Erdoğan'dan yeni slogan:

Politika 01.02.2023 - 14:06, Güncelleme: 01.02.2023 - 15:26
 

Erdoğan'dan yeni slogan:

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "CHP’nin başındaki zata zaman zaman istihza ile yerli ve milli vasıflara sahip olmadığına işaretle 'Bay Kemal' diye hitap ediyoruz. Bu zat cumhurbaşkanı adaylığına niyetlenince kendi akıllı uslu bir sıfat aramak yerine sonundaki ünlemi anlamadan 'Bay Kemal' ifadesini sloganı haline getirmiş. Memleketin her işi gibi muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem Bay Kemal bu ifadeyi bu kadar sevdi öyleyse kendisine bundan sonra kullanabileceği yeni sloganı da vereyim. Bay bay Kemal" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, 20 yıl önce hükumete gelirken millete verdikleri tüm sözleri yerine getirdiklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin son 20 yıl içerisinde büyük atılımlar gerçekleştirdiğini ifade ederek, "Son 20 yılda ülkemizin demokrasi ve kalkınma yürüyüşü öylesine hızlı oldu ki muhalefet bile bunun gerisinde kaldı. Biliyorsunuz önceki gün 6 parti güya aylarca çalışıp, uğraşıp, didinip hazırladıkları bir ortak politikalar metni yayınladı. Ülkemizin 6 güzide partisi bir araya gelip, böyle bir metin hazırlayınca insan ister istemez şöyle bir beklentiye giriyor; neyin nesidir? Öyle ya biz 20 yıldır gece gündüz çalışmaktan ola ki bazı şeyleri gözden kaçırmış, bazı şeyleri ihmal etmiş, hatta bazı konularda hata yapmış olabiliriz. Netice itibarıyla hepimiz beşeriz, yani hepsi mümkün. Gerçi karşımızda henüz bir cumhurbaşkanı adayı bile belirlemekten aciz bir masa olduğu hakikatini unutmuyoruz. Bu masanın bizim yaptıklarımızı, hedeflerimizi, vizyonumuzu aşacak bir belge ortaya koyabilmesine de pek ihtimal vermiyoruz; ama yine de 'ne yapmışlar’ bir bakalım dedik. Keşke bakmaz olaydık. Bu partilere umut bağlayanlar adına gerçekten çok üzüldük" diye konuştu. 'MASA ALTI ORTAKLARI HDP'YE SELAM VERİYORLAR' Erdoğan, muhalefetin açıkladığı metnin başlıklarıyla ilgili değerlendirmeyi genel merkez ve bakanlıkların yeri geldiğinde paylaşacağını ifade ederek, "Bunlar bırakın yeni projeler için kafa yormayı ülkede ne yapılıp edildiğine bile hiç bakmamışlar. Baksalar 'Ortak Politikalar' diye açıkladıkları metindeki hususlardan çoğunun, vaat ettiklerinin daha fazlasıyla zaten yapılmış veya yapılmakta olduğunu herhalde görürlerdi. Gözleri var görmüyor, ağzı var konuşmuyor. Çünkü kalpler tamamen mühürlenmiş. Baksalar milletin umut kapısı haline gelen, dünyanın takdirini kazanmış şehir hastanelerini kapatmayı, bünyesinde kütüphanesi, sergi salonu, camisi ve diğer birimleriyle milletin malı olan Külliye’nin kapısına kilit vurmayı, 3-5 muhterise koltuk ayarlamak için yeni bakanlıklar icat etmeyi, velhasıl siyaset bilimi birinci sınıf öğrencilerine söyleseniz gülmekten katılacakları zırvaları vaat diye yazmazlardı. Açıkladıkları metinle güya herkese selam veriyorlar. ‘Kayyımı kaldıracağız ve belediyelere özerklik vereceğiz’ diyerek masa altı ortakları HDP’ye selam veriyorlar. 'Olağanüstü Hal Kararnamelerini iptal edeceğiz' diyerek, kamudan uzaklaştırılan kapı arkası ortakları PKK'lılara ve FETÖ'cülere selam veriyorlar" değerlendirmesinde bulundu. 'DARBECİLERE SELAM VERİYORLAR' Erdoğan, muhalefete eleştirilerine devam ederek, "Genelkurmay Başkanlığına ve MİT Başkanlığına sataşarak bu kurumlarımızın sınırlarımız dışında bile tepelerine binip başlarını ezdiği tüm terör örgütleriyle, onları kullananlara selam veriyorlar. ‘Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne, savunma sanayi projelerine dokunacağız' diyerek, kendilerine rakip istemeyen, ülkemizin bu alanlarda üstlenmesinden rahatsız olan Batı’ya selam veriyorlar. Hatta içlerinden bir tanesi çıkmış diyor; 'Batı bize aferin diyecek.' Yazıklar olsun. Ya sen Batı'nın 'aferin' demesine bu kadar muhtaç mıydın? Düştükleri hale bak. Ülkemizin pek çok konuda egemenlik haklarından vazgeçmesi şartına bağlanan 'F-35 projesine geri döneceğiz' diyerek, en yetkili ağızları üzerinden bilinçli ve sistematik Türkiye düşmanlığı yaptığını itiraf edenlere selam veriyorlar. Yunanistan’a selam veriyorlar. Eski Türkiye’ye dair ne varsa hepsini canlandırma vaadiyle darbecilere selam veriyorlar. Herhalde ihtiyaç duymadıkları için olacak kazanımları ve hayalleriyle aziz milletimizin kendisine selam vermemişler. Tamam cumhurbaşkanı adayını belirlemekte tembellik ediyorsunuz orasını anladık da bari vaatlerinizi oluştururken azıcık ders çalışsaydınız. 