İYİ Partili Kırkpınar: İstifalarla kan kaybetmiyoruz!
İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar veİl Başkanı Ülkü Doğan, İzmir il başkanlığında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kırkpınar, körfezden, Alsancak'ta yaşanan elektrik faciasına tarımdan, ekonomiye değerlendirmeler yaparken, Milletvekili Ümit Özlale'nin istifasına ilişkin soruları da yanıtladı.
"BUNUN SEBEBİ 22 YILLIK AK PARTİ İKTİDARIDIR"
İstanbul'da Polis Memuru Şeyda Yılmaz'a rahmet dileyerek sözlerine başlayan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, "Henüz hayatının baharında genç bir polis memurumuz görev başında şehit edilmişti. Bir suç makinesi tarafından. Bu olay bizlere bir konunun üzeirnde durması gerektiğini hatırlattı. Henüz 19 yaşında olan suç makinası, 26 ayrı suçu olan bir sabıkalı nasıl elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Ne yazık ki Türkiye, 'yatarı yok' diyerek suç işleyen, suçluların ödüllendirildiği ve vergisini günü güne ödeyen vatandaşın cezalandırıldığı ülke oldu. Bunun sebebi 22 yıllık AKP iktidarıdır. Bir vatandaş olarak İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'ya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Torba yasaları çıkarmaktan vazgeçin. Eğer bir daha böyle acılar yaşamak istemiyorsak gereğini yapmalısınız. Herkes işlediği suçun cezasını ödemelidir. Hiçbir şey yapanın yanına kar kalmamalı. Yargı tecelli etmelidir" dedi.
"SURİYELİLERİ GERİ GÖNDERİN"
Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi konusunda da görüşlerini aktaran Ülkü Doğan, "AK Parti hükümetinin geri göndermek gibi bir niyeti yok. Suriyelerin okuduğu okulların temizlenmesi için ihaleye çıktılar. Oysa bizm çocuklarımızın okuduğu okullarda temizlik masrafları velilere yıkılıyor. Suriyeliler ücretsiz tedavi olurken bizim vatandaşımız icralık oluyor. Tarihi bir fırsat kapımzıda hazır Esad vatandaşını çağrııyorken, bizim de adeta kaosa dönen bu zorunlu misafirliği sonlandırmak gibi bir fıraatımız var. Erdoğan'a sesleniyorum bu soruna artık son verin. Bunca yıldır baktığımzı Suriyelileri evlerine geri gönderin" dedi.
ÜLKÜ DOĞAN: İZMİRLİLERİ CEZALANDIRMAYA DEVAM MI EDECEKSİNİZ?
İzmir Körfezi'nde yaşanan kirlilik ve kokuya ilişkin tepki gösteren Ülkü Doğan, "Körfez'deki kirlilik yerel gündemimiz. Bu kokunun nedeni belli. Körfez tamamen ölme tehllikesi yaşarken muhattaplar suçu birbirine aıtyur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bizim sorumluluğumuz değil diyerek İZSU'ya ceza kesiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise, ' bu sorunun altından kalkamayız' diyerek topu üzerinden atmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'da konuya dahil oluyor. İzmit Körfezi'ini temizlemiş olmakla övünüyor. İzmir Gavur toprağı mı ki hükümet ceza keseceğine çözümü ortaya koymuyor. Size oy vermediği için İzmirliyi cezalandırmaya devam edecek misiniz? İzmir Büyükşehir Belediyesi ne zaman siyasi rant devşirmeden gerçekten yükümlülüğü olan işleri yapacak? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem belediye başkanı Tunç Soyer gibi biz de soruyoruz 'İzmir Körfezi 6 ayda nasıl bu hale geldi'? Artık hiçbir İzmirli bahane duymak istemiyor, çözüm istiyor. Kısır çekişmeleri bırakıp çözüm odaklı çalışmalıyız. İYİ Parti olarak biz elimizden geleni yapmaya hazırız. Acil olarak harekete geçilmeli aksi halde İzmir Körfezi’ni ve yaşayan canlılarını kaybedeceğiz" ifadelerine yer verdi.
