Bacaklardaki ödem için bunları yapın! Yaz hamilelerine 12 önemli öneri

Sağlık 24.06.2024 - 13:54, Güncelleme: 24.06.2024 - 13:57
 

Bacaklardaki ödem için bunları yapın! Yaz hamilelerine 12 önemli öneri

Yaz aylarında hamilelik dikkatli olunması gereken birçok durumu beraberinde getiriyor. Zira halsizlik, ödem, çarpıntı hissi, şişkinlik, bulantı, kusma, reflü ve ciltte oluşan kahverengi lekeler bu mevsimi çekilmez hale getirebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu, yaz aylarında dikkat edilmesi gereken kuralları anlattı.
1- EN AZ 8 BARDAK SU ŞART! Yaz aylarında artan sıcaklık nedeniyle vücut daha fazla su kaybediyor. Yeteri kadar sıvı alınamadığında ‘dehidrasyon’ olarak adlandırılan sıvı kaybı gelişiyor. Vücutta ciddi sıvı kaybı oluştuğunda anne adayının kan basıncı düşebiliyor, kandaki glukoz ve tuz dengeleri sıvı bozulabiliyor. Az alımı bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısının azalmasına, bunun sonucunda da  bebekte  büyüme  geriliği  ve erken  doğum  riskinde  artışa  yol açabiliyor.  Dr. Cem Öncüloğlu, anne adaylarının vücudun su dengesini korumaları ve dehidrasyonu önlemeleri için günde en az 8-10 bardak su içmeleri gerektiğine işaret ederek, “Suyun yanı sıra, doğal meyve suları, bitki çayları ve ayran gibi sağlıklı içecekler de tüketilebilir. Fazla olmamak kaydıyla soda da içilebilir” diyor. 2- SU İÇERİĞİ YÜKSEK BESİNLER TÜKETİN Yaz ayları taze meyve ve sebzelerin bol bulunduğu bir dönem. Bu süreçte vitamin ve mineral açısından zengin yiyecekler tüketmek, hem annenin hem de bebeğin sağlığı için son derece önemli. Yine bu dönemde az ve sık yemek sindirimi kolaylaştırıyor ve mide rahatsızlıklarını önlüyor. Öğünlerde hafif ve besleyici yiyeceklerin tüketilmesi öneriliyor. Vücuttaki sıvı kaybına karşı özellikle su içeriği yüksek olan salatalık ve karpuz gibi besinleri makul miktarda tüketmenizde fayda var. 3- GÜNEŞTEN BU 3 YÖNTEMLE KORUNUN! Hamilelikte cilt hormonal değişikliklere bağlı olarak daha hassas hale gelebiliyor.  Özellikle östrojen ve progesteron hormonlarının artışı, melanositlerin (ciltte renk pigmenti üreten hücreler) daha aktif olmalarına yol açıyor. Ciltte renk değişiklikleri ve  yüzde  melazma  adı verilen  gebelik maskesi  ortaya   çıkabiliyor.   Melazma, yüzde kahverengi veya gri lekeler olarak gelişiyor ve genellikle alın, yanaklar, üst dudak, burun ile çenede görülüyor. Güneş ışınları bu durumu daha da kötüleştirebiliyor.  Dr. Cem Öncüloğlu, dolayısıyla güneşin zararlı UV ışınlarından korunmak için geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü ve yüksek koruma faktörlü güneş kremi olmak üzere üç yöntemi asla ihmal etmemeniz gerektiğini vurgulayarak, “UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan ve en az SPF 30 olan güneş koruyucular tercih edilmelidir. Ayrıca güneşin en yoğun olduğu 11:00-16:00 saatleri arasında dışarıya çıkmaktan kaçınılmalıdır” diyor. 4- D VİTAMİNİ İÇİN 10-15 DAKİKA GÜNEŞLENİN Güneş ışınlarının olumsuz etkilerinin yanı sıra D vitamini sentezi gibi son derece önemli faydaları da mevcut. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu, D vitamininin kemik sağlığı ve bağışıklık sisteminde kilit bir rol üstlendiğini vurgulayarak, “Ancak, güneş ışınlarının zararlı etkilerini en aza indirmek amacıyla kontrollü  ve  günlük  10-15 dakikalık  güneşlenme  yeterli  olacaktır” diyor. 5- KIYAFETLERİNİZ RAHAT OLSUN! Yaz aylarında rahat ve vücudunuzu serin tutacak giysileri tercih etmeniz çok önemli.  Pamuklu ve keten gibi nefes alabilen kumaşlardan yapılmış, bol ve rahat  açık renkli   kıyafetleri giymeye özen gösterin. Zira sıkı ve sentetik giysiler terlemeyi artırarak rahatsızlık verebiliyor.  Vücut ısısını  ve  sıvı  kaybını    artırabileceği  için koyu renkli kıyafetlerden kaçının.   6- BESİN ZEHİRLENMESİNE KARŞI ÖNLEM ALIN Yaz  aylarında  dışarıda  yemek yeme   alışkanlığı  da artıyor.  