Bakan Koca: Bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır

Güncel 19.02.2023 - 19:35, Güncelleme: 19.02.2023 - 19:35
 

Bakan Koca: Bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır

SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, "Bölge illerinde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli olarak takip ediyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Hatay’da kurulan Sahra Hastanesi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, açıklamasında depremin 3’ncü gününden itibaren halk sağlığı krizi yaşanmaması için tedbirlerin alındığını ve almaya devam ettiklerini söyledi. ‘SALGINLARA SEBEP OLABİLECEK EN KRİTİK KONU İÇME SUYU’ Salgınlara sebep olabilecek en kritik konunun içme suyu olduğunu söyleyen Koca, “Yeni kurulan kurulmaya devam edilen toplu yaşam alanları için de birinci basamak sağlık hizmetleri aile hekimliği uygulamamızı aynen sürdürüyoruz. Bu tür afetlerden sonra bilinen en büyük risklerden biri ortam şartlarının hijyen açısından bozulmasına bağlı olarak bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesi tehlikesidir. Bu kapsamda toplu alanların dezenfekte edilmesi kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Suların analizlerini düzenli olarak yapıyor ve bakiye klor miktarını ölçüyoruz. Eksik olan yerlerde süper klorlama yapıyoruz” dedi. ‘MOBİL SU LABORATUVARLARI BÖLGEDE’ Mobil su laboratuvarlarının bölgede görev yaptığını belirten Koca, "06-17 Şubat 2023 tarihleri arasında deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış olup yüzde 81,54 oranında bakiye klor oranı uygun olarak görülmektedir. Hatay ilimizin Antakya ve Defne ilçeleri dışında deprem illerinde şebeke suyu verilebilmektedir. Hatay dışındaki bütün illerde süper klorlama yapılmış olup klorlamaya devam edilmektedir. Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Urfa, Kilis ve Osmaniye’de belediyeler de sistemsel klorlama yapmakta olup sahada ekipler uygun görmedikleri yerlerde klor tablet ile de klorlama yapmaktadır” diye konuştu. ‘YAPILACAK DUYURUYA KADAR AMBALAJLI SULAR TERCİH EDİLMELİDİR’ Sudaki bulanıklığın azaldığını belirten Koca, "Şebeke hasarları ve kaynakta meydana gelen olumsuzluklardan dolayı su kalitesinde uygunsuzluklar yaşanabilmektedir. Valilik ya da kaymakamlıkların ‘musluk suyu içilebilir’ duyurusuna kadar içme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli, şebeke suyu temizlik için kullanılmalıdır. Malatya ilimizde şebeke suyu mevcut olmasına rağmen, kaynakta sıkıntı olduğundan, süper klorlama etkin olmamaktadır” dedi. ‘BUGÜNE KADAR HERHANGİ BİR BULAŞICI HASTALIK SALGINI SAPTANMAMIŞTIR’ İncelenen 2 bin 632 su örneğinden yüzde 77’sinin mikrobiyolojik olarak uygun olduğunu söyleyen Koca, "Çadır kentlerimizde, depremzedelerimize içme suyu paketli olarak dağıtılmakta, tankerlerle gelen kullanma suyu ise klorlanmaktadır. Bölge illerinde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli olarak takip ediyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır” diye konuştu. Bölgede görülen hastalıklarla ilgili bilgi veren Koca, “Depremden etkilenen 11 ilde de stabil seyrettiği görülmüştür; Kahramanmaraş ilinde bir suçiçeği vakamız mevcut olup hasta izolasyona alınmıştır. Akut bağırsak enfeksiyonu olgularında sayıca artış olmakla beraber salgın tespit edilmemiştir. Gaziantep ve Osmaniye’de rotavirus enfeksiyonu, Adıyaman’da rotavirus ve adenovirus enfeksiyonu nedeniyle hastanede yatarak tedavi edilen az sayıda hastamız bulunmaktadır. Akut bağırsak enfeksiyonları açısından bir salgın durumu yoktur. Grip ve benzeri hastalıklarda sayı artmakla beraber salgın oluşturacak durum saptanmamıştır. Bildirilen sarılıklar yeni doğan sarılığı olup bulaşıcı sarılık saptanmamıştır” dedi.
SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, "Bölge illerinde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli olarak takip ediyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Hatay’da kurulan Sahra Hastanesi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, açıklamasında depremin 3’ncü gününden itibaren halk sağlığı krizi yaşanmaması için tedbirlerin alındığını ve almaya devam ettiklerini söyledi.

