CHP'li Zahide Kurun: Kadınlar olarak sokakta, evde, işte eşit haklar istiyoruz
CHP'li Zahide Kurun: Kadınlar olarak sokakta, evde, işte eşit haklar istiyoruz
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan istatistiklere göre, gece yalnız yürüyen kadınların yüzde 56'sının kendini güvende hissettiğini belirtildi. Konuya dair Ben Haber'e değerlendirmede bulunan Zahide Kurun, “Bunu nedeni ataerkil sistem merkezli toplum, ataerkil siyasi sistem ve eril dilinden kaynaklı olarak kadına şiddetin artması” dedi.
ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Demografi İstatistikleri'nde 2023 yılı verilerine göre, gece yalnız yürüyen kadınların yüzde 56'sının kendini güvende hissettiğini belirtti. Ayrıca cinsiyete göre bireylerin kendini evinde yalnızken güvende hissetme durumunun kadınlarda 2004 yılında yüzde 66,7 iken 2023 yılında 83,4'e ulaştığı bildirildi.
CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, konuyu Ben Haber'e değerlendirirken, kadınların kendini evde yalnız güvende hissetme oranının neden daha yüksek olduğuna hangi açıdan baktığımıza bağlı olduğunu söyledi.. Kurun, “ Kadınlar neden kendini evde güvenli hissediyor, demek ki kadınların aile içerisinde erkek egemen toplumda eşlerinden, abilerinden, babalarından bir çekincileri var. Onun için de kendilerini evde yalnızken daha rahat, huzurlu ve güvende hissediyorlar. Aile içi şiddetin çok fazla olduğu ve her gün de artan bir süreçten geçiyoruz. Bunun sonucunda kendimizi sadece sokakta değil, evimizde bile aile fertlerimizin yanında çok güvende hissedemiyoruz. Törelerimiz gereği, yoksulluktan, geçim sıkıntısından kaynaklı aile içi şiddet ve huzursuzluklar artıyor. Sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik şiddet de fazlasıyla artıyor. Kadını aşağılamalar, hırpalamalar, kadına zarar vermeye yönelik ya da kadınla dalga geçmeye yönelik davranışlar artıyor. Onun için kadınlar kendi içlerine dönük yaşıyorlar ve güveni sadece kendilerinde görüyorlar.” şeklinde ifade etti.
“SOKAKTA, EVDE, İŞTE ERKEKLERLE EŞİT HAKLAR İSTİYORUZ”
Sokaklara dönecek olduğumuzda da artık sadece tanıdığımız insanlardan değil, hiç tanımadığımız insanlardan şiddet görüyoruz. Bu belki insanların psikolojik sıkıntılarından, belki madde kullanım oranının çok artmasından kaynaklı sokakta yürürken hiç tanımadığımız insanlar tarafından sadece canı birini öldürmek, şiddet uygulamak istediği için ya da sinirini bir şekilde birinden almak istediği için şiddete maruz kalabiliyoruz. Bu olaylar da maalesef ölümle sonuçlanıyor. Artık maalesef sokaklarda gece ya da gündüz rahat yürüyemiyoruz, canımız tehlikede. Bunun sebeplerinden en büyüğü de ataerkil sistem merkezli toplum içerisinde, yine ataerkil siyasi sistemin eril dilinden kaynaklı. Kadını aşağılayan, kadını yok sayan, kadını ikinci sınıf vatandaş olarak gören, kadını sadece evde en büyük kariyerinin anne olması, eş olması olarak gören ve gösteren bir eril siyasi zihniyet ve dilden kaynaklı. Kadın dışarıda olmamalı ve dışarıda olduğunda erkek tarafından şiddete maruz kalabilir, şiddet uygulanabilir, şiddeti hak eder düşüncesi ve bu dilden kaynaklı maalesef kadınlarımız sokaklarda da huzurlu ve rahat değiller. Sadece sokaklarda değil, iş yerinde de aynı şey geçerli. Çünkü 'eşit hizmet eşit ücret' olması gerekirken aynı kariyerde, aynı tahsilde aynı işi yapan kadın erkekten daha fazla çalışırken, erkeğin statüsü, maaşı her geçen gün artıyor. Fakat kadın aynı işi yaparken daha fazla çalışıp daha az ücret alıyor ve bu da çalışma ortamında da mobinglere ve işyerindeki şiddete maruz kalmaya sebebiyet veriyor.” dedi.
“KADINLAR OLARAK İSTEDİĞİMİZ GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Kadınların toplumda artık ayrıştırılmadan, yok sayılmadan yaşadığı günleri görmek istediklerini ifade eden Kurun, “ Kadınlar bundan sonra istiyoruz ki, çok daha huzurlu, çok daha güvende, kendilerini güvende hisseden bir ülkede yaşasınlar. Kadınların artık yüzü gülsün, ağlayan kadınlar ve toplum değil, artık gülen ve mutlu insanlar ülkesinde yaşamak istiyoruz. Kadınların erkeklerle her anlamda cinsiyet eşitliği içerisinde, eşit ve huzurlu bir şekilde yaşasınlar. Gerek aile içi, gerek sokakta, gündüz ya da gece karanlıklarda istediğini giyebilsin, istediği gibi dolaşabilsin, istediği işte çalışabilsin ya da çalışmasın, kadın ne istiyorsa nasıl yaşamak istiyorsa o şekilde yaşayabilsin. Kadınlar olarak maalesef ne sanal ortamda ne de gerçek dünyada, evimizde, sokakta huzurlu değiliz. Biz huzurlu yaşamak istiyoruz. Yüzümüzün gülmesini, çocuklarımızla mutlu olmayı, çocuklarımızı iyi yetiştirmeyi, güzel yetiştirmeyi, sağlıklı, bedensel, zihinsel ve sağlıklı bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Kadınlar olarak bunları fazlasıyla hak ediyoruz.” şeklinde ifade etti.