Soyer'den sitem dolu sözler: Bir teşekkürü çok gördüler!
Metro açıldı ancak Kaymakamlık istasyonu açılışa yetişmedi. İstasyonun önümüzdeki 26 Şubat Pazartesi günü kullanıma açılacağı kaydedildi.
SOYER: "40 ALIP 1 VERENLERİN KARŞISINDA DURMAYA HAZIR MISINIZ?"
Açılışta konuşan İzBB Başkanı Soyer, "Çok renk, çok ses, çok nefes İzmir! Kurtuluşun ve kuruluşun şehri güzel İzmir! Bu tarihi günde Narlıdere Metrosu’nu hep birlikte açmaya hazır mısınız? Demokrasiye, laikliğe ve Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı yüksek sesle haykırmaya var mısınız? İzmir'den 40 alıp, 1 veren bu düzenin karşısında dimdik durmaya var mısınız? Kadınlara, emekçilere, köylülere, çifçilere, çocuklara, doğaya ve umudu çalınan tüm gençlerimize yapılan haksızlıkları yerle bir etmeye var mısınız" diye sordu ve şu açıklamalarda bulundu:
"SÖZ VERDİK YAPTIK"
Bugün, pandemiye, afetlere ve ekonomik krize rağmen İzmir aşkıyla birbirine kenetlenen 4 buçuk milyonun günüdür. Bugün... "Aşkla İzmir" diyerek, refahı büyütenlerin... Gün doğmadan uyananların... Bu şehir için canla başla çalışanların günüdür. Bugün, kur korumalı değil, emek korumalı hizmet anlayışıyla çalıştığımız 5 yılın, taçlandığı gündür. Şehrimizin en yeni raylı sisteminin ışıl ışıl parladığı gündür bugün... 8 Nisan 2019'da sizlerin takdiriyle mazbatamı alırken bir söz vermiştim. İzmir için canla, başla, aşkla çalışacağım. Hep birlikte İzmir için yüreğimizi ortaya koyduk. Koşullar ne kadar zor olursa olsun mazeret değil, icraat ürettik. Ve bugün alnımız ak, başımız dik diyoruz ki: “Söz verdik, yaptık!”
"YA BİR YOL BULDUK YA BİR YOL AÇTIK"
5 yıl önce, seçim beyannamemizde, 165 projemizi gerçekleştirmeyi vadetmiştim. Bu projeleri yüzde 87'lik bir oranda tamamlamış üzerine bir de 15 proje eklemiş ve bu oranı gerçekleştirmiş tek belediye başkanı olmaktan büyük gurur duyuyorum. 5 yılda İzmir'in 50 yıllık kangren olmuş sorunlarını çözdük, ve gelecek 50 yılını teminat altına aldık. Cumhuriyetimizin 100. yılını tarihe nakşettiğimiz 9 Eylül kutlamaları ve İkinci Yüzyılın İktisat Kongresiyle taçlandırdık. Uluslararası alanda sahip olduğumuz itibar ve İzmir duruşuyla, 5 yılda uluslararası finans kuruluşlarından en fazla finansman getiren Belediye olduk. Ya bir yol bulduk... Ya da bir yol açtık! Dayanışmayla... Daima çok renk. Daima çok ses. Daima çok nefesle hep öncü olduk.
"BU ŞEHİRDE U HARFİ YOK"
İzmir'i bilenler bilir... Bu şehirde Ulaştırma Bakanlığına ait tek bir "U" harfi yok. Onun yerine, kendi metro hattını, sadece kendi imkanlarıyla yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi var. Biz, Türkiye’de son beş yılda raylı sistemlere bütçesinden en büyük oranı ayıran belediyeyiz. Sadece 5 yıllık görev sürem boyunca İzmir’de 952 milyon Euroluk raylı sistem yatırımı yaptık, yani bugünkü rayiçle 31 milyar lira. Peki bu 5 yılda merkezi hükümetin İzmir’e layık gördüğü raylı sistem yatırımı ne kadar biliyor musunuz? Yalnızca ama yalnızca 3 bin lira.
