Savcıdan 3 müdür için 'bilinçli taksirle öldürme suçu' iddianamesi

Güncel 01.08.2024 - 12:54, Güncelleme: 01.08.2024 - 13:23
 

Savcıdan 3 müdür için 'bilinçli taksirle öldürme suçu' iddianamesi

İzmir’de iki kişinin elektrik akımına kapılarak hayata veda etmesinin ardından Savcı iddianamesi hazırladı. İddianamede; İZSU eski Genel Müdürü Köseoğlu, İZSU Genel Müdürü Erdoğan ve GDZ Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel için bilinçli taksirle öldürme suçu işledikleri iddiası yer aldı. İddianame hazırlanarak mahkemeye gönderildi.
İzmir Alsancak’ta aşırı yağış sonrası yolda birikin su birikintisine basarak iki kişi hayata veda etmişti. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 14 kişi tutuklanmıştı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili iddianemisi hazırlayarak Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. İddianamede; İZSİ eski Genel Müdürü Hıdır Köseoğlu, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ve GDZ Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel’le ilgili detaylar da dikkat çekti.  İddianamede sanıkların ifadelerine de yer verildi. Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı, eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu'nun savcılıktaki ifadesinde, "İzmir genel müdürü olarak İzmir'in tamamı, 30 ilçesi ve binlerce köye hizmet verilmesi noktasında kurumdaki görevlilerle birlikte hareket etmekteydim. Bu görevlilerin her biri kendi görevleri çerçevesinde yaptıkları hatalardan benim sorumlu tutulmam mümkün değildir. Ayrıca İzmir genelinde yeni projeleri gerçekleştirmeye, buna ilişkin takipleri sürdürmek noktasında da birtakım sorumluluklarım vardır. Bunları da yine görevli ve yetkili personel ile yapmak zorundayım. Tüm bu belirttiğim yoğun işlerin yapımı sırasında sahada her teknik ve basit bakım ile onarımla alakalı bilgi sahibi olmam mümkün değildir. Zaten benim bu hususlarla ilgili bilgilendirmem yapılması hususunda bir zorunluluk yoktur. Çünkü bunların hiçbirinde ben sorumlu değilim. Teşkilat şemasında görevli personel sorumludur" dedi. 'KABLOLAR YÜZEYE ÇOK YAKIN BİR YERDE BIRAKILMIŞTIR' 24 Nisan 2024 tarihinde İZSU'daki görevini bıraktığını belirten Köseoğlu, "Adana'daki görevime devam ediyorum. Dolayısıyla dosyadaki kusur atfına ilişkin İZSU personeli tarafından yapılan çalışmalar çalıştığım dönemde ve hala her gün yüzlerce yapılan işlemlerdir. Bunların benim tarafımdan tek tek bilinmesi söz konusu değildir. İZSU genel müdürü olarak görev yaptığım süreçte ilgili yönetmelik gereği birtakım görevlerimi yoğunluk nedeniyle genel müdür yardımcılarına devrettim. Onlar da daire başkanlarının görev ve sorumluluğu dahilinde takip etme durumunda kaldılar. Dosyaya konu İZSU'nun müteahhit firma olan Argan Mühendislik tarafından 3 Ocak 2024 tarihinde yapılan mazgal döşenmesine ilişkin sadece bir kısım İZSU personellerin hazır bulunduğu eylemden sonra 4 Ocak 2024 tarihinde buraya asfalt dökülmüş olup, buna ilişkin bilgi ve belgeleri daha sonra dosyaya sunacağız. Sunduğumuz görüntülerden anlaşılacağı üzere yerde görünen bir kablo yoktur. 9 Ocak 2024 tarihinde Gediz'in ölüm olayın gerçekleştiği yerde yaptığı tadilat ve tamirat sonrası burada asfaltlama çalışması yapmadığı gibi kablolar da yüzeye çok yakın bir yerde bırakılmıştır. Gediz yetkilileri bu noktada 9 Ocak 2024 tarihinde yaptıkları işlemle daha önce kurumumuzca yapılan işlemlerde bir kusur tespit edip bize bildirmemişlerdir. En son temas eden Gediz kurumu personelleridir. Yine dosyaya sunacağımız ve size gösterdiğimiz görüntülerden de anlaşılacağı üzere Gediz’e ait elektrik kabloları nisan ayında yerin asfaltın kırılarak yüzeyde görünür halde araç ve insan trafiğine açık yolda yüzeyde görünür halde bulunmaktadır. Dolayısıyla şahsımız bizzat sorumluluğu ve bilgisi olmayan bu eylemlerde İZSU personeli gözetiminde ilgili mühendislik firması tarafından yapılan mazgal döşemesinden sonra Gediz'in müdahalesiyle İZSU kurumunun sorumluluğu ortadan kalkmış, illiyet bağı kopmuştur. Yine aynı bölgede uzun yıllardır elektrikten kaynaklı sorunların olduğu dosyaya sunulan ihbarlardan ve tanık beyanlarından bellidir. Ayrıca ölen vatandaşlarımız Gediz'e ait elektrik kablolarına ilk olarak bastıktan sonra elektrik akımına kapılıp vefat etmişlerdir. Buradan da anlaşılacağı üzere İZSU tarafından yapılan işlemlerde doğrudan bir kusur yoktur. Yine İZSU vasıtasıyla ilgili şirket tarafından gerçekleştirilen mazgal döşeme işlemlerine ilişkin hiçbir resmi evrakta imzam yoktur. Geçici ve kesin kabuller dahil, hiçbir süreçte bizzat şahsım bulunmamıştır. Su içerisine elektrik yayılmamıştır. Ölüm olayının meydana gelmesi nedeniyle üzüntülü olduğumu bildirir, hiçbir kusur ve sorumluluğum olmayan olay nedeniyle tarafıma yapılan suç isnadını kabul etmiyorum" dedi. 