ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER

Konak Belediyesi ve Konak Kent Konseyi tarafından “1 Eylül Dünya Barış Günü” dolayısıyla Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde ortak basın açıklaması gerçekleştirildi. 

Etkinliğe, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  İzmir İl Başkan Yardımcıları, CHP Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi, Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, CHP Konak Gençlik Kolları Başkanı Mert Korkmaz, CHP Konak Kadın Kolları Başkanı Songül Cihangir, Konak Belediye Meclis Üyeleri ve muhtarlar katılım gösterdi. 

MUTLU: YURTTA BARIŞ, DÜNYA BARIŞ SÖZÜ ASLA UNUTULMAMALIDIR

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, barışın; barınma, eğitim ve sağlık gibi bir insa hakkı olduğunu vurgularken, "Bu insan hakkının insanlar tarafından kıymeti bilinmiyor. 21. yüzyılda hâlâ savaşlar, hâlâ ölümler, hâlâ kadınların tecavüzleri, çocukların kaçırılmaları maalesef dünyanın gündeminde. Çocuklar savaşın ortasında annesiz babasız kalıyor. Kadınlar her türlü şiddete maruz bırakılıyor. Binlerce insan, oldukları toprakları terk ederek mülteci konumuna geçiyor. Doğa ve tarih değerleri tahrip ediliyor, yok ediliyor. İnsanlık, açlık ve sefalete sürükleniyor ve insani değerler ayaklar altına alınıyor. Her savaşın en büyük mağdurları özellikle kadınlar ve çocuklar. Çocukların çığlıkları, kadınların gözyaşları savaşta gördüğümüz manzaralardan. Ve inanıyorum ki, barışı tüm dünyada tesis edecek olan kadınlar ve çocukların gücü olacak. Bugün tüm insanlığın ihtiyacı olan eşitlik, adalet, özgürlük, hak ve hukuk temelli bir barışı sağlama isteğiyle buradayız. Bunu sağlamanın en önemli yolu, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' sözünü asla ve asla unutmamaktır. Bizler güvercin kasaplarına rağmen insanlık adına barışı savunmaya devam edeceğiz. Bugün burada birlikte uçuracağımız güvercinlerin dünyanın dört bir yanına umudu ve barışı taşımasını diliyorum" şeklinde ifade etti.

MUMCU: BU TOPRAKLAR BARIŞI HAK EDİYOR

Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu ise sözlerine, savaşlardan dolayı dünyada ve özellikle bölgemizde çok sayıda canın yok edildiğini söyleyerek başladı. Mumcu, "Bugün dünyada, özellikle de bölgemizde yaşanan savaşlar ve onun yol açtığı yıkımlar çok sayıda canı yok ediyor. Sadece Ukrayna ve Gazze'de binlerce insan hayatını kaybediyor, kaybetmeye devam ediyor. İsrail Devletinin bombardıman ve saldırıları altında Gazze'de yoğun çocuk ölümleri olmasına karşın, özellikle medeniyetleri ile övünen ülke devletleri, bu saldırılara sessiz kalmadıkları gibi katliamcı İsrail’in yanında durmakta. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin yayınladığı “2023 Küresel Eğilimler Raporu”na göre, son on yılda çatışma ve savaş yüzünden yerinden edilenlerin sayısı ikiye katlandı. 2023 yılı sonu itibarıyla dünya çapında tahminen 117 milyon kişi, çatışma, şiddet, baskı, insan hakları ihlalleri gibi farklı nedenlerle yerlerinden edildi. Bu yıl sayının 120 milyon kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor." şeklinde belirtti.

Devletler, egemenler ve kapitalizm bir yandan, savaş ve iç savaşlarla yıkıma yol açtığını söyleyen Mumcu, "Diğer yandan eko sistem ve yaşam alanlarının zarar görmesine, yok olmasına neden oluyor. Kapitalizm yol açtığı küresel iklim krizi ile doğal yaşam ve canlıları tehdit etmekte, giderek büyüyeceğini düşündüğümüz iklim göçlerine neden olmaktadır. Bu durumlar ülkemizi de yakından ilgilendirmektedir. Kaynayan kazan halindeki bölgemizde, savaş ve çatışmalar devam etmekte, hak ihlalleri en üst düzeyde yaşanmakta. Bu ülkede annelerin çocukları için ağlamamasını sağlamak hepimizin sorumluluğundadır. Bu topraklar ölümleri, acıları gözyaşlarını değil barış içinde birlikte yaşamı hak ediyor. Silahlanma için harcanan devasa bütçeler ülkenin refahı için, toplum için harcanmalıdır." dedi.

"ÖZGÜRCE İFADE EDEBİLDİĞİMİZ ÜLKE İSTİYORUZ"

Mumcu, "İç barışını sağlamış bir Türkiye hem kendisi için, hem bölgesi için çok daha değerli olacaktır. Barış için kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu süreçte savaşın değil, barışın inşaasının parçası olmayı önemsiyoruz. Biz bu toplumu oluşturan tüm kesimlerin barış ve dayanışma içinde yaşamalarını, her türlü ayrımcılığa karşı kararlı duruşumuzun altını çiziyoruz. Kadınlar, çocuklar, emekçiler, LGBTİ+'lar, engelliler, mülteciler, göçmenler, Romanlar, Kürtler, ülke moziğini oluşturan tüm toplumsal kesimlerin ayrımcılığa uğramadığı, kendilerini özgürce ifade ettiği bir ülke istiyoruz Hiç bir kimsenin düşüncesinden dolayı cezalandırılmadığı, bu nedenle cezaevlerinde bulunan insanlarımızın özgür bırakılmasını istiyoruz." şeklinde ifade etti.

"AMASIZ, FAKATSIZ, İNADINA BARIŞ DİYORUZ"

'1 Eylül Dünya Barış Günü' mesajını "Kısaca; Amasız fakatsız, inadına barış diyoruz" sözleriyle sonlandıran Mumcu, "Yaşam alanlarımızın, doğamızın kentlerimizin, tahrip edilmediği, ranta kurban gitmediği, yaşamın her alanında, iradelerimizin ortaya konulduğu katılımcı bir demokrasiden yanayız. Bu anlamda yerel katılım mekanizması olan mahalle meclislerini çok önemsiyoruz. Yaşam alanları, kentler, kırlar sadece insanlara değil, eko sisteme ve tüm canlılara aittir. Onların hepsi kentin paydaşlarıdır, dolayısıyla sokak hayvanlarına yönelik katliam yasasını reddediyoruz, aslolan ekosistemi bozmadan birlikte yaşamaktır." dedi.