünü, her suçlu cezasını bulana kadar devam ettireceğim. Bir dahaki dosyada görüşeceğiz" dedi.

KILIÇRAROĞLU: İKİNCİ DAVAYI BEKLİYORUZ

Kemal Kılıçdaroğlu ise tetikçilerin cezalarını aldığını ancak davanın henüz bitmediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Birincisi şu; Sinan Ateş'i kim öldürdü? Bugün tetikçiler cezalarını aldılar. Adalet yerini buldu. Ama ikinci bir sorumuz daha var; Sinan Ateş niçin öldürüldü? Bunun yanıtını henüz almış değiliz. Bu sorunun yanıtını aldığımızda gerçek failleri, gerçek katilleri, perdenin arkasındakileri de yakalamış olacağız. O nedenle bu dava burada bitmedi. Asıl faillerin bulunması, talimatların kimler tarafından verildiğinin öğrenilmesi için ikinci davayı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Avukat Hüseyin Kaya, "Cumhuriyetimiz çok adli problemlerle, trajedilerle karşılaştı. Ama ağır aksak da olsak, yargımız bu problemleri büyük oranda adaletin tecellisiyle gerçekleştirdi. Eksikliklerimiz var. Yargının bağımsız, tarafsız ve etkiden uzak bırakıldığında, hem gecikmeden hem de adalete en uygun kararları verebilme potansiyelini gözlemliyoruz. Bugün burada bu soruşturmayla ilgili bir karar verildi. Bu karar, iddianamenin içeriği itibarıyla tatmin edici" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.