'SORUMLULUĞUM OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM' Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel'in savcılıktaki ifadesi ise iddianamede, "23 Temmuz 2024 tarihli bilirkişi heyet raporunda aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. 9 Ocak'ta kurumumuza bildirilen arıza ihbarı ve devamında yapılan işlemler tarafıma bildirilen işlemler değildir. Bunun gibi gün içerisinde yüzlerce olaya ilgili görevliler müdahale edip sorumluluklarının gereğini yaparlar. Bir sorunla karşılaştıklarında, sorumlu amirlerine bildirirler. Ancak soruşturmaya konu olaylarla ilgili hiçbir şekilde bana ulaşan herhangi bir olumsuz durum olmamıştır. Olayların tamamından soruşturma başladıktan sonra haberdarım. 2015 yılındaki, bilirkişi raporunda belirtilen kazı detayıyla ilgili o dönemde görevde olmadığım için bilgi sahibi değilim. Ben 2024 Ocak ayında İZSU tarafından yapılan mazgal döşemesinde ve devamında kurumumuzdaki görevlilerin arıza kaydı sonrası yaptığı tadilat ve onarım işlemlerinde savcılığınızca soruşturma başladıktan sonra haberdar olduğum için bu noktada şöyle bir bilgiye sahibim. İZSU, çalışma yaptığı yerde kurumumuzdan gözlemci bulundurması gerekliliğine ilişkin kurumumuzla irtibat kurmamıştır. Ölüm olayının meydana gelmesinden ötürü son derece üzgünüm. Ancak burada tarafıma ulaşan herhangi bir bilgi olmadığından ötürü bir sorumluluğum olduğunu düşünmüyorum. Bu sebeple suçlamayı kabul etmiyorum" diye yer aldı. 'MAZGALLARIN TIKANIKLIĞINDA SORUMLULUK KANALİZASYON DAİRE BAŞKANLIĞI'NA AİTTİR' İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan'ın ise ifadesinde "Ölüm olayının meydana gelmesinden 20 gün önce görev yapmaya başladım. Görev yazımı dosyaya değerlendirmeniz üzere sunuyorum. Tüm bu yaşananlar ben göreve başlamadan önce olmuş olaylardır. Benim bu olayla ilgili herhangi bir bilgim ve görgüm yoktur. Tarafıma bildirilen son 20 gün içerisinde de bir sorun yoktur. Ancak şahsımın sorumluluğundan bağımsız olarak İZSU kurumuna ve kurumda olay nedeniyle sorumluluğu iddia edilen görevlilere yöneltilen bilirkişi raporundaki hususlara da katılmıyoruz. Çünkü kurum bünyesinde 7 bin personel bulunmaktadır. Tüm İzmir geneline ve 30 ilçenin tümüne hizmet vermektedir. Dolayısıyla burada gerçekleşen her olay bizzat genel müdür tarafından müdahale edilmesi ve genel müdürün sorumluluğun doğması kabul edilebilir değildir. Ayrıca son olarak olayın olduğu yere Gediz görevlileri müdahale etmiştir. Dolayısıyla illiyet bağı ortadan kalkmıştır. Benim herhangi bir kusurum ve sorumluluğum yoktur. Bu açıklamaların tamamını kurumun adına yapmak istedim. Mazgalların tıkanıklığından kaynaklı sorumluluk genel müdürde değil, Kanalizasyon Daire Başkanlığı'na aittir. Ölüm olayının meydana gelmesi nedeniyle üzüntülü olduğumu bildirmekle beraber hiçbir ihmal, kusur ve sorumluluğum bulunmayan bu olay nedeniyle tarafıma yapılan suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. 'BİLGİLENDİRME YAPILMASI NOKTASINDA DA SORUMLULUĞUM YOK' İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi de iddianameye giren ifadesinde 18 yıldır kurumda çalıştığını belirterek, "Bir yıldır da genel müdür yardımcılığı görevi yapmaktayım. Buradaki görevim, bağlı birimlerin bütçe ve yatırım planlaması gibi çalışmalarını koordine etmektir. Bu görev tanımın içerisinde genel olarak idari işler ve temsil kısmı bulunmaktadır. Bana bağlı olarak 3 daire başkanlığı bulunmaktadır. İşletmeler İkinci Bölge Daire Başkanlığı, İşletmeler Üçüncü Daire Başkanlığı ve Kanalizasyon Daire Başkanlığı’dır. 23 Temmuz 2024 tarihli bilirkişi heyet raporunda aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Soruşturmaya konu olay bana bağlı olan Kanalizasyon Daire