"SARAYIN OYUNLARI DEĞİL HALKIN ALIN TERİ VAR"
Biz o metro Buca'ya gelecek dedik. Getiriyoruz. 9 Ocak’ta Buca’da, “dev köstebek” denilen tünel sondaj makinelerini toprağın altına indirdik… İzmir tarihinin en büyük raylı sistem projesi olan, günde 400 bin yolcu taşıyacak Buca Metromuzun yapımı son sürat devam ediyor. Finansmanı döviz olarak hazır duruyor, yapılması önünde hiçbir engel kalmadı, ama elbette takipçisi olacağız.
Günde 100 bin İzmirli'ye hizmet veren Çiğli Tramvayı'nı, 27 Ocak'ta açtık. Ve bugün… günde 170 bin İzmirliyi taşıyacak Narlıdere Metromuzu büyük bir coşkuyla başlatıyoruz. Metromuz 15 Nisan’a kadar tümüyle ücretsiz hizmet verecek. Bir önceki dönemden yüzde 12 düzeyinde devraldığımız bu hattımızı, görev sürem içerisinde tamamlamanın gururunu yaşıyorum. Bu dev raylı sistem yatırımımızın her bir katresinde, her metresinde, her adımında sarayın oyunları değil, halkın alın teri var.
"TEMELİNDE HIRSIZLIK YOK DÜRÜSTLÜK VAR"
Narlıdere Metrosu'nun temelinde hırsızlık yok. Dürüstlük ve cesaret var. Bizim yatırımlarımızın özünde insan kayırmacılık, rantçılık yok. Birlik var, beraberlik var.
287 milyon Euro’luk bir yatırımla hayat bulan İzmir'in en yeni metrosu, Cumhuriyetimizin 100. yaşına armağan olsun! Hiç kimseye müdana etmeden, boyun eğmeden... 7 gün 24 saat İzmir’e hizmet ederek günü kurtaran, popülist çözümlere değil, bu şehrin geleceğini inşa eden doğru işlere odaklandım. İstedim ki bir kere yapalım, tam yapalım. İstedim ki bu kenti, altından başlayarak yeniden inşa edelim. 50 senedir yaşanan sorunları tarihe gömelim. Elbette eksiklerimiz oldu. Ama 5 yıldır yaptığımız işleri burada anlatmaya zamanımız yetmez. Size sadece Türkiye’deki ilklerimizi, enlerimizi ve teklerimizi anlatacağım. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
"TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLDUK"
Türkiye’de son beş yılda filosuna en çok yeni otobüs dahil eden belediyeyiz. 692 yeni otobüs satın aldık. Türkiye’de ilk kez İZTAŞIT projesini hayata geçirdik. İzmir’in en ücra noktalarındaki vatandaşlarımızı en konforlu ulaşıma kavuşturduk. Kooperatif temelli bu projeyle dolmuşçuları tek çatı altında buluşturduk, Türkiye’ye örnek olduk. Göreve gelir gelmez Deprem Daire Başkanlığı’nı kurduk. Önce İzmir depreminde, ardından 6 Şubat depreminde BirKiraBirYuva kampanyasıyla 33.098 ailemize kira desteği için 330 milyon lira sağlayan tek belediyeyiz. İyilik hareketimiz sayesinde, deprem bölgesinin 4 şehrinde konteyner kentler ve Hatay’da sahra hastanesi kurduk. Her İzmirli’nin yaşam hakkı bizim en temel önceliğimizdir. Bu sebeple bugün, olası bir deprem sonrası senaryoya en hazır şehir İzmir’dir. İzmir’deki 100 bin binanın deprem karnesini hazırladık, bina kimlik belgelerini teslim ettik. İzmir tarihinde ilk defa mikrobölgeleme ve zemin hareketliliği çalışmalarıyla kentin gelecek yapılaşmasının rehberini güncelledik.