‘SALGINLARA SEBEP OLABİLECEK EN KRİTİK KONU İÇME SUYU’

Salgınlara sebep olabilecek en kritik konunun içme suyu olduğunu söyleyen Koca, “Yeni kurulan kurulmaya devam edilen toplu yaşam alanları için de birinci basamak sağlık hizmetleri aile hekimliği uygulamamızı aynen sürdürüyoruz. Bu tür afetlerden sonra bilinen en büyük risklerden biri ortam şartlarının hijyen açısından bozulmasına bağlı olarak bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesi tehlikesidir. Bu kapsamda toplu alanların dezenfekte edilmesi kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Suların analizlerini düzenli olarak yapıyor ve bakiye klor miktarını ölçüyoruz. Eksik olan yerlerde süper klorlama yapıyoruz” dedi.

‘MOBİL SU LABORATUVARLARI BÖLGEDE’

Mobil su laboratuvarlarının bölgede görev yaptığını belirten Koca, "06-17 Şubat 2023 tarihleri arasında deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış olup yüzde 81,54 oranında bakiye klor oranı uygun olarak görülmektedir. Hatay ilimizin Antakya ve Defne ilçeleri dışında deprem illerinde şebeke suyu verilebilmektedir. Hatay dışındaki bütün illerde süper klorlama yapılmış olup klorlamaya devam edilmektedir. Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Urfa, Kilis ve Osmaniye’de belediyeler de sistemsel klorlama yapmakta olup sahada ekipler uygun görmedikleri yerlerde klor tablet ile de klorlama yapmaktadır” diye konuştu.

‘YAPILACAK DUYURUYA KADAR AMBALAJLI SULAR TERCİH EDİLMELİDİR’

Sudaki bulanıklığın azaldığını belirten Koca, "Şebeke hasarları ve kaynakta meydana gelen olumsuzluklardan dolayı su kalitesinde uygunsuzluklar yaşanabilmektedir. Valilik ya da kaymakamlıkların ‘musluk suyu içilebilir’ duyurusuna kadar içme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli, şebeke suyu temizlik için kullanılmalıdır. Malatya ilimizde şebeke suyu mevcut olmasına rağmen, kaynakta sıkıntı olduğundan, süper klorlama etkin olmamaktadır” dedi.

‘BUGÜNE KADAR HERHANGİ BİR BULAŞICI HASTALIK SALGINI SAPTANMAMIŞTIR’

İncelenen 2 bin 632 su örneğinden yüzde 77’sinin mikrobiyolojik olarak uygun olduğunu söyleyen Koca, "Çadır kentlerimizde, depremzedelerimize içme suyu paketli olarak dağıtılmakta, tankerlerle gelen kullanma suyu ise klorlanmaktadır. Bölge illerinde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli olarak takip ediyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır” diye konuştu.

Bölgede görülen hastalıklarla ilgili bilgi veren Koca, “Depremden etkilenen 11 ilde de stabil seyrettiği görülmüştür; Kahramanmaraş ilinde bir suçiçeği vakamız mevcut olup hasta izolasyona alınmıştır. Akut bağırsak enfeksiyonu olgularında sayıca artış olmakla beraber salgın tespit edilmemiştir. Gaziantep ve Osmaniye’de rotavirus enfeksiyonu, Adıyaman’da rotavirus ve adenovirus enfeksiyonu nedeniyle hastanede yatarak tedavi edilen az sayıda hastamız bulunmaktadır. Akut bağırsak enfeksiyonları açısından bir salgın durumu yoktur. Grip ve benzeri hastalıklarda sayı artmakla beraber salgın oluşturacak durum saptanmamıştır. Bildirilen sarılıklar yeni doğan sarılığı olup bulaşıcı sarılık saptanmamıştır” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.