Başkanlığı görev tanımı içerisinde yer almaktadır. Buradaki görevli arkadaşlar konuyla ilgilenmişlerdir. Izgaranın imalatının yapılması yüklenici firma Argan Mühendislik sorumluluğunda yapılmıştır. Denetimi ise Kanalizasyon Daire Başkanı olan Barış Koç'un gözetiminde gerçekleşmiştir. İZSU görev tanımına ilişkin şemada bu hususlar net bir şekilde tanımlanmıştır. Ayrıca Barış Koç'un gözetiminde ilgili görevlilerince yapılan mazgal döşeme konusunda ben soruşturma başladıktan sonra bilgi sahibi oldum. Daha önce bana bildirilmemiştir. Böyle bir bilgilendirme yapılması noktasında da benim sorumluluğum bulunmamaktadır. Zaten bana bu yüzden bilgi verilmemiştir. Ölüm olayının meydana gelmesinde kaynaklı üzüntülü olduğumu belirtir, herhangi bir bilgim, sorumluluğum bulunmayan eylemlerden ötürü bana atfedilen kusuru ve suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. 'ELEKTRİK KAÇAĞI İHBARINA İLİŞKİN BANA HERHANGİ BİR BİLGİ VERİLMEDİ' Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan'n ifadesinde ise "Ölüm olayının meydana geldiği yerde elektrik kaçağı ihbarına ilişkin bana herhangi bir bilgi verilmedi. Çalıştığım kurumdaki pozisyonum ve görev kapsamında tarafıma böyle bir bilgi ulaşmadı. Ayrıca böyle bir bilginin varlığı halinde sorumluların bana bildirme yükümlülüğü de yoktur. Uygulamada arıza ve onarım personelleri bu tür ihbarlar neticesinde sistem üzerinden bilgilendirilirler. Kayıt oluşturularak arızanın olduğu bölgeye yönlendirilirler. Görevli personel arıza olan bölgeye gider, orada gerekli onarım işlerini tamamladıktan sonra riskli bir durum varsa ya da onarımı gerçekleştirmezse kendi amirlerine bildirirler. Fakat 9 Ocak 2024'te müdahaleyi gerçekleştiren personel böyle bir bilgilendirme yaptı mı, yapması gerekiyor muydu hususunda bilgim yoktur. Çünkü benim kurum tarafından gönderilen ve dosya arasında bulunan görev şemasında yer alan görevim, metropol bölge müdürü olmam nedeniyle daha çok kurumu temsil noktasında görevlerim vardır. Ancak diğer hususlarda ben görevli değilim" dediği belirtildi. 'BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ EDECEĞİZ' Arızaların tamamından bilgisinin olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirten Arcan, "İfade ettiğim üzere arıza oluşumu müdahalesi, çözümsüzlük ya da başkaca sorunların varlığı halinde bu hususlar bana görev tanımı içerisinde böyle bir iş olmadığı için bilgilendirilmez. 2015 yılındaki hatalı kazı detayında herhangi bir sorumluluğum yoktur. Hak ediş evrakları dahil hiçbir evraka imza atmadım. İZSU'nun ölüm olayının meydana geldiği yerde mazgal döşemesi yapması gerektiğinde normalde bizim kurumumuzdan gözlemci talep etmesi gerekmektedir. Fakat ilgili kurum böyle bir talepte bulundu mu bilgi sahibi değilim. Çünkü bu da benim sorumluluk alanım dışındadır. Ölüm olayının meydana gelmesinde üzüntülüyüz. Fakat benim asla bir ihmal, kusur ve sorumluluğum yoktur. Bilirkişi raporundaki aleyhime tespitler doğru değildir. Rapora itiraz edeceğiz. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu. 'TORBALI'DA GÖREVLİ OLDUĞUM İÇİN BU KONUDA HERHANGİ BİR SORUMLULUĞUM YOKTUR' Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan, "Ölüm olayının meydana gelmesinde kurum tarafından sorumluluğum bulunduğuna ilişkin yapılan bildirimi kabul etmiyorum. 2015 yılında gerçekleştirilen kazı detayıyla ilgili hiç bir hatam yoktur. 2024 yılı Ocak ayında Gediz A.Ş.'ye yapılan arıza ihbarları üzerine gerçekleştirilen müdahalelerle İZSU tarafından yapılan mazgal döşeme işlemleri sırasında ben zaten Torbalı'da görevli olduğum için bu konuda herhangi bir sorumluluğum yoktur. Bu hususta kurum ya da bilirkişi raporunda da aleyhime bir husus yoktur. Ölüm olayının meydana gelmesinden ötürü üzüntülü olduğumu bildirmek isterim ancak benim bu olayda hiçbir ihmal, kusur ve görevim bulunmadığı için suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
İzmir’de iki kişinin elektrik akımına kapılarak hayata veda etmesinin ardından Savcı iddianamesi hazırladı. İddianamede; İZSU eski Genel Müdürü Köseoğlu, İZSU Genel Müdürü Erdoğan ve GDZ Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel için bilinçli taksirle öldürme suçu işledikleri iddiası yer aldı. İddianame hazırlanarak mahkemeye gönderildi.