"AFETLERE HAZIRIZ"
Şuanda 2500 toplanma alanının hepsinde, elektriğimiz, pis su deşarj ünitelerimiz; Mobil yemek araçlarımız, çamaşırhanelerimiz ; 30 adet barınma alanımız hazır ve oluşturduğumuz afet gönüllüleri ordusuyla afetlere hazırız. İzmir’de kentsel dönüşümü Halk Konut projesiyle buluşturup Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüme kooperatifçilik modelini getirdik. Son 50 yılda imal edilen 642 kilometre yağmur suyu hattına sadece bir dönemde, 303 kilometre yeni hat ekledik. Çünkü su baskınlarını çözeceğiz dedik. İzmir tarihinde yapılmış toplam yağmur suyu hattının yarısı kadar kanalı 5 yılda inşa ederek Türkiye’de en büyük altyapı yatırımı yapan belediye olduk. Türkiye'de bir ilk olan Sünger Kent Projemizi uygulamaya aldık. Yağmur sularını hasat ederek tarımda, evlerde ve bahçelerimizde kullanmaya başladık. Yine Türkiye’de ilk kez orman köylerine su tankerleri dağıttık ve özel müfrezeler kurduk. Yüzlerce yangını daha hiç büyümeden önledik.
"YERLİ VE MİLLİ OLANI KORUDUK"
“Başka Bir Tarım Mümkün” diyerek yerli ve milli olanı, öz değerlerimizi koruduk. Milletimizin efendilerinin alın terine sahip çıktık. Ulu Önderimiz Atatürk’ün, “Her fabrika bir kaledir” sözü bu yoldaki en büyük rehberimiz oldu. İzmir'e dört fabrika, dört yeni Cumhuriyet kalesi kazandırdık. Türkiye’de bunu yapan tek kamu kuruluşuyuz. Bayındır Süt Fabrikamız, Şaşal Su Fabrikamız, İzDönüşüm Tesisimiz ve Ödemiş Et Entegre Tesisimiz... Mera İzmir projemizle İzmir'in dağlarını, köylerini, meralarını bucak bucak, ağıl ağıl gezdik. 5117 çobanımızın kapısını çaldık. Türkiye’de ilk defa bir Çoban Haritası geliştirdik. Bu harita rehberliğinde 2024 yılında küçükbaş hayvan sütü alım fiyatımızı yüzde 76 artırarak keçi sütünün litre fiyatını 30, koyun sütünü 37 lira olarak belirledik. İzmir’den çıkan Süt Kuzusu projesini 30 ilçeye yaydık. Böylece çiftçimizin doğduğu yerde doymasını sağladık, refahını büyüttük. Bayındır Süt Fabrikası'nda işlediğimiz "İzmirli" markalı ürünleri, Ödemiş Et Entegre tesisinde işlediğimiz etleri 14 Halkın Bakkalı açarak İzmirlilerle buluşturduk. İzmirli’nin ihracatını başlattık. Seferihisar'da bir avuç karakılçık tohumuyla başlayan hikayemizi çoğaltarak on binlerce dönüme yaydık. Sasalı’da İzmir Tarımını Geliştirme Merkezini kurarak Türkiye’de ilk tarımsal havza planlaması yapan belediye olduk.
"GENÇLERİMİZ İÇİN TÜRKİYE'DE YAPILMAYAN UYGULAMALARI BAŞLATTIK"
Siz değerli hemşerilerimizin dertleri, talepleri bizim her zaman en büyük yol göstericimiz oldu. Bu güzel şehri birlikte yönettik. İzmir'de gidilmedik mahalle, çalınmadık kapı bırakmadık. Türkiye'de bir ilk olan seyyar makam uygulamamızla vatandaşlarımızın sorunlarını yerinde dinledik. Yerel demokrasinin taşıyıcı kolonu olan muhtarlarımızla her zaman omuz omuza olduk. İzmir’de görev yapan 1293 muhtarımızın her biriyle buluştuk, konuştuk ve birbirimizi dinledik. Her birine minnettarım. Türkiye’de bir ilk olan Acil Çözüm Ekibimizin çalışmalarıyla, özellikle arka mahallerde eşit ve en üst düzeyde hizmeti gerçekleştirdik. İzmir'deki en büyük önceliğimiz her zaman şeffaflık oldu. 2023 Açık Veri Endeksi’ne göre 12 Büyükşehir ve 5 ilçe belediyesi arasında en yüksek puanı alarak birinci olduk. Seferihisar Belediye Başkanlığım döneminde başlattığım Çocuk Belediyesi'ni İzmir geneline yaydık. Türkiye’nin ilk çocuk ve gençlik belediyelerini kurduk. UNICEF’e, Dünya’ya örnek olduk. Üniversitelerde sıcak yemekten, ücretsiz çamaşırhane hizmetine, gençlik merkezlerinden ev taşımacılığına… Gençlerimiz için Türkiye’nin hiç bir yerinde yapılmayan uygulamaları başlattık.