Ekrem İmamoğlu'ndan İzmir'e mesaj: Kurtuluş yok tek başına, hep birlikte görev başına

Politika 19.05.2025 - 19:58, Güncelleme: 19.05.2025 - 21:01
 

Ekrem İmamoğlu'ndan İzmir'e mesaj: Kurtuluş yok tek başına, hep birlikte görev başına

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki olarak düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla Gündoğdu Meydanı’nda miting düzenleniyor. İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nden İzmir mitinge mesaj gönderdi; "
ÇİĞDEM ÖZEN/BEN HABER-CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu mitingde Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okudu. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mesajı şöyle: “Güzel İzmir’in güzel insanları, Gündoğdu Meydanı’nı Ege’nin tüm renkleriyle dolduran kıymetli yurttaşlarım, geleceğimizin umudu sevgili gençler; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. Tam 106 yıl önce, 1919’un o karanlık günlerinde, bir milletin makûs talihini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkarak, bir ulusun kurtuluş ve haysiyet yürüyüşünü başlattı. O gün Samsun’da başlayan yürüyüş, Amasya’da kararlılıkla şekillendi, Sivas ve Erzurum’da halkın desteğiyle taçlandı, Ankara’da Meclis’le milletin iradesi oldu, kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir’de ise milletin zaferi olarak tarihe geçti. Bugün burada, onun başlattığı kurtuluş mücadelesinin izinden giden bizler, yeni bir uyanışın, yeni bir direnişin, yeni bir kurtuluşun adımını İzmir’den atıyoruz. O gün, emperyalizme karşı ayağa kalkan bir millet vardı. Bugün de adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, halkı yoksulluğa mahkûm eden düzene karşı ayağa kalkan bir millet var. O gün Samsun’dan yola çıkan umut, 19 Mart’tan bu yana, her gün başka bir meydandan başka bir şehirden yükseliyor. Milletin sesi, bugün de İzmir’den yükseliyor. İzmir; bu ülkenin ilk kurşunu sıktığı, son kalenin hep ayakta kaldığı yerdir. Bugün bu şehirden yükselen ses, sadece bir bölgenin değil, bütün Türkiye’nin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Türkiye’nin kaderini değiştirmek gözünüze zor mu görünüyor? Türkiye’nin istikbalini yeniden inşa etmek imkansız mı görünüyor? Umutsuzluğa düştüğünüz anlarda; yorgun, kırgın ve yoksul halde vatan savunmasına kendini adayan Türk milletini hatırlayın. Ahval ve şeraitin en karanlık zamanlarında, bu topraklarda yeni güneşler doğacağına inanıp, canını dişine takan milli mücadele kahramanlarını hatırlayın. Bu ülkenin kaderi ya değişecek ya da değişecek. Artık yeter! Bu millet, imkanlara, kaynaklara sadece bir avuç kişinin ulaştığı, diğer herkesin ekonomik, hukuki ve toplumsal eşitsizliklere maruz kaldığı bir düzende yaşamak zorunda değildir. Bu topraklar, ayrımcılığa, kayırmacılığa mahkûm değildir. O nedenle, her meydanda ‘Kurtuluş yok tek başına’ diye haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına, yok. Herkesin özgür, adil ve müreffeh bir hayat süreceği günlere hep birlikte mücadele ederek kavuşacağız. Güçlü, demokratik devlet anlayışıyla ekonomimizi ayağa kaldıracağız. İzmir’i ve Ege’yi yeniden üretimin, tasarımın, ihracatın, tarımın ve teknolojinin merkezi yapacağız. Herkese iş, her haneye huzur, her çocuğa gelecek sunacağız. Bu sadece bir seçim mücadelesi değil, bu yeni bir kurtuluş mücadelesidir. Biz, milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Biz, milletiyle barışık, halkına hesap veren bir yönetimi inşa etmeye geliyoruz. Biz, yeniden eşitlik, yeniden adalet, yeniden kardeşlik için geliyoruz. Gençliğin vicdanıyla, gençliğin enerjisiyle, gençliğin cesaretiyle geliyoruz. Gençler, düşledikleri hayatı burada, kendi vatanlarında, kendi elleriyle kursunlar diye geliyoruz. Biz kazanacağız. 86 milyon vicdanlı yurtsever kazanacak. Hak yemekten korkan, ama asla hakkını yedirmeyenler kazanacak. Adalet, haysiyet ve cesaret kazanacak. Haydi İzmir; kurtuluş yok tek başına, hep birlikte görev başına… Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki olarak düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla Gündoğdu Meydanı’nda miting düzenleniyor. İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nden İzmir mitinge mesaj gönderdi; "

