Kılıçdaroğlu hakkında 3,5 yıla kadar hapis istemi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu tarafından eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız, İzzet Ulvi Yönter ve İsmail Faruk Aksu'nun 5 Şubat 2020'deki şikayet dilekçesi üzerine Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma başlatıldığı belirtildi. İddianamede yer verilen şikayet dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'PKK terör örgütü propagandası yapmak' suçundan yargılanan ve 4 yıl 8 ay hapis cezası kesinleşen Selahattin Demirtaş'ı, işlediği sabit olan suçlardan dolayı övdüğü iddia edildi. Kılıçdaroğlu'nun, 21 Ekim 2014'te İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü söyleşisinde, 'YPG bizim için terör örgütü değildir. YPG, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur' dediği aktarılan dilekçede, "Kılıçdaroğlu, bu açıklamasıyla, YPG'yi bağımsızlık ve özgürlük savaşçıları olarak gördüğünü açıkça beyan etmiştir" denildi.

Yıldız, Yönter ve Aksu'nun şikayet dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun 2016-2019 yıllarındaki sosyal medya paylaşımları ve konuşmalarında FETÖ ve PKK terör örgütleri mensuplarını övdüğü öne sürüldü.

İddianamede, Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in dilekçesi de yer aldı. Savunma dilekçesinde, Kılıçdaroğlu hakkındaki soruşturmaya konu edilen beyanlarının, kişisel görüş çerçevesinde yapılmış siyasi değerlendirme mahiyetinde olduğu ileri sürülerek, bu nedenle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi istendi.

'KAMU DÜZENİNİ BOZMAYA ELVERİŞLİ BOYUTTA'

İddianamede, "Şüphelinin beyanlarının kamu düzenini bozmaya elverişli boyutta olması, toplumun dirlik ve düzeni açısından açık, yakın ve somut bir tehlike hali yaratacak koşullarda bulunması nedeniyle, atılı zincirleme şekilde suçu ve suçluyu övme suçunun unsurları itibariyle oluştuğu anlaşılmıştır" değerlendirmesinde bulunularak, Kılıçdaroğlu'nun 'Zincirleme şekilde suçu ve suçluyu övme' suçundan 2,5 yıldan 3,5 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasakla cezalandırılması talep edildi.

İddianame, Ankara 35'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 3 Aralık’ta görülmesini kararlaştırdı.