"KADININ ALIN TERİNE SAHİP ÇIKTIK"
Türkiye’de ilk kez kurduğumuz masal evlerini yalnızca çocuklarımıza kreş olarak değil, kadınların istihdamı için de bir merkez olarak tasarladık. Kadın üreticilerimizin alın terine sahip çıktık. Bugün Belediyemizin yönetici kadrolarında kadınlar başarıyla görevlerini sürdürüyor. Belediyemizde 200'ün üzerinde kadın şoför istihdamı yaptık ve bu kararımızla tüm Türkiye’ye ilham verdik. İzmir’de kadın iş makinesi operatörleri, otomotiv tamircileri yetiştirdik, ve hepsini istihdam ettik. İstihdamda eşit işe eşit ücret dedik. Her gün adım adım bu hedefe yaklaştık. Kurucu başkanı olduğum Sodemsen ile bu modeli tüm sosyal demokrat belediyelere yaydık, işçiyle belediyesi arasında adil ve güçlü bir bağ kurduk. Engelli vatandaşlarımıza hizmet veren Türkiye’nin ilk 30 dönümlük terapi bahçesini hizmete açtık. İzmirlilerin en büyük hayallerinden biri olan Şehir Tiyatroları'nı, 70 yıl aradan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurduk. Köy tiyatrolarıyla köylülerimizi tiyatroyla buluşturduk.
"UMARIM SONRAKİ BAŞKANLAR BU YATIRIMLARI LAYIKIYLA TAMAMLAR"
Türkiye'ye ilk dijital turizm ansiklopedisi Visit İzmir’i hediye ettik. Göreve geldiğimizde sıfır olan kruvaziyer sayısını 72’ye, İzmir’e direkt uçuşları ise 60’tan fazla destinasyona çıkardık. İzmir’e gelen turist sayısı son beş yılda pandemiye rağmen iki kat arttı. İzmir Körfezi’ndeki kirliliğe ve kokuya karşı en kapsamlı seferberliği başlatarak en yüksek bütçeyi ayıran belediye olduk. Çünkü yüzülebilir, yaşayan körfez sözünü vermiştik. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin revizyonunu yaptık. Yıllardır bekleyen 4. faz inşaatına başladık. Tesisin etrafındaki çamur stok sahalarını rehabilite ettik. Tesisin deşarj ağzını iç körfezden orta körfeze taşıyan projeyi başlattık. Tüm bunları yapabilmek için İzmir’e yurtdışından 405 Milyon Euro, yani 13 Milyar liralık finansman getirdik. Doğayla uyum hedefiyle bu şehre bırakacağımız en büyük işlerden biri İzmir’in Yeşildere çilesini bitirecek olmamızdır. Yol güzergahıyla İZBAN arasındaki tüm parselleri kamulaştırarak Türkiye’nin en büyük yeşil dönüşüm projesini başlattık. 2026’da Dünyanın en güzel botanik EXPO’suna Yeşildere’de ev sahipliği yapacağız. Diliyorum ki benden sonraki belediye başkanları, bütçesi hazır, izinleri alınmış ve büyük kısmı başlamış olan bu yatırımları layıkıyla tamamlar.