Dr. Cem Öncüloğlu, ancak  bu  dönemde   besinlerin   kolay  bozulmaları  nedeniyle zehirlenme riski olduğu uyarısında bulunarak,  “Dışarıda  besin tüketiminde  hijyenik kurallara, etlerin  iyi  pişmiş,   çiğ  yenen   sebze ve meyvelerin  de iyi  yıkanmış  olmasına  mutlaka dikkat  edilmelidir” diyor.  7- BACAKLARDAKİ ÖDEM İÇİN BUNLARI YAPIN Ayaklarda  ve bacaklarda  hamilelikte zaten var olan  ödem  sıcağa  bağlı   olarak daha da artıyor. Ödemi önlemek için rahat ayakkabıları tercih etmeli, bol su içmeli, yürüyüş yapmalı, uzun süre oturmak gerekiyorsa ayaklarınızı uzatmalı, dinlenirken de   ayaklarınızı bir-iki  yastıkla    vücut  seviyesinin üzerine   yükseltmelisiniz.  İhtiyaç halinde bir numara büyük ayakkabılar  kullanabilirsiniz.  Ayrıca ayak ve bacaklara masaj uygulaması da yarar sağlıyor. 8- EGZERSİZ ÇOK ÖNEMLİ, ANCAK… Yaz aylarında hafif egzersizler yapmak hem fiziksel sağlık hem de ruhsal denge için şart. Yürüyüş, yüzme ve yoga gibi düşük yoğunluklu aktiviteler yapabilirsiniz. Ancak sıvı  kaybı  ve  buna  bağlı  olarak kan basıncı  düşüklüğü oluşabileceği için egzersiz yaparken aşırıya kaçmayın. Ayrıca  güneş ışınlarının yeryüzüne en yoğun geldiği 11: 00 -16:00  saatleri arasında egzersizden kaçının. 9- RUTİN KONTROLLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN Yaz aylarında hamilelik sürecini etkileyebilecek herhangi bir sorun yaşamamak için düzenli doktor kontrollerinize mutlaka devam edin. Tatil  programınızı   mümkünse  34.  haftadan  önce  ayarlamaya    çalışın. Tatil  öncesinde  doktorunuzla  görüşüp   olası   riskler  hakkında  bilgi almayı da ihmal etmeyin. 10- SIVI KAYBI VE GÜNEŞ ÇARPMASINA DİKKAT! Yaz aylarında güneş çarpması ve az  sıvı alımına bağlı  olarak dehidrasyon görülme riski artıyor. Baş dönmesi,  baygınlık  hissi, ağız kuruluğu, az ve koyu renkli idrar ile baş ağrısı, bu iki hastalığın yaygın sinyallerinden. Dr. Cem Öncüloğlu, belirtilerden herhangi biri ortaya çıktığında hemen sıvı alımını artırıp,  gölge ve serin bir yerde  istirahat etmeniz gerektiği uyarısında bulunarak, “Eğer yakınmalar geçmezse en kısa zamanda hekime başvurmak, anne ve bebeğin sağlığı için çok önemlidir” diyor. 11- KİRLİ VE AŞIRI KLORLU HAVUZA GİRMEYİN Hamilelik döneminde serinlemek amacıyla havuza veya denize girebilirsiniz.  Yüzmenin  kasları  rahatlattığı  için  hamilelik döneminde çok  iyi  bir  egzersiz olduğunu belirten  Dr. Cem Öncüloğlu, ancak kirli ve aşırı klorlu havuzlardan mutlaka kaçınmanız gerektiğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kirli veya aşırı klorlu havuzlar hamilelik döneminde  mantar enfeksiyonu  gibi çeşitli  vajnal   enfeksiyonlara yol açabilir. Deniz suyu  genellikle daha güvenli olsa da yine aynı nedenlerden dolayı çok kalabalık ve kirli plajlardan uzak durulmalıdır.  Denize  ve  havuza girmek için    güneşin  çok  yakıcı olmadığı  sabah    veya  akşam  saatleri   tercih edilmelidir.  Islak mayo  ile  durulması  da  vajinal mantar  enfeksiyonuna  neden olabileceği için deniz  ve havuz  sonrası    mayonun  değiştirilmesine  özen  göstermelidir.”   12- YOLCULUKLARDA SIK SIK MOLA VERİN Yaz tatillerinde ve seyahatlerde bazı kurallara dikkat etmeniz sağlığınız için çok önemli. Sıcak havalar ve bir yerde uzun süre oturmak vücutta ödem ile bacaklarda tromboz olarak adlandırılan pıhtılaşma riskini artırıyor. Bu nedenle uzun yolculuklar sırasında otururken bacaklarınızı hareket ettirerek kan dolaşımını sağlamalı, sık sık mola vermeli ve mola yerinde 5 – 10 dakikalık yürüyüşler yapmalısınız. Uçak ile seyahat etmek istiyorsanız öncesinde doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.
Yaz aylarında hamilelik dikkatli olunması gereken birçok durumu beraberinde getiriyor. Zira halsizlik, ödem, çarpıntı hissi, şişkinlik, bulantı, kusma, reflü ve ciltte oluşan kahverengi lekeler bu mevsimi çekilmez hale getirebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu, yaz aylarında dikkat edilmesi gereken kuralları anlattı.

