Deprem bölgesinde tarım da enkaz altında
Deprem bölgesinde tarım da enkaz altında
Tarım yazarı, gazeteci Ali Ekber Yıldırım, yaşanan deprem felaketinin ardından Türkiye tarımı açısından ekonomimize ne gibi zararları olacağını, acil alınması gereken önlemleri açıkladı. Yıldırım, “Bitkisel üretimdeki değeri %20, büyükbaş hayvan varlığının %12'si, küçükbaş hayvan varlığının da %16'sı bu bölgeden karşılanıyordu” dedi.
Türkiye'de yaşanan deprem felaketinin ardından bölgenin tarımsal arazi yapısından dolayı Türk tarımına getirdiği zararlar neler olabilir?
Deprem bölgesi açısından baktığımızda Türkiye'nin tarımsal üretimi için arazi olarak %15, %20 civarında bir alanı kapsıyor. Bazı kaynaklar bunu %15 olarak, bazıları da %20 olarak söylüyor ama baktığımızda bitkisel üretimdeki değeri %20. Yani Türkiye'de üretilen toplam bitkisel üretimin %20'sini bu 10 il karşılıyor ki buna sonradan Elazığ da eklendi. Türkiye'deki hayvan varlığı açısından baktığımızda büyükbaş hayvan varlığının %12'si, küçükbaş hayvan varlığının da %16'sı burada. Sayıyla söylersek, bu 10 ilde 2 milyon baştan fazla sığır, 9 milyonun üzerinde de küçükbaş hayvan var. Zirai kredilerin %15'i bu bölgeye verilmiş. Burada bir de bizim için önemli bazı ürünler var. Bu bölgeler gerçekten tarımsal üretim açısından çok önemli.
Bu kadar ürün çeşitliliği olan bu bölge bundan nasıl etkilenecek?
Birincisi köylere depremde de çok geç ulaşıldı. Köylerdeki nüfus Türkiye'de yaşlı bir nüfus, gençler kırsalda fazla durmuyor. Yaşlı nüfusun bir bölümünü depremde kaybettik. Deprem olduğu için bazı köylerde de göç var. Bu durumda tarım tamamen bitti diyemeyiz ama mutlaka çok etkileyecek. Çiftçi tarafından baktığımızda şu anda üretim yapmaları için traktör yok, mibzer yani tohumu eken araçların çoğu enkaz altında. Bunun için de bölgede bir makine parkı oluşturmak lazım.
TARIMSAL ÜRETİM HAREKETE GEÇİRİLMELİ
Köylerde tarımsal destek anlamında gerekli adımların atıldığını söyleyebilir miyiz?
Ufak tefek bazı adımlar atıldı ama tarımsal üretimi harekete geçirecek, boşluğu dolduracak bir adım henüz atılmadı. Sadece yem desteğiyle ilgili cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarıldı. Bir de o bölgedeki çiftçilerin Tarım Kredi ve Ziraat Bankası borçları bir yıl ötelenecek. Burada da şöyle bir kriter getirdiler, 250 bin TL'ye kadar olan kredileri başvuru şartı olmadan banka ve tarım kredi doğrudan öteleyecek, ancak faiziyle birlikte ödeyecekler. 250 bin TL ve üzerindeyse tarımsal üretimi, üretim araçları varsa, serası ahırı hayvanları %30'dan fazla zarar görme şartı aranacak. Tabii bölgede ilk etapta hayvancılık çok gündeme geldi. Neden, çünkü insanlar gibi hayvanlar da canlı ve bir bölümü telef oldu. Enkaz altında yaşayanlara yem lazım su lazım. O yüzden de bu yönüyle çok gündeme geldi.
TARIM PAKETİ ÇIKARILMALI
Türkiye, birçok ürüne ihtiyaç duyacak gibi, kuraklıktan dolayı da sıkıntı yaşanıyor mu?
Kesinlikle bütün Türkiye'de kuraklığın etkisi var. Bölgedeki yeraltı suyundaki değişim ne oldu, onları zaten hiç bilmiyoruz. Devlet su işlerinin bu konuda çalışma yapması lazım. Kuraklıkla ilgili en son harita yayınladı. Türkiye'nin neredeyse her tarafı kapkara, şiddetli bir kuraklık var. Bir tek Ege Bölgesi'nin bir bölümü biraz daha iyi çünkü o da ocak ayında yağışlar güzeldi.
Herkes umudunu ilkbaharda yağacak yağmurlara bağladı. Eğer o dönemde de yağış olmazsa ekonomik olarak ciddi bir çöküntü yaratır. O zaman birçok ürünü dışarıdan almamız gerekecek. Bu nedenle bir an önce kırsalda göç eden insanlar geri gelecek mi gelmeyecek mi, onların arazilerini kim sürecek bunlarla ilgili çalışma yapılması gerekiyor. Bir de depremde vefat edenler, onların arazileri nasıl işlenecek, kim işleyecek işlemek istese şu anda tohum, mazot, gübre ihtiyacı var. Bunların en azından karşılanması lazım. Tarımla ilgili ayrı bir paketi ortaya koymak lazım.
TÜRKİYE ÜRETEMEZSE PAHALIYA ALIR
Baktığımızda yurt dışından ithalat söz konusu olacak. Yurt dışındaki tarım, bu açığı tedarik edebilecek düzeyde mi?
İtalya'da ve Avrupa'nın belli bölgelerinde çok ciddi bir kuraklık var. Bu önümüzdeki nisan mayısa doğru çok daha net belli olur. Eğer dünyada da üretimde bir azalma olursa bu fiyatlar mutlaka tekrar artıyor ki, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO bu konuda sürekli uyarılarda bulunuyor. Yeniden kuraklık olabilir diye. Eğer ki dünyada da kuraklık olur bu ürünlerde üretim azalırsa fiyat çok yükselir. Türkiye üretemediği zaman zaten mutlaka daha pahalıya almak zorunda kalır.