KIRKPINAR: İZMİR'İN HASTANELERİ DEPREME DAYANIKSIZ!
Depreme dayanıksız hastaneler ve sağlık sisteminde yaşanan olumsuzluklara da değinen Kırkpınar, "İktidarın 22 yıllık geçmişinde olmazsa olmazımız dediği Şehir Hastaneleri projesi var. 19 ilde 24 şehir hastanesi var. Bunun 4 tanesi İstanbul’da, 1 tanesi de İzmir’de. Buradan Sağlık Bakanı’na sesleniyor ve soruyorum: Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla birlikte İzmir’deki hastalar burada yönlendiriliyor. Bununla birlikte diğer hastanelerin fonksiyonu azalırken personel sorunu yaşanan şehir hastanesinde yığılma oluyor. Bu sorunun çözümü için ne yapıyorsunuz? MR için bugün hastaneye gitseniz, elinize tutuşturulan pusulada en az 6 ay sonraya gün veriliyor. Bunlar İzmir’imizde yaşandığı gibi şehir hastanesi olan tüm illerde yaşanıyor. Eğitim araştırma hastanelerinde olmayan yapılamayan hangi işlemler şehir hastanelerinde yapılıyor? Deprem dayanıksız olduğu tespit edilen hastane sayısı kaç ve hangileridir? Şu ana kadar hangileri yenilendi? Ben bir vekil olarak yaklaşık 8 ay önce sordum. Tek adam rejiminin getirdiği bir heyet var, geldikleri gündem 2018 yılına kadar iyi kötü hizmet verildi. Sorunu düzeltsin diye getirdikleri bakanların kifayetsizliği devam ediyor. Birlik Sağlık-Sen'in yaptığı açıklamaya göre İzmir'de derpeme dayanıksız 12 hastane var. Acil servisin büyük bir kısmı kapatılan Dokuz Eylül Üniversitesi var. Acil servis hekimlerinin istifa ettiği bir hastane olarak anılmaya başlandı. Mobbing hekimlerin bu hastanede kalmamalarına sebep olmuştur. Hastane ve acil servis bölgenin can damarıydı. İzmir'de depreme dayanıksız bu kadar hastane varken acil servisin neredeyse tamamı tadilata alınıyor. Acil serivin tamamen kapatıldığı görülmüş değildir. ASM'lerde de durum içler acısı. Aile Hekimi hizmetien devletin standart getirmesi gerekiyor. Bulunan yerleri kiralamak ve tadilatını yapmak devletin görevidir. Hükümetin üzerine düşeni yerine getirmesi gerekiyor" dedi.
KÖRFEZ BÖYLEYSE, TÜRKİYE NASIL YÖNETİLECEK?
İzmir Körfezi'nde yaşanan kirlilik konusunda da tepkisini dile getiren Hüsmen Kırkpınar, "Şehir hayatı veya kırsalda nerede yaşarsa yaşasın vatandaşlarımız hizmet bekliyor. Bayraklı ilçesine ölü balıkların vurması ve kötü koku sorunun ortaya çıkmasıyla İzmirli bir kabus ile uyanıyor. 30 yıldır sosyal demokrat belediyeciliğin olduğu bu koku sorunu çözülmeye çalışıldı ancak yapılan şeyler yetersiz kaldı. Pasaport İskelesi önünde denizin rengi kahverengine döndü. Karşıyaka'dan Bayraklı'ya, Konak'a kadar her tarafta koku ve kirlilik mevcut. Bu kokunun sadece yerel yönetimlere devredilmesi kadar yanlış bir şey yok. Kendilerine ait belediyelerde benzeri hadiselerde başarı hikayesi yaptıklarını anlatan iktidar neden İzmir'e şaşı bakıyor. Sahile çıktığımızda hissettiğimiz koku yalnızca iktidara oy verenlerin veya oy vermeyenlerin değil tüm İzmirlilerin sorunudur. İzmir'de yaşayanların kabahati ne? Biz bunu hak ediyor muyuz? İzmir'de Körfez bu haldeyse 'Türkiye'nin tamamına talip olacağız' diyen ana muhalefetin de bu sorunu ortak akıl ile çözmesi gerekiyor. Üniversitelerle, çevreci bürokratlarla bir araya gelerek çözülmeli. Bunu İzmir'e reva görenler, hem CHP hem AK Parti hükümetinin de bir seçim sonra sonları hüsran olacak. Şehrin sadece koku ya da kirlilik sorunu mu var? 31 Mart günü seçilmiş olan belediye başkanlarının hizmetleri gözümüzün önünde. Gördüğümüz manzara korkunç" ifadelerine yer verdi.