1- EN AZ 8 BARDAK SU ŞART!

Yaz aylarında artan sıcaklık nedeniyle vücut daha fazla su kaybediyor. Yeteri kadar sıvı alınamadığında ‘dehidrasyon’ olarak adlandırılan sıvı kaybı gelişiyor. Vücutta ciddi sıvı kaybı oluştuğunda anne adayının kan basıncı düşebiliyor, kandaki glukoz ve tuz dengeleri sıvı bozulabiliyor. Az alımı bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısının azalmasına, bunun sonucunda da  bebekte  büyüme  geriliği  ve erken  doğum  riskinde  artışa  yol açabiliyor.  Dr. Cem Öncüloğlu, anne adaylarının vücudun su dengesini korumaları ve dehidrasyonu önlemeleri için günde en az 8-10 bardak su içmeleri gerektiğine işaret ederek, “Suyun yanı sıra, doğal meyve suları, bitki çayları ve ayran gibi sağlıklı içecekler de tüketilebilir. Fazla olmamak kaydıyla soda da içilebilir” diyor.

2- SU İÇERİĞİ YÜKSEK BESİNLER TÜKETİN

Yaz ayları taze meyve ve sebzelerin bol bulunduğu bir dönem. Bu süreçte vitamin ve mineral açısından zengin yiyecekler tüketmek, hem annenin hem de bebeğin sağlığı için son derece önemli. Yine bu dönemde az ve sık yemek sindirimi kolaylaştırıyor ve mide rahatsızlıklarını önlüyor. Öğünlerde hafif ve besleyici yiyeceklerin tüketilmesi öneriliyor. Vücuttaki sıvı kaybına karşı özellikle su içeriği yüksek olan salatalık ve karpuz gibi besinleri makul miktarda tüketmenizde fayda var.