'Ülkenin en önemli sorunu ekonomi' diyorlar, tek çözüm önerileri Merkez Bankası’nın İstanbul’daki Dünya Finans Merkezi’ne giden birimlerini tekrar Ankara’ya döndürmek. Ya siz dün benim yanımda değil miydiniz? Benim yanımdayken biz Merkez Bankası’nın İstanbul’a gidişini konuşmadık mı? Ziraat Bankası’nın İstanbul’a gidişini konuşmadık mı? O gün siz ne iş yapıyordunuz? Herhalde bunlar uykudaydı" diye konuştu. 'MUHALEFETİN ADAYININ SLOGANINI BULMAK DA BİZE KALDI' Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, "Muhalefetin en üst düzey temsilcisi ve en güçlü aday alternatifi olan Kılıçdaroğlu’nun idrak derecesinin boyutunu gösteren şu örnek bile adeta bir kara mizah içinde yaşadığımızın işaretidir. Biliyorsunuz CHP’nin başındaki zata zaman zaman istihza ile yerli ve milli vasıflara sahip olmadığına işaretle ‘Bay Kemal’ diye hitap ediyoruz. Bu zat cumhurbaşkanı adaylığına niyetlenince kendi akıllı uslu bir sıfat aramak yerine sonundaki ünlemi anlamadan ‘Bay Kemal’ ifadesini sloganı haline getirmiş. Biz muhatabımızı tanıyoruz. Adaylığını zor yetiştirecek. Slogandı, programdı, vizyondu onları hiç yetiştiremez. Memleketin her işi gibi muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem Bay Kemal bu ifadeyi bu kadar sevdi öyleyse kendisine bundan sonra kullanabileceği yeni sloganı da vereyim. Bay bay Kemal. Alsın tepe tepe kullansın. Telifini de istemeyiz. Bizden yana helali hoş olsun. Kardeşlerim biz bunları söyleyince ‘Vay efendim Tayyip Erdoğan bizle maytap geçiyor’ diye feveran ediyorlar. Siz dalga geçilecek iş yaparsanız elbette biz de dalgamızı geçeriz. Memleketin gülmeye, eğlenmeye de ihtiyacı var. Hiçbir işe yaramıyorsunuz, bari bu işe yarayın" dedi. 'BUNLARIN MİLLETTEN UTANMADIKLARI KESİN' Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete eleştirilerine devam ederek, "Aslında bunların tarihleri hep benzer işlerle dolu oldukları için bugün yaptıklarına şaşırmamak lazım. Milletten alamadıkları iktidara kimi zaman darbelerin, kimi zaman vesayetçilerin ihsanı olarak konmak bunların tarihlerinde var. Dün hayallerini ve hayatlarını çaldıkları merhum Menderes'in bugün de sloganını çalarak genel merkezlerine asmışlar. Bunların Allah'tan korkularını bilmeyiz ama milletten utanmadıkları da kesin. Onun için bugün burada sadece 'Türk siyasetini bu hale getirenler utansın' demekle iktifa ediyoruz. İnşallah milletimiz 14 Mayıs'ta bir kez daha bu hasis siyasetine, bu muhteris siyasetine, bu utanmazlık siyasetine 'yeter' diyecektir. Biz sözü de kararı da milletimize bırakarak 14 Mayıs için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Birileri kendi sırça köşklerinde siyasetçilik oynayadursun, biz her fırsatta milletimize gittik diyoruz. Sadece 2022 yıl başından bu yana diğer devlet ve parti programlarının yanı sıra tam 49 il ziyareti yaptık" dedi. 'MİLLETİN İRADESİNİ HİÇE SAYIYORLAR' Eser ve hizmet siyasetinde kendileriyle yarışacak rakip bulamayacaklarını söyleyen Erdoğan, "Onlar ülkelerine emperyalistlere peşkeş çekmek için sağa sola göz kırpadursun, biz Türkiye Yüzyılı’nın inşasına başlayacağız. Açıkladıkları programı ülkenin meselelerini çözmek, millete hizmet etmek için değil, batılı efendilerinden 'Aferin' almak için hazırladıklarını açıkça ikrar etmekten çekinmiyorlar. Dün 'Göbeğini kaşıyan adam' diyerek değerlerine hakaret ettikleri milletin bugün 'Tıpış tıpış gidip bize oy vereceksiniz' diyerek iradesini hiçe sayıyorlar. Esasen biz politika metni diye kamuoyunun önüne çıkartılan beyanların gerisindeki rövanşist zihniyete yabancı değiliz. Hükümete geldiğimizde vesayet güçlerinin bize dayattığı Gezi olaylarında şart olarak önümüze konan, terör örgütlerinin saldırılarının hedefinde olan, uluslararası mecralarda diplomatik dille hep karşımıza çıkartılan, kendilerinin siyasi ve hukuki mecralarda engellemek için ne varsa hepsi de bu metnin ruhunda mevcuttur. Biz Türkiye Yüzyılı hayali ve hazırlığıyla geleceğe bakarken bunların milletin kazanımlarına göz dikmek dışında hiçbir niyetlerinin ve heveslerinin olmadığını bu vesileyle bir kez daha gördük" diye konuştu. 