Buca ve Gaziemir'deki orman yangını, 20 saat sonra kontrol altında
Yetkililerden bilgi alan Bakan Yumaklı, gazetecilere açıklama yaptı. Dün Bergama yangını bölgesinde ekipleri yönlendirirken geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Bergama Orman İşletme Müdürü Şahin Dönertaş için başsağlığı dileyen Bakan Yumaklı, "Şahin Dönertaş, bu vatan için, yeşil vatan için hayatını hiçe sayan kahramanlardan sadece bir tanesi. Ailesine, bütün sevenlerine ve orman genel teşkilatımıza, bakanlığımıza başsağlığı diliyorum" dedi.
Bakan Yumaklı, konuşmasında, yangınlar hakkında genel bilgi vererek, "Dün 9 yangın vardı, bizim üst risk grubunda diye tanımladığımız. Ancak 34'ü orman yangını, 14'ü de orman dışı yangın olmak üzere, arkadaşlarımız bütün yurt çapında 48 yangınla mücadele etti. Orman dışında başlayan yangınların da ormana sirayet etmesiyle birlikte Edirne, Bursa, Balıkesir, Manisa, Uşak, Kütahya, İzmir Foça, İzmir, Bergama ve en sonunda dün akşam yerleşim merkezlerine yakın seyretmesi hasebiyle de İzmir Buca yangınları, bizim arkadaşlarımızın hakikaten canını hiçe sayarak söndürmek için mücadele ettikleri yangınlar oldu. An itibarıyla bu yangınların tamamının kontrol altına alındığını duyurmak istiyorum" diye konuştu.
'ALEVLERİN ARASINDA KALAN ARKADAŞLAR OLDU'
Bakan Yumaklı, Buca ilçesindeki yangınla ilgili detaylara değinerek, şunları söyledi:
"Buca yangınıyla alakalı ilk tespit, dün saat 13.25'te oldu. 13.35'te de ilk müdahale gerçekleşti. 7 uçak, 19 helikopterimiz, 50 arazöz yaklaşık 10'a yakın iş makinesi, 360'a yakın arkadaşımızla buna müdahale etmeye başladık. Diğer tüm kurum ve kuruluşlar da buradan hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Onların da verdiği destekle birlikte, vatandaşlarımızın da desteğiyle birlikte, bugün itibarıyla bu yangınların kontrol altına alındığını belirtmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, çok sıcaklıkların üst üste seyrettiği İzmir'de, bunun örneğini verecek olursak 40 derecelere ulaşan sıcaklıklar art arda günleri takip eder hale geldi. Bugünden itibaren özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında da çok yoğun bir şekilde alarmdayız. Buralarda da sıcaklıklar çok ciddi bir şekilde yüksek, nem oranları düşük. Rüzgar hakikaten çok büyük problem. Burada dün yaşanan konu da buydu zaten. Yani kararsız bir rüzgar. Tek tarafa değil, birden farklı yönlere alevi ve ateşi götürdüğü için arkadaşlarımız gerçekten çok zorlandılar. Alevlerin arasında kalan arkadaşlar oldu ama çok şükür bütün bu yangınlarda herhangi bir problem yaşamadık. Bunu halihazırda bu Buca yangını için söyleyeyim. Bize rapor edilmiş herhangi bir kayıp ya da bir mal ziyanı bildirilmedi."
'YALAN HABERLERE İTİBAR ETMEYİN'
Bakan Yumaklı, ekosistemdeki canlıları unutmamak gerektiğini, bu tür olaylardan dolayı etkilenen canlılar olduğunu da belirtti. Yalan haberlere aldırış edilmemesi gerektiğini vurgulayan Bakan Yumaklı, "Bir konuya da açıklık getirmek istiyorum. Buradan bütün vatandaşlarımıza özellikle istirham ediyorum. Neden olduğunu anlayamadığımız yüzde 100 yalan olan haberleri gece yarısından sonra dolaşıma soktular. Birçok insan bu yalanlarla beraber sanki bu yardım ihtiyacı varmış gibi doğal olarak yardıma koştu. Ben hepsine teşekkür ediyorum. Ancak buradaki çalışmaları aksatırcasına insanlar o yalanlarla kendilerine söylenen işte 'Yanık kremi gerekiyor', 'Ayran gerekiyor', 'Şu veya bu gerekiyor' gibi yalanlar nedeniyle arabalarına atlayıp buraya gelen insanlar oldu. Biz zaten düzenli olarak gerek sosyal medya gerek diğer resmi hesaplarımızdan açıklama yapıyoruz. O nedenle istirhamımız bu yalanlara kanılmaması. Çok özür dileyerek, bu ahlaksızlığı hiçbir yere sığdıramıyorum. Neye hizmet ediyorlar bilmiyoruz. Herkesin kendi vicdanına bıraktım. Bu dezenformasyonu kınıyorum. Açıkçası aklıma söyleyecek başka söz de gelmiyor" dedi.
'TEŞKİLATIMIZ ALARM HALİNDE'
Bakan Yumaklı, 15 Eylül'e kadar alarmda olduklarını belirterek, "Vatandaşlarımız olmadan, biz bu mücadeleden galip çıkamayız. O da nedir, mümkün olduğu kadar başlatma ihtimali olan ne varsa, hangi faaliyet, hangi eylem varsa lütfen bunlardan uzak duralım. 'Bir şey olmaz' demeyin. Şimdi soruluyor, 'Sizin yangınla ilgili stratejiniz ne' diye. Yangınla ilgili stratejimiz, 24 saat insansız hava araçlarıyla, aracımızla bütün Türkiye'yi gözetlemek, tespit ettiklerimize en kısa zamanda müdahale etmek. Bütün konuşlandırmalar, bütün risk analizleri yapılmış durumda. Yangınla mücadele etmek elbette bir performans gerektirir. Görüyorsunuz. Farklı ülkelerde haftalarca, aylarca süren yangınların olduğu ülkeler var. Çok şükür, biz böyle bir ülke değiliz. Hatta yardım isteyenlere de mümkün olduğu kadar elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. Ancak asıl başarının yangının çıkmaması olduğunu ve bu başarının sadece bir bakanlığın, bir Orman Genel Müdürlüğü teşkilatının değil, bütün ülkeye ait olduğunu tekraren belirtmek istiyorum ve istirham ediyorum. 'Bir şey olmaz' demeyelim. Yangınların yüzde 90 oranda insandan kaynaklandığını söylüyoruz. Bu kimi zaman o 'Bir şey olmaz' denilen hususlardan, kimi zaman ihmalden, kimi zaman farklı gerekçelerle çıkıyor. Elimizdeki bir materyalin atılmasından yüzlerce dönüm alanın etkilenmesi, ağaçlarından tutun da orada yaşayan bütün canlılara kadar zarar görmesine sebep oluyor. O yüzden bütün vatandaşlarımıza 15 Eylül'e kadar birbirimizi de kontrol ederek, sorun olabilecek olanları da en yakın kamu kurumlarına, bizim kendi bakanlığımızla ilgili iletişim vasıtaları olabilir, emniyet birimlerine, kolluk güçlerine bildirsinler. Biz zaten oradayız. Görevimiz bu. Hızlıca müdahale edelim ama olmaması için de birbirimize lütfen ikaz edelim. Ben bu duyarlılığı gösteren bütün vatandaşlarıma canıgönülden çok teşekkür ediyorum İzmir'e ve biraz önce saymış olduğum illere tekraren geçmiş olsun diliyorum. Ve hayatını kaybeden genç kardeşim için tekrar rahmet ve başsağlığı diliyorum" dedi.