ÇİĞDEM ÖZEN/BEN HABER- CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu mitingde Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okudu.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mesajı şöyle:

“Güzel İzmir’in güzel insanları, Gündoğdu Meydanı’nı Ege’nin tüm renkleriyle dolduran kıymetli yurttaşlarım, geleceğimizin umudu sevgili gençler; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

Tam 106 yıl önce, 1919’un o karanlık günlerinde, bir milletin makûs talihini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkarak, bir ulusun kurtuluş ve haysiyet yürüyüşünü başlattı. O gün Samsun’da başlayan yürüyüş, Amasya’da kararlılıkla şekillendi, Sivas ve Erzurum’da halkın desteğiyle taçlandı, Ankara’da Meclis’le milletin iradesi oldu, kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir’de ise milletin zaferi olarak tarihe geçti. Bugün burada, onun başlattığı kurtuluş mücadelesinin izinden giden bizler, yeni bir uyanışın, yeni bir direnişin, yeni bir kurtuluşun adımını İzmir’den atıyoruz. O gün, emperyalizme karşı ayağa kalkan bir millet vardı. Bugün de adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, halkı yoksulluğa mahkûm eden düzene karşı ayağa kalkan bir millet var.

O gün Samsun’dan yola çıkan umut, 19 Mart’tan bu yana, her gün başka bir meydandan başka bir şehirden yükseliyor. Milletin sesi, bugün de İzmir’den yükseliyor. İzmir; bu ülkenin ilk kurşunu sıktığı, son kalenin hep ayakta kaldığı yerdir. Bugün bu şehirden yükselen ses, sadece bir bölgenin değil, bütün Türkiye’nin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Türkiye’nin kaderini değiştirmek gözünüze zor mu görünüyor? Türkiye’nin istikbalini yeniden inşa etmek imkansız mı görünüyor? Umutsuzluğa düştüğünüz anlarda; yorgun, kırgın ve yoksul halde vatan savunmasına kendini adayan Türk milletini hatırlayın. Ahval ve şeraitin en karanlık zamanlarında, bu topraklarda yeni güneşler doğacağına inanıp, canını dişine takan milli mücadele kahramanlarını hatırlayın. Bu ülkenin kaderi ya değişecek ya da değişecek. Artık yeter! Bu millet, imkanlara, kaynaklara sadece bir avuç kişinin ulaştığı, diğer herkesin ekonomik, hukuki ve toplumsal eşitsizliklere maruz kaldığı bir düzende yaşamak zorunda değildir. Bu topraklar, ayrımcılığa, kayırmacılığa mahkûm değildir. O nedenle, her meydanda ‘Kurtuluş yok tek başına’ diye haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına, yok.

Herkesin özgür, adil ve müreffeh bir hayat süreceği günlere hep birlikte mücadele ederek kavuşacağız. Güçlü, demokratik devlet anlayışıyla ekonomimizi ayağa kaldıracağız. İzmir’i ve Ege’yi yeniden üretimin, tasarımın, ihracatın, tarımın ve teknolojinin merkezi yapacağız. Herkese iş, her haneye huzur, her çocuğa gelecek sunacağız. Bu sadece bir seçim mücadelesi değil, bu yeni bir kurtuluş mücadelesidir. Biz, milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Biz, milletiyle barışık, halkına hesap veren bir yönetimi inşa etmeye geliyoruz. Biz, yeniden eşitlik, yeniden adalet, yeniden kardeşlik için geliyoruz. Gençliğin vicdanıyla, gençliğin enerjisiyle, gençliğin cesaretiyle geliyoruz. Gençler, düşledikleri hayatı burada, kendi vatanlarında, kendi elleriyle kursunlar diye geliyoruz. Biz kazanacağız. 86 milyon vicdanlı yurtsever kazanacak. Hak yemekten korkan, ama asla hakkını yedirmeyenler kazanacak. Adalet, haysiyet ve cesaret kazanacak. Haydi İzmir; kurtuluş yok tek başına, hep birlikte görev başına… Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.