Bahar yorgunluğunu önlemenin 8 altın kuralı
Baharın başlangıcıyla aynı zamana denk gelen bir takım ruh hali, fiziksel veya davranışsal değişiklikler ile baş etmenin yolu ise doğru beslenmeden geçiyor. Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Berna Ertuğ metabolizmanın bahar aylarına uyumu için yapılması gerekenleri anlattı.
Kahvaltıyı atlamayın: Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı kesinlikle atlamayın. Beyaz undan yapılmış besinler yerine; kepek, çavdar, tam buğdaydan yapılmış tahıllı besinleri tercih edin. Her gün 1 yumurta tüketmeye özen gösterin. Besin çeşitliliği yaratarak tek tip beslenmekten kaçının. Bir öğünde bütün besin gruplarını içeren bir tabak hazırlayın. Örneğin kıymalı sebze yemeği veya tavuklu salata, 1 su bardağı ayran ve 1 dilim ekmek tüketerek besin çeşitliliğini sağlayabilirsiniz.
Düzenli beslenme alışkanlığı edinin: Düzensiz tüketilen öğünler, uzun süren açlıklar kan şekerinin dengesiz düşmesine ve yükselmesine neden olabileceği için bahar yorgunluğu belirtileri daha kötü hale gelebilir. Dolayısıyla günde 3 ana, ihtiyaca göre 1 veya 3 ara öğün olacak şekilde az az ve sık sık öğün tüketmeye çalışın. Kendinizi 4-5 saatten fazla aç bırakmamaya özen gösterin. Tükettiğiniz miktarlara(porsiyonlarınıza) dikkat etmeye çalışın.
Su tüketimini ihmal etmeyin: Havaların ısınmasıyla oluşabilecek su kayıplarını önlemek ve mevsimsel değişikliğe bağlı dolaşım problemlerinden kurtulmak için bol bol su tüketin. Susamadan su içmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışın. Günlük 2-3 lt (10-15 su bardağı) su tüketerek dolaşım sistemini daha düzenli hale getirmiş ve toksinlerden kurtulmayı sağlamış olursunuz.
Alkol tüketimini sınırlayın: Mevsim geçişlerinde yüksek miktarlarda tüketilen alkol, problemlerinizin daha da artmasına neden olur. Bu nedenle alkol tüketimini minimuma indirmeye çalışın. Ayrıca tercihlerinizin hafif alkollü içecekler olmasına ve 1-2 kadehten fazla tüketmemeye özen gösterin.
Kontrollü kafein tüketin: Gün içerisinde yorgunluğu atmak, uyanık kalmak için sıkça tükettiğimiz çay, kahve gibi kafeinli içecekleri kontrol altında tutun. Yüksek miktarlarda alınan kafein, kalp çarpıntısına ve vücutta su kaybına neden olabileceği için özellikle mevsim değişikliğindeki sıkıntıları tetiklememek adına kafein alımını minimumda tutmaya özen gösterin. Kahve, çay, asitli içecekler gibi kafeinli içecekler yerine rahatlatıcı özelliğinden dolayı bitki çaylarını tercih edebilirsiniz.
C vitaminini besinlerden karşılayın: Gün içerisinde özellikle C vitamini içeren sebze ve meyve tüketimini arttırın. Beslenmenize brokoli, ıspanak, yeşil sivri biber, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler ve portakal, kivi, kuşburnu, greyfurt gibi meyveler ekleyin.
Düzenli uyuyun: Uykusuzluk ve düzensiz uyuma kendinizi daha yorgun hissetmenize neden olur. Düzenli uyku saatleri, gün içerisinde kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olacaktır. Günde 6-8 saat uyumaya çalışmalısınız.
Aktif bir yaşama geçiş yapın: Haftada 3 gün yapılan tempolu yürüyüşler, yüzme, gevşeme egzersizleri yorgunluğa karşı korur. Eğer “vaktim yok” diyorsanız en azından aktif yaşam tarzı için yürüyerek gidebileceğiz yerlere arabasız gitme, asansör yerine merdivenleri tercih etme gibi küçük aktivitelerle de yaşam tarzınızı değiştirebilirisiniz.