3- GÜNEŞTEN BU 3 YÖNTEMLE KORUNUN!

Hamilelikte cilt hormonal değişikliklere bağlı olarak daha hassas hale gelebiliyor.  Özellikle östrojen ve progesteron hormonlarının artışı, melanositlerin (ciltte renk pigmenti üreten hücreler) daha aktif olmalarına yol açıyor. Ciltte renk değişiklikleri ve  yüzde  melazma  adı verilen  gebelik maskesi  ortaya   çıkabiliyor.   Melazma, yüzde kahverengi veya gri lekeler olarak gelişiyor ve genellikle alın, yanaklar, üst dudak, burun ile çenede görülüyor. Güneş ışınları bu durumu daha da kötüleştirebiliyor.  Dr. Cem Öncüloğlu, dolayısıyla güneşin zararlı UV ışınlarından korunmak için geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü ve yüksek koruma faktörlü güneş kremi olmak üzere üç yöntemi asla ihmal etmemeniz gerektiğini vurgulayarak, “UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan ve en az SPF 30 olan güneş koruyucular tercih edilmelidir. Ayrıca güneşin en yoğun olduğu 11:00-16:00 saatleri arasında dışarıya çıkmaktan kaçınılmalıdır” diyor.

4- D VİTAMİNİ İÇİN 10-15 DAKİKA GÜNEŞLENİN

Güneş ışınlarının olumsuz etkilerinin yanı sıra D vitamini sentezi gibi son derece önemli faydaları da mevcut. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu, D vitamininin kemik sağlığı ve bağışıklık sisteminde kilit bir rol üstlendiğini vurgulayarak, “Ancak, güneş ışınlarının zararlı etkilerini en aza indirmek amacıyla kontrollü  ve  günlük  10-15 dakikalık  güneşlenme  yeterli  olacaktır” diyor.

5- KIYAFETLERİNİZ RAHAT OLSUN!

Yaz aylarında rahat ve vücudunuzu serin tutacak giysileri tercih etmeniz çok önemli.  Pamuklu ve keten gibi nefes alabilen kumaşlardan yapılmış, bol ve rahat  açık renkli   kıyafetleri giymeye özen gösterin. Zira sıkı ve sentetik giysiler terlemeyi artırarak rahatsızlık verebiliyor.  Vücut ısısını  ve  sıvı  kaybını    artırabileceği  için koyu renkli kıyafetlerden kaçının.  

6- BESİN ZEHİRLENMESİNE KARŞI ÖNLEM ALIN

Yaz  aylarında  dışarıda  yemek yeme   alışkanlığı  da artıyor.  Dr. Cem Öncüloğlu, ancak  bu  dönemde   besinlerin   kolay  bozulmaları  nedeniyle zehirlenme riski olduğu uyarısında bulunarak,  “Dışarıda  besin tüketiminde  hijyenik kurallara, etlerin  iyi  pişmiş,   çiğ  yenen   sebze ve meyvelerin  de iyi  yıkanmış  olmasına  mutlaka dikkat  edilmelidir” diyor. 

7- BACAKLARDAKİ ÖDEM İÇİN BUNLARI YAPIN

Ayaklarda  ve bacaklarda  hamilelikte zaten var olan  ödem  sıcağa  bağlı   olarak daha da artıyor. Ödemi önlemek için rahat ayakkabıları tercih etmeli, bol su içmeli, yürüyüş yapmalı, uzun süre oturmak gerekiyorsa ayaklarınızı uzatmalı, dinlenirken de   ayaklarınızı bir-iki  yastıkla    vücut  seviyesinin üzerine   yükseltmelisiniz.  İhtiyaç halinde bir numara büyük ayakkabılar  kullanabilirsiniz.  Ayrıca ayak ve bacaklara masaj uygulaması da yarar sağlıyor.