"HER YIL BÜTÇEMİZİN YÜZDE 40'INI YATIRIMA AYIRDIK"
Güneşle de barışmak için belediyemizin hizmet binalarının çatılarında GES kurulumları yaptık. Türkiye'nin ilk kendi enerjisini üreten hayvan hastanesini açtık. Tire ilçemizde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk stadyumunun çatısında Türkiye'nin ilk çatı GES projesinin kurulumunu yaptık. Çağımızın en büyük meselelerinden biri olan atık yönetiminde İzmir'e yine yepyeni bir model kazandırdık. Satın aldığımız İzDönüşüm Tesisimizde şehrimizdeki atıkları henüz kaynağındayken ayrıştırıyoruz. Bu iş gücünü sağlamak amacıyla, Türkiye’de ilk defa sokak toplayıcısı kardeşlerimizi istihdam etmeye başladık. İzmir’i dünyanın ilk Cittaslow Metropol kenti yaptık. Yaşayan Parklar kurarak kişi başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 60 büyüttük. Kapasitesini arttırdığımız, yeni ünitelerle geliştirdiğimiz, evde sağlık hizmetiyle binlerce vatandaşımıza ulaştığımız Eşrefpaşa Hastanemiz ile Türkiye’nin en kapsamlı sağlık hizmeti veren belediyesi olduk. Dünyanın İzmir Mirası, çalışmamızla şehrimizin 8500 yıllık zenginliğine, kültürüne sahip çıktık. Tüm Türkiye’de arkeolojik kazılara en çok yatırım yapan Belediye olduk. Dünyanın en eski ve en büyük açık hava çarşısı Kemeraltı’nın, İzmir’in turizminde kaldıraç görevi üstlenmesini sağladık. Kemeraltı’nda altyapı ve üstyapı çalışmaları dahil olmak üzere 700 milyon lirayı aşkın yatırım yaptık. Gururla söylüyorum, her yıl bütçemizin yaklaşık yüzde 40’ını yatırımlara harcadık. Tüm bunları ben yapmadım, biz yaptık. İzmir yaptı. Hep beraber güvenli ve huzurlu bir şehir inşa ettik.
"UMUDUN TEK ÖZNESİ HALK OLMALI"
İzmir eşit ve eşitlikçi ruhuyla, kendisiyle ve kendisi gibi olmayanlarla barışık kültürüyle, otoriter ve popülist siyasal iklimin ülkemizdeki panzehridir. İzmir laikliğin, Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin en güvenli kalesidir. Hep birlikte bu kaleyi korumaya söz veriyor musunuz? Bu şehir, onlarca yıldır parti-devlet anlayışıyla üvey evlat yerine kondu. Yine de hak bildiği yolda, demokrasinin yolunda yürümekten asla vazgeçmedi. İzmir tüm baskılara rağmen, evrensel değerlerin ülkemiz siyasetindeki en güçlü savunucusu olan CHP'ye destek vermeyi sürdürdü. Cumhuriyet’in kurucu değerlerine sahip çıktı. İşte bu nedenle CHP ve İzmir arasındaki güçlü ilişki bir tesadüf değildir. Her ikisinin de özünde Anadolu’dan dünyaya uzanan bir uygarlık köprüsü inşa etme gayreti vardır. Fakat ne yazık ki bugün, değişim sloganın altının boşaltılarak, hedefinden koparıldığını ve umutların sönümlendiğini üzülerek görüyoruz. Oysa bir parti-devlete karşı mücadele ediyorsanız veya bir parti sandıktan aldığı gücü suistimal edip devleti ele geçiriyorsa, o umuda çok ihtiyaç vardır ve o umudun tek gerçek öznesi halk olmalıdır. Vatandaşın talepleri tek ve en gerçek yol göstericidir. Göreceksiniz, hep birlikte o umudu yeniden yeşertip, asırlık Cumhuriyet mirasımızı daha ileriye taşıyacağız.
