Cemil Tugay: Aday olunca birdenbire değişim gösterdi
Cemil Tugay: Aday olunca birdenbire değişim gösterdi
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, TV100'de Gürkan Hacır'ın sorularını yanıtladı. Tugay, seçim süreci ile ilgili dikkat açıklamalarda bulundu.
İzmir'de kötü bir belediyeciliğin olduğunu düşünmediğini belirten Tugay, "İzmir'de 'kötü bir belediyecilik var' söylemine katılmıyorum. İzmir'de tam tersine bence çok nitelikli bir belediyecilik hizmeti var. Bu son geçen yıllarda temel belediyecilik hizmetleri açısından artan bazı şeyler oldu. Onların nedenleri tartışılabilir ama şunu hatırlamak lazım. Geçen beş yıl ben de Karşıyaka Belediye Başkanı'ydım ve bütün belediyelerin aslında pandemiden, depremden, ekonomik krizden vesaire etkilendiğini hepimiz gördük. Özellikle ekonomik krizi yabana atmamak lazım. Yani bir anda fiyatlar dörde, beşe, ona falan katlandı. Bütün maliyetler arttı. Buna karşılık belediyelerin gelirleri artmadı. Dolayısıyla biraz hazırlıksız yakalandı aslında toplum buna. O nedenle nasıl bütün diğer kurumlar devletin bizatihi kendisi aynı zamanda özel sektör kuruluşları etkilendiyse İzmir'de de belediyeler de etkilendi bundan. Ama fedakarca çalışılan bir dönem oldu. İzmir kendi ayakları üzerinde yani katma değeri yüksek bir üretimi olan bir kent. Genel olarak Türkiye'nin en üretken kentlerinden birisi. Kendi yatırımlarını kendisi yaptı. Bugüne kadar yapılan metroların raylı sistemlerinin hepsini kendisi yaptı. İzmir'de hükümetin bir metre bile bir yatırımı yok. Metro yatırımı yok örneğin. Onun dışında alması gereken hakkını alamadı İzmir. Ama buna rağmen İzmir'de pek çok anlamda başarılı bir belediyecilik hizmeti oldu" dedi.
SON YILLARDA BATTI-ÇIKTI MODASI OLDU
İzmir trafiğinde battı çıktıların çözüm olamayacağını belirten Tugay, "Şehrin trafiğinin akışında yavaşladığı, tıkandığı yerlere müdahale etmeyi planlıyoruz. Işin özeti bu. Battı çıktı olayı böyle mucizevi çözüm gibi görünüyor ama şunu hatırlamak lazım; Mesela bir belediye başkanı adayımız geçenlerde gördüm Soğukkuyu'ya battı-çıktı geliyor falan diye bir şey yazmış Karşıyaka'da. Soğukkuyu'ya battı-çıktı yapamazsınız. Böyle bir şey yok. Ama bir baktı çıktı belediyeci modası oldu bu son yıllarda. Yani battı çıktı yapan çok büyük belediyecilik yapmış gibi algılanıyor. Battı çıktı yaptığınız yerlerin sağı solu ölüyor. Böyle bir problem var. Yani oralarda esnafsanız dükkanınız varsa onlar bir şeyin arkasında kalıyorsunuz. Onun ötesinde daha çağdaş çözümler var. Daha gerçekçi çözümler var. Niye mesela? Ulaşım planlamasının bilim insanları, hocaları zaten bunları biliyor, söylüyor. Nedir? Mesela akıllı trafik sistemi var. Sadece bunu yaptığımız zaman trafik yüzde 10 rahatlıyor dedik. Ama bazı insanlar algılayamıyor konuyu. Algılayamayınca bu sefer kendince küçümsemeye çalışanlar filan oluyor. Sensörlerle araç geçiş yoğunluğunu bütün kavşaklarda ölçebildiğini zaman arkasından sistemi öyle ayarlayabiliyorsunuz ki trafik ışıkların yanma süresini araç yoğunluğuna göre otomatik ayarlıyor" dedi.