'ÇANKAYA KÖŞKÜ, MİLLETİN MALIDIR' Erdoğan, partilerini kurdukları günden beri katıldıkları 15 seçimin tamamını kazandıkları halde her seçimde olduğu gibi 14 Mayıs seçimine de ilk günkü ciddiyet ve azimle hazırlandıklarını vurgulayarak, "Bay Kemal hiç üzülme, TRT yayınını Çankaya Köşkü'nde yapacağım. Çankaya Köşkü bizim şahsi malımız değil. Tamamıyla milletin malıdır. Aynı şekilde külliyemiz de milletin malıdır. Bunlar seni niye bu kadar rahatsız etti? Buraya gelen dünya liderleri burayı gördükleri zaman hep burayla iftihar ettiler ve tam aksine 'Güçlü devletler, büyük devletler bu eserlerle büyür' ifadesini kullandılar. Siyasi hayatları boyunca tek bir seçim kazanamamış olanların cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, rant paylaşma hırsıyla birbirlerini masa altından tekmeleri asıl niyeti açıkça ortaya koyuyor. Evet; adını doğru koymak lazım. Bunlar ülkenin yönetimine değil, milletin kazanımlarını yağmalamaya talipler. İnşallah 14 Mayıs’ta milletimiz bir kez daha bu yağmacılara 'yeter' diyecek; sözün de kararın da geleceğin de kendisine ait olduğunu sandıkta koyacağı iradeyle gösterecektir. AK Parti olarak 20 yılda en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında hak ve özgürlükler vardır. Vatandaşına tepeden bakan, farklı kimlikleri tehdit kaynağı olarak gören tek parti faşizmi bakiyesi jakoben anlayışı biz rafa kaldırdık" ifadelerini kullandı. 'BAY KEMAL, ESKİ YARALARI TEKRAR KANATTI' Erdoğan, sadece kendilerine oy verenlerin değil, 7’den 70’ vatandaşların tamamının hak ve özgürlük alanlarını genişletmeye çalıştıklarını vurgulayarak, "Bu süreçte özellikle kadınlarımızın siyasette, bürokraside, iş dünyasında ve diğer alanlarda hak ettikleri yeri almalarına özel önem verdik. Tüm bu adımları atarken en büyük desteği kadınlarımızdan alırken en şedid saldırıların da CHP’nin başını çektiği muhalefetten geldiğini gördük. Biz özgürlükleri savunurken CHP ve şürekası yasakların devamı için mahkeme mahkeme dolaşmak dahil her yolu denediler. Meclis'te engelleyemedikleri her türlü özgürlük hamlesi karşısında soluğu ya Danıştay’da ya da Anayasa Mahkemesi’nde aldılar. Ellerine geçirdikleri tüm fırsatları başörtülü kadınlarımızın haklarını gasbetmek için kullandılar. Son olarak Bay Kemal bir gece yarısı sosyal medya üzerinden yayımladığı video ile eski yaraları tekrar kanattı, eski acıları tekrar deşti. Bu çıkışın gerisindeki amacın kadınlarımıza haklarını vermek olmadığı, Meclis gündemine getirdikleri yasa teklifiyle bir kez daha gördük. Biz de bunun üzerine meseleyi CHP zihniyetinin insafına bırakmamak ve kalıcı bir çözüme kavuşturmak için süratle harekete geçtik. Anayasa değişikliği teklifimizi Cumhur İttifakı olarak Meclisimizin takdirine sunduk" dedi. 'ANAYASA DEĞİŞİKLİNE 'HAYIR' DEMEYECEKLERİNE İNANIYORUM' Erdoğan, tekliflerinin hazırlık aşamasında uzlaşıya ve milli iradeye verdikleri öneme binaen hiçbir ayrım yapmadan Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere giderek onları da bu sürece katılmaya davet ettiklerini hatırlatarak, "Ancak CHP ve masadaki ortakları iyi niyetli girişimlerimiz karşısında adeta duvar kesildi. Komisyon görüşmelerinde Anayasa değişikliğini sulandırmaya kalktılar. CHP ve ortaklarının sabotaj girişimlerine rağmen teklifimiz Cumhur İttifakı'nın kararlı, net ve duruşu sayesinde komisyonda kabul edildi. İnşallah yakın bir zamanda Anayasa değişikliği teklifimizin Genel Kurul görüşmeleri başlayacak. Meclis Genel Kurulunda kimin yasakların devamından kimin de özgürlüklerinin genişletilmesinden yana olduğu bir kez daha ortaya çıkacak. Sosyal medyadan hak ve özgürlük nutukları çekenlerin ne kadar samimi olduğunu da bu vesileyle tekrar göreceğiz. Temennimiz bu düzenlemenin gazi Meclisimizin şanına yakışır şekilde 400'ün üzerinde bir oyla kabul edilerek yürürlüğe girmesidir. Milletimizi temsilen bu yüce çatı altında görev yapan hiçbir milletvekilinin ailenin korunmasını ve kadınlarımızın haklarını garanti altına almaya amaçlayan Anayasa değişikliği teklifine 'hayır' demeyeceğine inanıyorum. Aksi yönde tavır sergileyenleri zaten ne milletimiz ne kadınlarımız ne de tarih affeder" diye konuştu. 