Kolajen takviyeleri sağlıklı mı? Kolajen takviyeleri işe yarıyor mu?

İnsanlar yaşlandıkça, vücudun kolajen üretimi doğal olarak azalır ve kırışıklıklar, eklem ağrısı ve daha zayıf kemikler gibi gözle görülür yaşlanma belirtilerine yol açar.

Kolajenlerin faydalı olup olmadığı konusu hala tartışılıyor. Günümüzde yaygın olarak kullanılıyorlar ve kullanımlarının çoğu kolajenin cildin gençliğini korumasından kaynaklanıyor.

Güçlü bir yaşlanma karşıtı çare olarak pazarlanması, onu piyasadaki en popüler ürünlerden biri yapıyor. Birçok kişi kolajen için yapılan iddialardan etkileniyor ve bu, kolajen hakkında temel gerçekleri bilmeyi önemli hale getiriyor.

KOLAJEN KULLANIMI GÜVENLİ Mİ?
Kolajen vücudun bol miktarda bulunan bir proteinidir. Kolajen, insan vücudundaki en bol bulunan proteindir ve vücuttaki tüm proteinlerin yaklaşık %30'unu oluşturur.

Bir yapı taşı olarak kolajen, cildi, kasları, tendonları, bağları ve kemikleri oluşturur. Bu protein, doku yapısını ve gücünü korumak için gereklidir.

Özünde, kolajen vücudu bir arada tutan yapıştırıcı gibi davranarak dokuların güçlü, esnek ve işlevsel kalmasını sağlar.

En az 16 farklı kolajen türü vardır ve en yaygın üçü I, II ve III'tür. Tip I kolajen genellikle ciltte, tendonlarda ve kemiklerde bol miktarda bulunur. Tip II çoğunlukla kıkırdakta, tip III ise kaslarda ve kan damarlarında bulunur.

KOLAJEN ZENGİNİ BESİNLER
Doğal olarak kolajen açısından zengin yiyecekler öncelikle hayvansal kaynaklardan gelir, çünkü kolajen bağ dokularında bulunan bir proteindir. En iyi kaynaklardan biri, hayvan kemiklerini ve bağ dokularını uzun süre kaynatarak yapılan kemik suyudur. Bu yavaş pişirme işlemi, kolajeni et suyuna salar ve onu mükemmel bir kolajen kaynağı haline getirir.

Tavuk derisi de yüksek seviyede bağ dokusu içerdiğinden kolajen açısından zengindir. Benzer şekilde balık (özellikle balık derisi ve pulları) cilt ve eklemler için oldukça biyoyararlanımlı ve faydalı olan deniz kolajeni sağlar. Diğer zengin yiyecekler arasında, kolajen üretimi için gerekli bir amino asit olan prolin açısından zengin olan yumurtalar, özellikle yumurta beyazları bulunur. Karaciğer, kalp ve böbrek gibi sakatatlar da önemli miktarda kolajen içerir.

Bitki bazlı kolajen desteği için, bitkiler doğrudan kolajen sağlamasa da, meyveler, yapraklı yeşillikler ve turunçgiller gibi yiyecekler vücuttaki kolajen sentezi için çok önemli olan C vitamini açısından zengindir. Kuruyemişler ve tohumlar (çinko açısından zengin) ve soya ürünleri de kolajen üretiminde yardımcı olur.