8- EGZERSİZ ÇOK ÖNEMLİ, ANCAK…

Yaz aylarında hafif egzersizler yapmak hem fiziksel sağlık hem de ruhsal denge için şart. Yürüyüş, yüzme ve yoga gibi düşük yoğunluklu aktiviteler yapabilirsiniz. Ancak sıvı  kaybı  ve  buna  bağlı  olarak kan basıncı  düşüklüğü oluşabileceği için egzersiz yaparken aşırıya kaçmayın. Ayrıca  güneş ışınlarının yeryüzüne en yoğun geldiği 11: 00 -16:00  saatleri arasında egzersizden kaçının.

9- RUTİN KONTROLLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN

Yaz aylarında hamilelik sürecini etkileyebilecek herhangi bir sorun yaşamamak için düzenli doktor kontrollerinize mutlaka devam edin. Tatil  programınızı   mümkünse  34.  haftadan  önce  ayarlamaya    çalışın. Tatil  öncesinde  doktorunuzla  görüşüp   olası   riskler  hakkında  bilgi almayı da ihmal etmeyin.

10- SIVI KAYBI VE GÜNEŞ ÇARPMASINA DİKKAT!

Yaz aylarında güneş çarpması ve az  sıvı alımına bağlı  olarak dehidrasyon görülme riski artıyor. Baş dönmesi,  baygınlık  hissi, ağız kuruluğu, az ve koyu renkli idrar ile baş ağrısı, bu iki hastalığın yaygın sinyallerinden. Dr. Cem Öncüloğlu, belirtilerden herhangi biri ortaya çıktığında hemen sıvı alımını artırıp,  gölge ve serin bir yerde  istirahat etmeniz gerektiği uyarısında bulunarak, “Eğer yakınmalar geçmezse en kısa zamanda hekime başvurmak, anne ve bebeğin sağlığı için çok önemlidir” diyor.

11- KİRLİ VE AŞIRI KLORLU HAVUZA GİRMEYİN

Hamilelik döneminde serinlemek amacıyla havuza veya denize girebilirsiniz.  Yüzmenin  kasları  rahatlattığı  için  hamilelik döneminde çok  iyi  bir  egzersiz olduğunu belirten  Dr. Cem Öncüloğlu, ancak kirli ve aşırı klorlu havuzlardan mutlaka kaçınmanız gerektiğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kirli veya aşırı klorlu havuzlar hamilelik döneminde  mantar enfeksiyonu  gibi çeşitli  vajnal   enfeksiyonlara yol açabilir. Deniz suyu  genellikle daha güvenli olsa da yine aynı nedenlerden dolayı çok kalabalık ve kirli plajlardan uzak durulmalıdır.  Denize  ve  havuza girmek için    güneşin  çok  yakıcı olmadığı  sabah    veya  akşam  saatleri   tercih edilmelidir.  Islak mayo  ile  durulması  da  vajinal mantar  enfeksiyonuna  neden olabileceği için deniz  ve havuz  sonrası    mayonun  değiştirilmesine  özen  göstermelidir.”  

12- YOLCULUKLARDA SIK SIK MOLA VERİN

Yaz tatillerinde ve seyahatlerde bazı kurallara dikkat etmeniz sağlığınız için çok önemli. Sıcak havalar ve bir yerde uzun süre oturmak vücutta ödem ile bacaklarda tromboz olarak adlandırılan pıhtılaşma riskini artırıyor. Bu nedenle uzun yolculuklar sırasında otururken bacaklarınızı hareket ettirerek kan dolaşımını sağlamalı, sık sık mola vermeli ve mola yerinde 5 – 10 dakikalık yürüyüşler yapmalısınız. Uçak ile seyahat etmek istiyorsanız öncesinde doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.