'İRADENİZE İPOTEK KONULMASINA FIRSAT VERMEYİN' Makam ve unvanların gelip geçici olduğunu, aslolanın ismini altın harflerle milletin gönlüne yazdırabilmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Meclisimizin bir asrı aşan tarihinde bu çatı altında binlerce milletvekili görev yaptı. Kimi milletin emanetine gerektiğinde canı pahasına sahip çıktı, kimi de 3 günlük çıkarı uğruna ona ihanet etti. Kimi tehditler karşısında dik durdu, kimi de zoru görünce korkup kaçtı. Herkes karakterine, şahsiyetine, taşıdığı sorumluluğun büyüklüğüne göre arkasında iyi kötü bir mirası bıraktı. Buradan bir kez daha tüm milletvekillerine şu çağrıyı yapmak istiyorum; iradenize ipotek konulmasına fırsat vermeyin. Bu tarihi fırsatın elinizden kaçmasına müsaade etmeyin. Kadınlarımıza ve gelecek nesillere karşı mesuliyetinizi yerine getirin. Gelin Genel Kurul konuşmalarından vicdanlarınızın sesini dinleyerek Anayasa değişikliği teklifimize 'evet' deyin. Böylece milletin ve kadınların gönlünde mutena bir yer edinin" dedi. 'KİM GELMEDİYSE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM' Erdoğan ayrıca, üzülerek bir şey söylemek istediğini belirterek, "Grubumuzun Genel Kurulda toplantılara katılmada sıkıntı yarattığını dün öğrendim. Bu beni ciddi manada üzmüştür. Değerli arkadaşlar bu millet kendi kasasından, kendi kesesinden maaşı veriyor. Ve bu maaşla beraber milletvekili arkadaşlarımız bu görevi yapıyor. Ama Genel Kurulda eğer yoklamalarda benim milletvekilim arkadaşlarım bulunmazsa ki dün böyle oldu; bu millet hakkını sizlere helal etmez. Eğer kim gelmediyse ben de onlara hakkımı helal etmiyorum. Çünkü bu sıradan bir olay değil. Milletvekili adayı olmuşsun arkadaş; burada görevini hakkıyla yerine getireceksin. Eğer hakkıyla görevini yerine getirmiyorsan bu millet sana hakkını helal etmez. Ve aldığınız maaşlar haramdır. Bunu da böyle bilin" ifadelerini kullandı. 'İSVEÇ KONUSUNDA OLUMLU DEĞİLİZ' Erdoğan, NATO'nun genişleme süreciyle ilgili gelişmeleri de yakından izlediklerini ifade ederek, "İsveç boşuna uğraşma. Sen benim mukaddes kitabım Kur'an'ın yakılmasına, yırtılmasına ve senin koruma görevlilerinle birlikte bunun yapılmasına müsaade ettiğin sürece biz sizin NATO'ya girmenize 'evet' demeyiz. Finlandiya konusunda bakışımız olumludur ama İsveç konusunda olumlu değildir. Bunu da böyle biliniz" dedi.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "CHP’nin başındaki zata zaman zaman istihza ile yerli ve milli vasıflara sahip olmadığına işaretle 'Bay Kemal' diye hitap ediyoruz. Bu zat cumhurbaşkanı adaylığına niyetlenince kendi akıllı uslu bir sıfat aramak yerine sonundaki ünlemi anlamadan 'Bay Kemal' ifadesini sloganı haline getirmiş. Memleketin her işi gibi muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem Bay Kemal bu ifadeyi bu kadar sevdi öyleyse kendisine bundan sonra kullanabileceği yeni sloganı da vereyim. Bay bay Kemal" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, 20 yıl önce hükumete gelirken millete verdikleri tüm sözleri yerine getirdiklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin son 20 yıl içerisinde büyük atılımlar gerçekleştirdiğini ifade ederek, "Son 20 yılda ülkemizin demokrasi ve kalkınma yürüyüşü öylesine hızlı oldu ki muhalefet bile bunun gerisinde kaldı. Biliyorsunuz önceki gün 6 parti güya aylarca çalışıp, uğraşıp, didinip hazırladıkları bir ortak politikalar metni yayınladı. Ülkemizin 6 güzide partisi bir araya gelip, böyle bir metin hazırlayınca insan ister istemez şöyle bir beklentiye giriyor; neyin nesidir? Öyle ya biz 20 yıldır gece gündüz çalışmaktan ola ki bazı şeyleri gözden kaçırmış, bazı şeyleri ihmal etmiş, hatta bazı konularda hata yapmış olabiliriz. Netice itibarıyla hepimiz beşeriz, yani hepsi mümkün. Gerçi karşımızda henüz bir cumhurbaşkanı adayı bile belirlemekten aciz bir masa olduğu hakikatini unutmuyoruz. Bu masanın bizim yaptıklarımızı, hedeflerimizi, vizyonumuzu aşacak bir belge ortaya koyabilmesine de pek ihtimal vermiyoruz; ama yine de 'ne yapmışlar’ bir bakalım dedik. Keşke bakmaz olaydık. Bu partilere umut bağlayanlar adına gerçekten çok üzüldük" diye konuştu.