İzmir Alsancak’ta aşırı yağış sonrası yolda birikin su birikintisine basarak iki kişi hayata veda etmişti. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 14 kişi tutuklanmıştı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili iddianemisi hazırlayarak Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. İddianamede; İZSİ eski Genel Müdürü Hıdır Köseoğlu, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ve GDZ Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel’le ilgili detaylar da dikkat çekti. 

İddianamede sanıkların ifadelerine de yer verildi.

Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı, eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu'nun savcılıktaki ifadesinde, "İzmir genel müdürü olarak İzmir'in tamamı, 30 ilçesi ve binlerce köye hizmet verilmesi noktasında kurumdaki görevlilerle birlikte hareket etmekteydim. Bu görevlilerin her biri kendi görevleri çerçevesinde yaptıkları hatalardan benim sorumlu tutulmam mümkün değildir. Ayrıca İzmir genelinde yeni projeleri gerçekleştirmeye, buna ilişkin takipleri sürdürmek noktasında da birtakım sorumluluklarım vardır. Bunları da yine görevli ve yetkili personel ile yapmak zorundayım. Tüm bu belirttiğim yoğun işlerin yapımı sırasında sahada her teknik ve basit bakım ile onarımla alakalı bilgi sahibi olmam mümkün değildir. Zaten benim bu hususlarla ilgili bilgilendirmem yapılması hususunda bir zorunluluk yoktur. Çünkü bunların hiçbirinde ben sorumlu değilim. Teşkilat şemasında görevli personel sorumludur" dedi.