"BANA TEŞEKKÜRÜ ÇOK GÖRENLERE SİTEM EDİYORUM"
Cumhuriyetimizin 100. yaşını, onun devrimlerinin, faziletlerinin kalesi olan Cumhuriyet Halk Partisinin değerlerini daha da yücelteceğiz. “Başka bir siyaset mümkün” çünkü siyaset yaşamı iyileştirme sanatıdır. Ve o sanat ancak toplumla birlikte yapıldığında hedeflerine ulaşır. Yani Halkla birlikte, halkçı bir dönüşümle...
Şunu çok iyi biliyoruz ki hepimiz daha iyisini hak ediyoruz. Bu ülke bu cennet vatan daha iyisini hak ediyor. Yolumuz engebeli, yolumuz uzun ama hedefimiz güzel, o hedefe giden yolculuk güzel... Hep birlikte ileriye, iyiye, doğruya yürümeye devam edeceğiz... Aşığı olduğum bu güzel şehrin, güzel insanları, Elbette bu kadar emeğe partinizden ve yoldaşlarınızdan bir takdir beklersiniz. İzmir CHP İl Kongresi'nde kapalı oylamada 522 delegenin 508’inin oyuyla en yüksek örgüt desteğini alana, başarılarıyla uluslararası alanda en yüksek makama getirilene, anketlerde birinci çıkana, bu kadar çabaya, devrim niteliğindeki onlarca esere bir teşekkürü çok görenlere buradan sitem ediyorum. Canları sağolsun. Bu yoldaki en büyük ödül siz değerli İzmirli hemşerilerimin takdiridir.
"HELAL OLSUN, GELECEK OLSUN"
Bu makamdaki görevim bitse de sizlerin her siyasetçiye bahşetmediğiniz ama beni oturttuğunuz gönül makamı benim için en büyük ödüldür. Tüm kalbimle söylüyorum, bu gurur bana da evlatlarıma da yeter. İzmir'e, bu şehrin 4 buçuk milyon dürüst, namuslu insanına bana bu gururu yaşattıkları için teşekkür ediyorum. Geçmiş olsun diyenlere asla kulak asmayın. Demokrasi bayrağını taşımanın bedelini ödemeye rıza gösteren herkese… Helal olsun! Gelecek olsun!
Mustafa Kemal Atatürk'e ve Cumhuriyet devrimlerine en sıkı sahip çıkan şehir olma özelliğini yaşatan ve fakat bu nedenle bedel ödeyen, o bedele rıza gösteren tüm İzmirlilere... 5 yıllık yolculuğumda bana yoldaşlık eden çalışma arkadaşlarıma, genel sekreterimizden başlayarak, genel sekreter yardımcılarına, daire başkanlarına, müdürlerine, şeflerine, belediye şirketlerimizin yöneticilerine, çalışanlarına. İzmir Büyükşehir belediyesinin tüm emekçilerine ve elbette onların sevgili ailelerine, eşlerine, çocuklarına… Helal olsun! Gelecek olsun!
"CEMRENİN DÖRDÜNCÜSÜ DEMOKRASİNİN TATLI GÜNEŞİ OLACAK"
Bu memleket için, İzmir için son nefesime kadar hizmet edeceğim. Bunu, kimsenin ekmeğine yağ sürmeden, bu toprakları rant çetelerine peşkeş çekmeden yapmaya devam edeceğim. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum, siz de hakkınızı helal ediyor musunuz? Unutmasınlar! Ben uzun mesafe koşucusuyum... Bu ülkede demokrasinin neferi olmayı sürdüreceğim. Bir nefer olarak birlikte başlattığımız tüm projelerin de takipçisi olacağım. Şunu çok iyi bilsinler! Bugüne kadar ki hattımız İzmir Büyükşehir Belediyesiydi. Bundan sonra sathımız, tüm vatandır. Kardeşlerim! Bir arada olduğumuz bu güneşli günde cemreler bir bir düşmeye başladı. Onlar önce havaya, sonra suya ve toprağa düşer. Fakat daha da önemlisi, cemrelerin dördüncüsü gönlümüze düşecek. İşte o cemre “demokrasinin tatlı güneşi” olacak. Ve bizleri asla yalnız bırakmayacak. Siz de müsterih olun. Asla umutsuzluğa kapılmayın.