'MASA ALTI ORTAKLARI HDP'YE SELAM VERİYORLAR'

Erdoğan, muhalefetin açıkladığı metnin başlıklarıyla ilgili değerlendirmeyi genel merkez ve bakanlıkların yeri geldiğinde paylaşacağını ifade ederek, "Bunlar bırakın yeni projeler için kafa yormayı ülkede ne yapılıp edildiğine bile hiç bakmamışlar. Baksalar 'Ortak Politikalar' diye açıkladıkları metindeki hususlardan çoğunun, vaat ettiklerinin daha fazlasıyla zaten yapılmış veya yapılmakta olduğunu herhalde görürlerdi. Gözleri var görmüyor, ağzı var konuşmuyor. Çünkü kalpler tamamen mühürlenmiş. Baksalar milletin umut kapısı haline gelen, dünyanın takdirini kazanmış şehir hastanelerini kapatmayı, bünyesinde kütüphanesi, sergi salonu, camisi ve diğer birimleriyle milletin malı olan Külliye’nin kapısına kilit vurmayı, 3-5 muhterise koltuk ayarlamak için yeni bakanlıklar icat etmeyi, velhasıl siyaset bilimi birinci sınıf öğrencilerine söyleseniz gülmekten katılacakları zırvaları vaat diye yazmazlardı. Açıkladıkları metinle güya herkese selam veriyorlar. ‘Kayyımı kaldıracağız ve belediyelere özerklik vereceğiz’ diyerek masa altı ortakları HDP’ye selam veriyorlar. 'Olağanüstü Hal Kararnamelerini iptal edeceğiz' diyerek, kamudan uzaklaştırılan kapı arkası ortakları PKK'lılara ve FETÖ'cülere selam veriyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