PROJELERİN KAYNAĞINI PLANLADIK
Finansman konusunda nasıl bir belediye beklediğini tam olarak bilmediğini söyleyen Tugay, "Finansman durumunu tabii tüm detaylarıyla bilmiyorum. Ama genel olarak belediyelerin tamamında yaşanan sıkıntılar İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde de var. Her yatırımda hükümet de bunu yapıyor. Ya yap işlet devretle yaptırıyor ya da dışarıdan kaynak alınıyor. Mesele şuan Buca metrosunu yaptığınız zaman Buca metrosu kendi işletmesiyle kendi geri ödemesini yapabiliyor. Yurt dışından finanse edildi aynı finansman modelini Karabağlar Gaziemir metrosu için de rahatlıkla kullanabiliriz. Yani raylı sistem ve metro yatırımları, karlı yatırımları bir anda çok sayıda yolcuyu taşıyabiliyorsunuz. Ve gideri sabit gideri çok yüksek değil. Kredilendirme kuruluşlarının yüksek puan verdiği bir kurumdur Büyükşehir Belediyesi. Mali yapısının güçlü olduğuna inanıyorum. Son zamanlarda biraz borç yükü artmış olabilir ama bunun çevrilebileceğine inanıyorum. Bütün verilere sahip olmamamızın nedeni aynı zamanda şirketlerinin olması ve şirketleri üzerinden de giderlerinin belki borçluluğunun oluyor olması. Bunları ben açıkçası çok şu anda öğrenmeye çalışmadım. Ama genel olarak arkadaşlarımızın değerlendirmesi şu; İzmir Büyükşehir Belediyesi güçlü ve büyük bir kurum. Gelir kaynakları oldukça fazla. Yeni gelir kaynakları üretebiliriz. Giderlerinde bir bütçe disiplini sağlayabiliriz ve bu şekilde gelir gider dengesini sağlayarak kurumu çok iyi işler halde tutabiliriz" ifadelerini kullandı.
DAĞ SAMİMİ DEĞİL
Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ'ın seçim çalışmalarını değerlendiren Tugay, "Samimi bulmuyorum. Bugüne kadarki siyasi tavrı genel olarak savunduğu değerler ve ondan sonra bakış açısı İzmir'deki yaşam tarzına bakış açısı da belli. Yani bu Hamza nasıl oldu da aday olunca birden bire bu değişimi gösterdi? Yani bu tabii ki belli ki seçimle ilgili bir şey. Ben bunun tabii böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum. Lütfen herkes kendisi gibi olsun. Değişmesin yani. Dün neydiyse bugün de öyle olmaya devam etsin. Çünkü yarın da öyle olacak. İnandığı şekilde yaşamak bunu inandığı şeyler için mücadele etmek doğrudur. Ama bunları İzmir'e ben hoş görüneyim diye olduğundan farklı şekle sokmak tabii ki etik değil. Tabii ki doğru değil. Böyle bir eleştiri yapmak benim görevim değil ama İzmirlilerin bunun doğal olarak farkında olduğunu hepimiz biliyoruz. O yüzden bence bu bir bakış açısından vazgeçmeliler" dedi.
CHP'LİNİN RAKİBİMİZE OY VERECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Seçim çalışmalarının nasıl gittiği sorulan Tugay, şöyle yanıt verdi; "İyiye gidiyor. Bize yakışan şey İzmir'e yakışan, İzmir'in Cumhuriyet Halk Partisi'ne Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine yakışan şey Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntılı durumda rakibimize karşı tarafa cesaret verecek bir sonuca hizmet etmemektir. Yani bir Cumhuriyet Halk Partisi seçmeninin gidip de rakibimize oy vereceğini düşünmüyorum. Karşı tarafa cesaret veren bir duruma dönüşüyor söylemler. Onu da bilmek lazım. Ben sadece şunu söyleyebilirim; Yani eleştirilerin hepsi başımın üstünde. Ama ben kendimden eminim. Partimizden eminim. bizim çok çalışmaya hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek İsterim. Bu şekilde biz bu sorumluluğun gereğini yerine getireceğiz. Ben bundan önceki eksik olan, sıkıntılı olan her neyse hepsine müdahale edeceğimi, düzelteceğimi, lekesiz, tertemiz, çok güzel bir dönem yaşayacağımızı söyleyebilirim. Desteklerini talep ediyorum, İhtiyacımız var. İzmir'in burada daha önceden olduğu gibi o sosyal demokrat, demokrat, özgürlükçü, cumhuriyetçi, laik duruşunu bu seçimde de sandıklarda göstermesini benim değil, partimizin partimizin de değil, Türkiye'nin ihtiyacı var. Türkiye'de pek çok insan İzmir'e hep umutla bakar. İzmir var oldukça ve İzmir'in bu özgürlükçü, demokrat duruşu oldukça o laik duruşu oldukça Türkiye'de bir şeyler sağlam bir şekilde duruyor demektir. Bunu da kabul etmek lazım. Biz bunun ne anlama geldiğini biliyoruz" dedi.