Cumhuriyet, kadını öne çıkarmıştır

Güncel 29.10.2023 - 08:10, Güncelleme: 29.10.2023 - 00:42
 

Cumhuriyet, kadını öne çıkarmıştır

Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, Cumhuriyetin 100. yılına özel Ben Haber'e yazdı...
BEN HABER/ Atatürk, Türk kadınının her zaman erkeklerle toplumsal ve hukuki olarak eşit olmasını istemiştir. Bu düşüncesini de “Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın kazanması lazımdır.”; “Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır.” Ve “Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır.” cümleleriyle konuşmalarında dile getirmiştir.  Özellikle 1926’daki Medeni Kanun ile kadınlar toplumsal olarak da geride kalmalarından ve hukuki anlamda da erkeklerle eşit olunmamasından kurtulmuştu.  O dönem "EN SON hazırlanmış medeni kanun" olan İsviçre Medeni kanununu Almanya da dahil dönemin bir çok devleti aynen kabul etmiştir. Hiç bir şekilde bir din temelli olmayan İsviçre Medeni Kanunu tamamen evrensel hukuka dayanmaktaydı. İsviçre Medeni Kanunu'nun önemini öğrenciyken hocalarından dinleyen Mahmut Esat Bozkurt; Cumhuriyet'in ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk'ün Adliye Vekili iken "Türk Medeni kanununun" kabul edilmesinde katkısı olmuştur. Bu kanunla, çok eşlilik yasaklanmış, resmi nikah zorunlu hale getirilmişti. Kadınlara boşanma ve miras hakkının da verilmesi sonucunda kadınlar, hukuk önünde erkelerle eşitlenmiş bu da kadınların topluma katılmasının ve her meslekte yer bulmasının önünü açmıştır. Sadece bu nedenden dolayı, Cumhuriyet'in bu önemli kazanımı, tüm kadınlarımızın Atatürk’e büyük saygı duymasına yetmelidir. Bunun dışında yine Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı da verilmiştir. Bazı Avrupa ülkelerinde II. Dünya Savaşı sonrasındaki demokratikleşme sürecinde kadınlara seçme seçilme hakkı verilmişken, bundan çok çok önce 1930 yılında önce belediye başkanı ve meclisine seçme seçilme hakkı elde eden kadınlarımız, 1934 yılındaki “Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı” veren yasanın kabulü ile de milletvekili seçme seçilme hakkını elde etmiş ve bir yıl sonraki meclis seçimlerinde 18 milletvekili çıkartmıştır. Bu süreç; daha 1920’de TBMM'de seçim yasasında "50 bin erkeğin yaşadığı yerde 1 milletvekili seçilir" cümlesindeki "erkek" yerine, kadınları da düşünerek "insan" yazmak isteyenlere, sıralara vurarak tepki gösterenlerin olduğu ve yine bu tepkiye karşılık "sizin ananız bacınız yok mu? Biz daha onlara oy da kullandıracağız" diyenlere de sıraları yumruklayarak "hadi bırak bırak" diye bağıranların mecliste olduğu bir Türkiye'ye rağmen BÜYÜK BİR ZAFERDİR.  Tabii ki; 1908 sonrası kadın haklarıyla ilgili ilk önemli gelişmeler başlamıştı ama bu kazanımın en büyük yapıcısı Atatürk'tür. Eğer olmasaydı, Avrupa devletlerinin bile 1945 sonrası verdiği bu seçim hakkının Türkiye'de ne olacağını kadınlarımızın; çok iyi düşünmeleri şarttır. Tüm emeği geçenlere başta Atatürk olmak üzere minnet ve saygılarımızla...
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, Cumhuriyetin 100. yılına özel Ben Haber'e yazdı...

BEN HABER/

Atatürk, Türk kadınının her zaman erkeklerle toplumsal ve hukuki olarak eşit olmasını istemiştir. Bu düşüncesini de “Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın kazanması lazımdır.”; “Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır.” Ve “Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır.” cümleleriyle konuşmalarında dile getirmiştir. 

Özellikle 1926’daki Medeni Kanun ile kadınlar toplumsal olarak da geride kalmalarından ve hukuki anlamda da erkeklerle eşit olunmamasından kurtulmuştu. 

O dönem "EN SON hazırlanmış medeni kanun" olan İsviçre Medeni kanununu Almanya da dahil dönemin bir çok devleti aynen kabul etmiştir. Hiç bir şekilde bir din temelli olmayan İsviçre Medeni Kanunu tamamen evrensel hukuka dayanmaktaydı.

İsviçre Medeni Kanunu'nun önemini öğrenciyken hocalarından dinleyen Mahmut Esat Bozkurt; Cumhuriyet'in ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk'ün Adliye Vekili iken "Türk Medeni kanununun" kabul edilmesinde katkısı olmuştur. Bu kanunla, çok eşlilik yasaklanmış, resmi nikah zorunlu hale getirilmişti. Kadınlara boşanma ve miras hakkının da verilmesi sonucunda kadınlar, hukuk önünde erkelerle eşitlenmiş bu da kadınların topluma katılmasının ve her meslekte yer bulmasının önünü açmıştır. Sadece bu nedenden dolayı, Cumhuriyet'in bu önemli kazanımı, tüm kadınlarımızın Atatürk’e büyük saygı duymasına yetmelidir.

Bunun dışında yine Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı da verilmiştir. Bazı Avrupa ülkelerinde II. Dünya Savaşı sonrasındaki demokratikleşme sürecinde kadınlara seçme seçilme hakkı verilmişken, bundan çok çok önce 1930 yılında önce belediye başkanı ve meclisine seçme seçilme hakkı elde eden kadınlarımız, 1934 yılındaki “Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı” veren yasanın kabulü ile de milletvekili seçme seçilme hakkını elde etmiş ve bir yıl sonraki meclis seçimlerinde 18 milletvekili çıkartmıştır.

Bu süreç; daha 1920’de TBMM'de seçim yasasında "50 bin erkeğin yaşadığı yerde 1 milletvekili seçilir" cümlesindeki "erkek" yerine, kadınları da düşünerek "insan" yazmak isteyenlere, sıralara vurarak tepki gösterenlerin olduğu ve yine bu tepkiye karşılık "sizin ananız bacınız yok mu? Biz daha onlara oy da kullandıracağız" diyenlere de sıraları yumruklayarak "hadi bırak bırak" diye bağıranların mecliste olduğu bir Türkiye'ye rağmen BÜYÜK BİR ZAFERDİR. 

Tabii ki; 1908 sonrası kadın haklarıyla ilgili ilk önemli gelişmeler başlamıştı ama bu kazanımın en büyük yapıcısı Atatürk'tür. Eğer olmasaydı, Avrupa devletlerinin bile 1945 sonrası verdiği bu seçim hakkının Türkiye'de ne olacağını kadınlarımızın; çok iyi düşünmeleri şarttır.

Tüm emeği geçenlere başta Atatürk olmak üzere minnet ve saygılarımızla...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.