'DARBECİLERE SELAM VERİYORLAR'

Erdoğan, muhalefete eleştirilerine devam ederek, "Genelkurmay Başkanlığına ve MİT Başkanlığına sataşarak bu kurumlarımızın sınırlarımız dışında bile tepelerine binip başlarını ezdiği tüm terör örgütleriyle, onları kullananlara selam veriyorlar. ‘Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne, savunma sanayi projelerine dokunacağız' diyerek, kendilerine rakip istemeyen, ülkemizin bu alanlarda üstlenmesinden rahatsız olan Batı’ya selam veriyorlar. Hatta içlerinden bir tanesi çıkmış diyor; 'Batı bize aferin diyecek.' Yazıklar olsun. Ya sen Batı'nın 'aferin' demesine bu kadar muhtaç mıydın? Düştükleri hale bak. Ülkemizin pek çok konuda egemenlik haklarından vazgeçmesi şartına bağlanan 'F-35 projesine geri döneceğiz' diyerek, en yetkili ağızları üzerinden bilinçli ve sistematik Türkiye düşmanlığı yaptığını itiraf edenlere selam veriyorlar. Yunanistan’a selam veriyorlar. Eski Türkiye’ye dair ne varsa hepsini canlandırma vaadiyle darbecilere selam veriyorlar. Herhalde ihtiyaç duymadıkları için olacak kazanımları ve hayalleriyle aziz milletimizin kendisine selam vermemişler. Tamam cumhurbaşkanı adayını belirlemekte tembellik ediyorsunuz orasını anladık da bari vaatlerinizi oluştururken azıcık ders çalışsaydınız. 'Ülkenin en önemli sorunu ekonomi' diyorlar, tek çözüm önerileri Merkez Bankası’nın İstanbul’daki Dünya Finans Merkezi’ne giden birimlerini tekrar Ankara’ya döndürmek. Ya siz dün benim yanımda değil miydiniz? Benim yanımdayken biz Merkez Bankası’nın İstanbul’a gidişini konuşmadık mı? Ziraat Bankası’nın İstanbul’a gidişini konuşmadık mı? O gün siz ne iş yapıyordunuz? Herhalde bunlar uykudaydı" diye konuştu.

'MUHALEFETİN ADAYININ SLOGANINI BULMAK DA BİZE KALDI'

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, "Muhalefetin en üst düzey temsilcisi ve en güçlü aday alternatifi olan Kılıçdaroğlu’nun idrak derecesinin boyutunu gösteren şu örnek bile adeta bir kara mizah içinde yaşadığımızın işaretidir. Biliyorsunuz CHP’nin başındaki zata zaman zaman istihza ile yerli ve milli vasıflara sahip olmadığına işaretle ‘Bay Kemal’ diye hitap ediyoruz. Bu zat cumhurbaşkanı adaylığına niyetlenince kendi akıllı uslu bir sıfat aramak yerine sonundaki ünlemi anlamadan ‘Bay Kemal’ ifadesini sloganı haline getirmiş. Biz muhatabımızı tanıyoruz. Adaylığını zor yetiştirecek. Slogandı, programdı, vizyondu onları hiç yetiştiremez. Memleketin her işi gibi muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem Bay Kemal bu ifadeyi bu kadar sevdi öyleyse kendisine bundan sonra kullanabileceği yeni sloganı da vereyim. Bay bay Kemal. Alsın tepe tepe kullansın. Telifini de istemeyiz. Bizden yana helali hoş olsun. Kardeşlerim biz bunları söyleyince ‘Vay efendim Tayyip Erdoğan bizle maytap geçiyor’ diye feveran ediyorlar. Siz dalga geçilecek iş yaparsanız elbette biz de dalgamızı geçeriz. Memleketin gülmeye, eğlenmeye de ihtiyacı var. Hiçbir işe yaramıyorsunuz, bari bu işe yarayın" dedi.

'BUNLARIN MİLLETTEN UTANMADIKLARI KESİN'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete eleştirilerine devam ederek, "Aslında bunların tarihleri hep benzer işlerle dolu oldukları için bugün yaptıklarına şaşırmamak lazım. Milletten alamadıkları iktidara kimi zaman darbelerin, kimi zaman vesayetçilerin ihsanı olarak konmak bunların tarihlerinde var. Dün hayallerini ve hayatlarını çaldıkları merhum Menderes'in bugün de sloganını çalarak genel merkezlerine asmışlar. Bunların Allah'tan korkularını bilmeyiz ama milletten utanmadıkları da kesin. Onun için bugün burada sadece 'Türk siyasetini bu hale getirenler utansın' demekle iktifa ediyoruz. İnşallah milletimiz 14 Mayıs'ta bir kez daha bu hasis siyasetine, bu muhteris siyasetine, bu utanmazlık siyasetine 'yeter' diyecektir. Biz sözü de kararı da milletimize bırakarak 14 Mayıs için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Birileri kendi sırça köşklerinde siyasetçilik oynayadursun, biz her fırsatta milletimize gittik diyoruz. Sadece 2022 yıl başından bu yana diğer devlet ve parti programlarının yanı sıra tam 49 il ziyareti yaptık" dedi.