"ETKİNLİKLE KARIN DOYMUYOR!"
İzmir'deki CHP'li belediyeleri etkinlik üzerinden tepki gösteren Kırkpınar, "Elbette kültürel miraslarımıza sahip çıkacağız ancak iktidarın şaşı baktığı İzmir’de 28 ilçe ve bir büyükşehir belediye başkanı kentin çeperlerinde yoksul ailelerin çocuklarının gittiği okullarda en azından bir öğün yemek vermeli. Etkinlik olsun, kutlama olsun ancak gece yatağa aç girip sabah ay uyanan çocuklar var. Nakit para olmasın ama mutlaka ayni yardım yapılmalı. Kocaoğlu döneminde olduğu gibi en azından süt verilmeli. Kıyı ilçe ve çeper ilçeler arasında hizmet dengesizliği var. Bu da giderilmeli. Bizim İzmir’de geçtiğimiz dönem bir belediye başkanımız vardı şimdi yok ama şu anda iktidarın 2 ana muhalefetin 29 belediye başkanı var. Yoksul insanların çocuklarına dokunmak kamu görevi veren herkesin boynunun borcudur" diye konuştu.
"BASIN ÜZERİNE GİDİNCE TUTUKLAMA OLDU"
Alsancak'ta meydana gelen kaçak elektrik faciasına değinen İYİ Partili Kırkpınar, "İzmir’de Kemeraltı’nda yağmurlu havada iki insan elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti, basın üstüne gidince de tutuklanan bir kişi… Sık sık elektrik kesilmeleriyle ilgili defaatle Enerji Bakanlığı’na soru önergesi, araştırma önergesi verdim. 6 araştırma önergesi, meclis kürsüsünde 28 konuşma, komisyonlarda 20’nin üzerinde konuştum ama gelin görün ki partili cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde portmantodaki hem ana muhalefetin hem de muhalefetin fazla yapacağı şey yok. Ne yapmalıyız? Yerelde halka hizmeti eksiksiz götürmeliyiz" ifadelerine yer verdi.
"İZMİR'DE YANGINLAR GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ"
İzmir'de meydana gelen orman yangınları sonrasında verilen desteğin iki asgari ücret olduğunu dile getiren Kırkpınar, "İzmir’deki yangınlar göz göre göre geldi. Yangın sonrası biz hemen heyet olarak Bayraklı ve Karşıyaka’yı ziyaret ettik. Evleri yanan, hayvanları ölen, açıkta kalan insanların ancak dertlerini dinleyebildik. Verilen desteğe baktığımızda iki asgari ücreti bile geçmiyor. Sonra Tire ve Bayındır’a gittik. Afet bölgesi ilan edilen üç beş mahalleden başka yer yok. Oysa oralarda arıcılık yapan hayvancılık dışında iş yaşananlar var. Bu gecikmelerin temel sebebi yukarıdan beklenen talimat" ifadelerini kullandı.
"İSTİFALARLA KAN KAYBETMİYORUZ"
İzmir Milletvekili Ümit Özlale'nin istifasına ilişkin gelen soruyu yanıtsız bırakan Kırkpınar, "Bizim prensip olarak kurucu genel başkan döneminde başlayan ve devam eden İYİ Parti'ye gönül vermiş kadroların çalışması sonucu seçilmiş ve sonrada istifa eden hiçbir vekilin arkasından bir olumsuz ya da olumlu bir şey söylemiyoruz. Kan kaybettiğimizi düşünmüyorum" dedi.