'KABLOLAR YÜZEYE ÇOK YAKIN BİR YERDE BIRAKILMIŞTIR'

24 Nisan 2024 tarihinde İZSU'daki görevini bıraktığını belirten Köseoğlu, "Adana'daki görevime devam ediyorum. Dolayısıyla dosyadaki kusur atfına ilişkin İZSU personeli tarafından yapılan çalışmalar çalıştığım dönemde ve hala her gün yüzlerce yapılan işlemlerdir. Bunların benim tarafımdan tek tek bilinmesi söz konusu değildir. İZSU genel müdürü olarak görev yaptığım süreçte ilgili yönetmelik gereği birtakım görevlerimi yoğunluk nedeniyle genel müdür yardımcılarına devrettim. Onlar da daire başkanlarının görev ve sorumluluğu dahilinde takip etme durumunda kaldılar. Dosyaya konu İZSU'nun müteahhit firma olan Argan Mühendislik tarafından 3 Ocak 2024 tarihinde yapılan mazgal döşenmesine ilişkin sadece bir kısım İZSU personellerin hazır bulunduğu eylemden sonra 4 Ocak 2024 tarihinde buraya asfalt dökülmüş olup, buna ilişkin bilgi ve belgeleri daha sonra dosyaya sunacağız. Sunduğumuz görüntülerden anlaşılacağı üzere yerde görünen bir kablo yoktur. 9 Ocak 2024 tarihinde Gediz'in ölüm olayın gerçekleştiği yerde yaptığı tadilat ve tamirat sonrası burada asfaltlama çalışması yapmadığı gibi kablolar da yüzeye çok yakın bir yerde bırakılmıştır. Gediz yetkilileri bu noktada 9 Ocak 2024 tarihinde yaptıkları işlemle daha önce kurumumuzca yapılan işlemlerde bir kusur tespit edip bize bildirmemişlerdir. En son temas eden Gediz kurumu personelleridir. Yine dosyaya sunacağımız ve size gösterdiğimiz görüntülerden de anlaşılacağı üzere Gediz’e ait elektrik kabloları nisan ayında yerin asfaltın kırılarak yüzeyde görünür halde araç ve insan trafiğine açık yolda yüzeyde görünür halde bulunmaktadır. Dolayısıyla şahsımız bizzat sorumluluğu ve bilgisi olmayan bu eylemlerde İZSU personeli gözetiminde ilgili mühendislik firması tarafından yapılan mazgal döşemesinden sonra Gediz'in müdahalesiyle İZSU kurumunun sorumluluğu ortadan kalkmış, illiyet bağı kopmuştur. Yine aynı bölgede uzun yıllardır elektrikten kaynaklı sorunların olduğu dosyaya sunulan ihbarlardan ve tanık beyanlarından bellidir. Ayrıca ölen vatandaşlarımız Gediz'e ait elektrik kablolarına ilk olarak bastıktan sonra elektrik akımına kapılıp vefat etmişlerdir. Buradan da anlaşılacağı üzere İZSU tarafından yapılan işlemlerde doğrudan bir kusur yoktur. Yine İZSU vasıtasıyla ilgili şirket tarafından gerçekleştirilen mazgal döşeme işlemlerine ilişkin hiçbir resmi evrakta imzam yoktur. Geçici ve kesin kabuller dahil, hiçbir süreçte bizzat şahsım bulunmamıştır. Su içerisine elektrik yayılmamıştır. Ölüm olayının meydana gelmesi nedeniyle üzüntülü olduğumu bildirir, hiçbir kusur ve sorumluluğum olmayan olay nedeniyle tarafıma yapılan suç isnadını kabul etmiyorum" dedi.

'SORUMLULUĞUM OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM'

Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel'in savcılıktaki ifadesi ise iddianamede, "23 Temmuz 2024 tarihli bilirkişi heyet raporunda aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. 9 Ocak'ta kurumumuza bildirilen arıza ihbarı ve devamında yapılan işlemler tarafıma bildirilen işlemler değildir. Bunun gibi gün içerisinde yüzlerce olaya ilgili görevliler müdahale edip sorumluluklarının gereğini yaparlar. Bir sorunla karşılaştıklarında, sorumlu amirlerine bildirirler. Ancak soruşturmaya konu olaylarla ilgili hiçbir şekilde bana ulaşan herhangi bir olumsuz durum olmamıştır. Olayların tamamından soruşturma başladıktan sonra haberdarım. 2015 yılındaki, bilirkişi raporunda belirtilen kazı detayıyla ilgili o dönemde görevde olmadığım için bilgi sahibi değilim. Ben 2024 Ocak ayında İZSU tarafından yapılan mazgal döşemesinde ve devamında kurumumuzdaki görevlilerin arıza kaydı sonrası yaptığı tadilat ve onarım işlemlerinde savcılığınızca soruşturma başladıktan sonra haberdar olduğum için bu noktada şöyle bir bilgiye sahibim. İZSU, çalışma yaptığı yerde kurumumuzdan gözlemci bulundurması gerekliliğine ilişkin kurumumuzla irtibat kurmamıştır. Ölüm olayının meydana gelmesinden ötürü son derece üzgünüm. Ancak burada tarafıma ulaşan herhangi bir bilgi olmadığından ötürü bir sorumluluğum olduğunu düşünmüyorum. Bu sebeple suçlamayı kabul etmiyorum" diye yer aldı.

'MAZGALLARIN TIKANIKLIĞINDA SORUMLULUK KANALİZASYON DAİRE BAŞKANLIĞI'NA AİTTİR'

İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan'ın ise ifadesinde "Ölüm olayının meydana gelmesinden 20 gün önce görev yapmaya başladım. Görev yazımı dosyaya değerlendirmeniz üzere sunuyorum. Tüm bu yaşananlar ben göreve başlamadan önce olmuş olaylardır. Benim bu olayla ilgili herhangi bir bilgim ve görgüm yoktur. Tarafıma bildirilen son 20 gün içerisinde de bir sorun yoktur. Ancak şahsımın sorumluluğundan bağımsız olarak İZSU kurumuna ve kurumda olay nedeniyle sorumluluğu iddia edilen görevlilere yöneltilen bilirkişi raporundaki hususlara da katılmıyoruz. Çünkü kurum bünyesinde 7 bin personel bulunmaktadır. Tüm İzmir geneline ve 30 ilçenin tümüne hizmet vermektedir. Dolayısıyla burada gerçekleşen her olay bizzat genel müdür tarafından müdahale edilmesi ve genel müdürün sorumluluğun doğması kabul edilebilir değildir. Ayrıca son olarak olayın olduğu yere Gediz görevlileri müdahale etmiştir. Dolayısıyla illiyet bağı ortadan kalkmıştır. Benim herhangi bir kusurum ve sorumluluğum yoktur. Bu açıklamaların tamamını kurumun adına yapmak istedim. Mazgalların tıkanıklığından kaynaklı sorumluluk genel müdürde değil, Kanalizasyon Daire Başkanlığı'na aittir. Ölüm olayının meydana gelmesi nedeniyle üzüntülü olduğumu bildirmekle beraber hiçbir ihmal, kusur ve sorumluluğum bulunmayan bu olay nedeniyle tarafıma yapılan suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

'BİLGİLENDİRME YAPILMASI NOKTASINDA DA SORUMLULUĞUM YOK'

İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi de iddianameye giren ifadesinde 18 yıldır kurumda çalıştığını belirterek, "Bir yıldır da genel müdür yardımcılığı görevi yapmaktayım. Buradaki görevim, bağlı birimlerin bütçe ve yatırım planlaması gibi çalışmalarını koordine etmektir. Bu görev tanımın içerisinde genel olarak idari işler ve temsil kısmı bulunmaktadır. Bana bağlı olarak 3 daire başkanlığı bulunmaktadır. İşletmeler İkinci Bölge Daire Başkanlığı, İşletmeler Üçüncü Daire Başkanlığı ve Kanalizasyon Daire Başkanlığı’dır. 23 Temmuz 2024 tarihli bilirkişi heyet raporunda aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Soruşturmaya konu olay bana bağlı olan Kanalizasyon Daire Başkanlığı görev tanımı içerisinde yer almaktadır. Buradaki görevli arkadaşlar konuyla ilgilenmişlerdir. Izgaranın imalatının yapılması yüklenici firma Argan Mühendislik sorumluluğunda yapılmıştır. Denetimi ise Kanalizasyon Daire Başkanı olan Barış Koç'un gözetiminde gerçekleşmiştir. İZSU görev tanımına ilişkin şemada bu hususlar net bir şekilde tanımlanmıştır. Ayrıca Barış Koç'un gözetiminde ilgili görevlilerince yapılan mazgal döşeme konusunda ben soruşturma başladıktan sonra bilgi sahibi oldum. Daha önce bana bildirilmemiştir. Böyle bir bilgilendirme yapılması noktasında da benim sorumluluğum bulunmamaktadır. Zaten bana bu yüzden bilgi verilmemiştir. Ölüm olayının meydana gelmesinde kaynaklı üzüntülü olduğumu belirtir, herhangi bir bilgim, sorumluluğum bulunmayan eylemlerden ötürü bana atfedilen kusuru ve suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