'MİLLETİN İRADESİNİ HİÇE SAYIYORLAR'

Eser ve hizmet siyasetinde kendileriyle yarışacak rakip bulamayacaklarını söyleyen Erdoğan, "Onlar ülkelerine emperyalistlere peşkeş çekmek için sağa sola göz kırpadursun, biz Türkiye Yüzyılı’nın inşasına başlayacağız. Açıkladıkları programı ülkenin meselelerini çözmek, millete hizmet etmek için değil, batılı efendilerinden 'Aferin' almak için hazırladıklarını açıkça ikrar etmekten çekinmiyorlar. Dün 'Göbeğini kaşıyan adam' diyerek değerlerine hakaret ettikleri milletin bugün 'Tıpış tıpış gidip bize oy vereceksiniz' diyerek iradesini hiçe sayıyorlar. Esasen biz politika metni diye kamuoyunun önüne çıkartılan beyanların gerisindeki rövanşist zihniyete yabancı değiliz. Hükümete geldiğimizde vesayet güçlerinin bize dayattığı Gezi olaylarında şart olarak önümüze konan, terör örgütlerinin saldırılarının hedefinde olan, uluslararası mecralarda diplomatik dille hep karşımıza çıkartılan, kendilerinin siyasi ve hukuki mecralarda engellemek için ne varsa hepsi de bu metnin ruhunda mevcuttur. Biz Türkiye Yüzyılı hayali ve hazırlığıyla geleceğe bakarken bunların milletin kazanımlarına göz dikmek dışında hiçbir niyetlerinin ve heveslerinin olmadığını bu vesileyle bir kez daha gördük" diye konuştu.

'ÇANKAYA KÖŞKÜ, MİLLETİN MALIDIR'

Erdoğan, partilerini kurdukları günden beri katıldıkları 15 seçimin tamamını kazandıkları halde her seçimde olduğu gibi 14 Mayıs seçimine de ilk günkü ciddiyet ve azimle hazırlandıklarını vurgulayarak, "Bay Kemal hiç üzülme, TRT yayınını Çankaya Köşkü'nde yapacağım. Çankaya Köşkü bizim şahsi malımız değil. Tamamıyla milletin malıdır. Aynı şekilde külliyemiz de milletin malıdır. Bunlar seni niye bu kadar rahatsız etti? Buraya gelen dünya liderleri burayı gördükleri zaman hep burayla iftihar ettiler ve tam aksine 'Güçlü devletler, büyük devletler bu eserlerle büyür' ifadesini kullandılar. Siyasi hayatları boyunca tek bir seçim kazanamamış olanların cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, rant paylaşma hırsıyla birbirlerini masa altından tekmeleri asıl niyeti açıkça ortaya koyuyor. Evet; adını doğru koymak lazım. Bunlar ülkenin yönetimine değil, milletin kazanımlarını yağmalamaya talipler. İnşallah 14 Mayıs’ta milletimiz bir kez daha bu yağmacılara 'yeter' diyecek; sözün de kararın da geleceğin de kendisine ait olduğunu sandıkta koyacağı iradeyle gösterecektir. AK Parti olarak 20 yılda en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında hak ve özgürlükler vardır. Vatandaşına tepeden bakan, farklı kimlikleri tehdit kaynağı olarak gören tek parti faşizmi bakiyesi jakoben anlayışı biz rafa kaldırdık" ifadelerini kullandı.

'BAY KEMAL, ESKİ YARALARI TEKRAR KANATTI'

Erdoğan, sadece kendilerine oy verenlerin değil, 7’den 70’ vatandaşların tamamının hak ve özgürlük alanlarını genişletmeye çalıştıklarını vurgulayarak, "Bu süreçte özellikle kadınlarımızın siyasette, bürokraside, iş dünyasında ve diğer alanlarda hak ettikleri yeri almalarına özel önem verdik. Tüm bu adımları atarken en büyük desteği kadınlarımızdan alırken en şedid saldırıların da CHP’nin başını çektiği muhalefetten geldiğini gördük. Biz özgürlükleri savunurken CHP ve şürekası yasakların devamı için mahkeme mahkeme dolaşmak dahil her yolu denediler. Meclis'te engelleyemedikleri her türlü özgürlük hamlesi karşısında soluğu ya Danıştay’da ya da Anayasa Mahkemesi’nde aldılar. Ellerine geçirdikleri tüm fırsatları başörtülü kadınlarımızın haklarını gasbetmek için kullandılar. Son olarak Bay Kemal bir gece yarısı sosyal medya üzerinden yayımladığı video ile eski yaraları tekrar kanattı, eski acıları tekrar deşti. Bu çıkışın gerisindeki amacın kadınlarımıza haklarını vermek olmadığı, Meclis gündemine getirdikleri yasa teklifiyle bir kez daha gördük. Biz de bunun üzerine meseleyi CHP zihniyetinin insafına bırakmamak ve kalıcı bir çözüme kavuşturmak için süratle harekete geçtik. Anayasa değişikliği teklifimizi Cumhur İttifakı olarak Meclisimizin takdirine sunduk" dedi.

'ANAYASA DEĞİŞİKLİNE 'HAYIR' DEMEYECEKLERİNE İNANIYORUM'

Erdoğan, tekliflerinin hazırlık aşamasında uzlaşıya ve milli iradeye verdikleri öneme binaen hiçbir ayrım yapmadan Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere giderek onları da bu sürece katılmaya davet ettiklerini hatırlatarak, "Ancak CHP ve masadaki ortakları iyi niyetli girişimlerimiz karşısında adeta duvar kesildi. Komisyon görüşmelerinde Anayasa değişikliğini sulandırmaya kalktılar. CHP ve ortaklarının sabotaj girişimlerine rağmen teklifimiz Cumhur İttifakı'nın kararlı, net ve duruşu sayesinde komisyonda kabul edildi. İnşallah yakın bir zamanda Anayasa değişikliği teklifimizin Genel Kurul görüşmeleri başlayacak. Meclis Genel Kurulunda kimin yasakların devamından kimin de özgürlüklerinin genişletilmesinden yana olduğu bir kez daha ortaya çıkacak. Sosyal medyadan hak ve özgürlük nutukları çekenlerin ne kadar samimi olduğunu da bu vesileyle tekrar göreceğiz. Temennimiz bu düzenlemenin gazi Meclisimizin şanına yakışır şekilde 400'ün üzerinde bir oyla kabul edilerek yürürlüğe girmesidir. Milletimizi temsilen bu yüce çatı altında görev yapan hiçbir milletvekilinin ailenin korunmasını ve kadınlarımızın haklarını garanti altına almaya amaçlayan Anayasa değişikliği teklifine 'hayır' demeyeceğine inanıyorum. Aksi yönde tavır sergileyenleri zaten ne milletimiz ne kadınlarımız ne de tarih affeder" diye konuştu.

'İRADENİZE İPOTEK KONULMASINA FIRSAT VERMEYİN'

Makam ve unvanların gelip geçici olduğunu, aslolanın ismini altın harflerle milletin gönlüne yazdırabilmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Meclisimizin bir asrı aşan tarihinde bu çatı altında binlerce milletvekili görev yaptı. Kimi milletin emanetine gerektiğinde canı pahasına sahip çıktı, kimi de 3 günlük çıkarı uğruna ona ihanet etti. Kimi tehditler karşısında dik durdu, kimi de zoru görünce korkup kaçtı. Herkes karakterine, şahsiyetine, taşıdığı sorumluluğun büyüklüğüne göre arkasında iyi kötü bir mirası bıraktı. Buradan bir kez daha tüm milletvekillerine şu çağrıyı yapmak istiyorum; iradenize ipotek konulmasına fırsat vermeyin. Bu tarihi fırsatın elinizden kaçmasına müsaade etmeyin. Kadınlarımıza ve gelecek nesillere karşı mesuliyetinizi yerine getirin. Gelin Genel Kurul konuşmalarından vicdanlarınızın sesini dinleyerek Anayasa değişikliği teklifimize 'evet' deyin. Böylece milletin ve kadınların gönlünde mutena bir yer edinin" dedi.

'KİM GELMEDİYSE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM'

Erdoğan ayrıca, üzülerek bir şey söylemek istediğini belirterek, "Grubumuzun Genel Kurulda toplantılara katılmada sıkıntı yarattığını dün öğrendim. Bu beni ciddi manada üzmüştür. Değerli arkadaşlar bu millet kendi kasasından, kendi kesesinden maaşı veriyor. Ve bu maaşla beraber milletvekili arkadaşlarımız bu görevi yapıyor. Ama Genel Kurulda eğer yoklamalarda benim milletvekilim arkadaşlarım bulunmazsa ki dün böyle oldu; bu millet hakkını sizlere helal etmez. Eğer kim gelmediyse ben de onlara hakkımı helal etmiyorum. Çünkü bu sıradan bir olay değil. Milletvekili adayı olmuşsun arkadaş; burada görevini hakkıyla yerine getireceksin. Eğer hakkıyla görevini yerine getirmiyorsan bu millet sana hakkını helal etmez. Ve aldığınız maaşlar haramdır. Bunu da böyle bilin" ifadelerini kullandı.

'İSVEÇ KONUSUNDA OLUMLU DEĞİLİZ'

Erdoğan, NATO'nun genişleme süreciyle ilgili gelişmeleri de yakından izlediklerini ifade ederek, "İsveç boşuna uğraşma. Sen benim mukaddes kitabım Kur'an'ın yakılmasına, yırtılmasına ve senin koruma görevlilerinle birlikte bunun yapılmasına müsaade ettiğin sürece biz sizin NATO'ya girmenize 'evet' demeyiz. Finlandiya konusunda bakışımız olumludur ama İsveç konusunda olumlu değildir. Bunu da böyle biliniz" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.