'ELEKTRİK KAÇAĞI İHBARINA İLİŞKİN BANA HERHANGİ BİR BİLGİ VERİLMEDİ'

Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan'n ifadesinde ise "Ölüm olayının meydana geldiği yerde elektrik kaçağı ihbarına ilişkin bana herhangi bir bilgi verilmedi. Çalıştığım kurumdaki pozisyonum ve görev kapsamında tarafıma böyle bir bilgi ulaşmadı. Ayrıca böyle bir bilginin varlığı halinde sorumluların bana bildirme yükümlülüğü de yoktur. Uygulamada arıza ve onarım personelleri bu tür ihbarlar neticesinde sistem üzerinden bilgilendirilirler. Kayıt oluşturularak arızanın olduğu bölgeye yönlendirilirler. Görevli personel arıza olan bölgeye gider, orada gerekli onarım işlerini tamamladıktan sonra riskli bir durum varsa ya da onarımı gerçekleştirmezse kendi amirlerine bildirirler. Fakat 9 Ocak 2024'te müdahaleyi gerçekleştiren personel böyle bir bilgilendirme yaptı mı, yapması gerekiyor muydu hususunda bilgim yoktur. Çünkü benim kurum tarafından gönderilen ve dosya arasında bulunan görev şemasında yer alan görevim, metropol bölge müdürü olmam nedeniyle daha çok kurumu temsil noktasında görevlerim vardır. Ancak diğer hususlarda ben görevli değilim" dediği belirtildi.

'BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ EDECEĞİZ'

Arızaların tamamından bilgisinin olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirten Arcan, "İfade ettiğim üzere arıza oluşumu müdahalesi, çözümsüzlük ya da başkaca sorunların varlığı halinde bu hususlar bana görev tanımı içerisinde böyle bir iş olmadığı için bilgilendirilmez. 2015 yılındaki hatalı kazı detayında herhangi bir sorumluluğum yoktur. Hak ediş evrakları dahil hiçbir evraka imza atmadım. İZSU'nun ölüm olayının meydana geldiği yerde mazgal döşemesi yapması gerektiğinde normalde bizim kurumumuzdan gözlemci talep etmesi gerekmektedir. Fakat ilgili kurum böyle bir talepte bulundu mu bilgi sahibi değilim. Çünkü bu da benim sorumluluk alanım dışındadır. Ölüm olayının meydana gelmesinde üzüntülüyüz. Fakat benim asla bir ihmal, kusur ve sorumluluğum yoktur. Bilirkişi raporundaki aleyhime tespitler doğru değildir. Rapora itiraz edeceğiz. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.

'TORBALI'DA GÖREVLİ OLDUĞUM İÇİN BU KONUDA HERHANGİ BİR SORUMLULUĞUM YOKTUR'

Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan, "Ölüm olayının meydana gelmesinde kurum tarafından sorumluluğum bulunduğuna ilişkin yapılan bildirimi kabul etmiyorum. 2015 yılında gerçekleştirilen kazı detayıyla ilgili hiç bir hatam yoktur. 2024 yılı Ocak ayında Gediz A.Ş.'ye yapılan arıza ihbarları üzerine gerçekleştirilen müdahalelerle İZSU tarafından yapılan mazgal döşeme işlemleri sırasında ben zaten Torbalı'da görevli olduğum için bu konuda herhangi bir sorumluluğum yoktur. Bu hususta kurum ya da bilirkişi raporunda da aleyhime bir husus yoktur. Ölüm olayının meydana gelmesinden ötürü üzüntülü olduğumu bildirmek isterim ancak benim bu olayda hiçbir ihmal, kusur ve görevim bulunmadığı için suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.