İktisat Profesörü Aykut Lenger: Sefalet pahasına istikrar sağlanmaz

ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER

 

Yerel seçim öncesi ve sonrası için ekonomide yaşananlar en çok vatandaşın merak konusu olurken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, seçim ekonomisi iddialarına 'gerçeği yansıtmıyor' şeklinde yanıt verdi.

Döviz kurundaki beklentiler, hayat pahalılığı karşısında çalışanları ilgilendiren asgari ücretin yılda bir kez yapılmasının doğru bir karar olup olmadığı ve faizin yükseltilmesi politikası Türkiye için önemli konularında başında yer alıyor.

Ekonomiye dair merak edilen soruları Ege Üniversitesi İktisat Profesörü Aykut Lenger, Ben Haber'e değerlendirdi.

Döviz için yılsonu beklentisi noktasında birçok ekonomist 45 lirayı telaffuz ediyor. Bununla birlikte EİB Başkanı Jak Eskinazi ise mevcut koşullarda doların 68,5 lira olması gerektiğine yönelik bir açıklama yapmıştı. Dolar/TL parametresinde görüşünüz nedir?
EİB başkanı böyle bir şey söylemiş ama döviz kurunun olması gereken düzey diye bir şey yoktur. Çünkü döviz kurunun belli olacağı, yeri ne olacağını belirleyen 6 tane farklı kuram var. Bunların her biri farklı yer söyler. Dolayısıyla hangisinin geçerli olacağını bilemeyiz. Yani döviz, arz ve talebe bakarak mı? Döviz kuru belirlenecek, yoksa satın alma gücü paritesine göre mi belirlenecek, işte örtülü faiz kuramına göre mi belirlenecek. Yani bunların hangisini temel alacağımızı bilmiyoruz. Bunların her biri ortaya çıkan döviz kuru fiyatını açıklamakta kullanılıyor. Ama önceden hangisini kullanmamız gerektiğini bilmiyoruz. Dolayısıyla döviz kurunun olması gereken fiyat budur demek doğru bir şey değil. Şu anda döviz arzında bir sorun var, şok yaşıyoruz yani bu artabilir artarsa çok yükseliş baskısı olmaz. Yani burada rakamı nasıl hesapladılar? Muhtemelen satın alma gücü politikasına göre hesapladılar ama döviz kurları hiçbir zaman satın alma gücü politikasına göre ortaya çıkmıyor. Döviz hareketlerine, yani yurt dışından gelen fon akımlarının, faizin ve tabii ki yurt içi enflasyonun çok büyük etkisi var. Yani buna göre bu böyle bir değer hesaplamak çok mümkün değil. Alacağı değeri de kestirmek çok mümkün değil. Yapılan tahminler var genellikle ama bunlar çok gerçekçi tahminler olmaz.

Türkiye, yılda iki kez zam yapılan asgari ücret uygulamasından çıkarak yeniden yılda bir kez uygulamasına döndü. Bu hamle sizce doğru muydu, sonucu ne olur?
Çok yüksek enflasyon dönemlerinde ücretlerin enflasyon gerisinde kalmaması için sıklıkla ayarlanmasında yarar var. O nedenle tek zam uygulamasının doğru olmadığını düşünüyorum. Yılda 2 ayarlama yapılması daha doğruydu. O uygulamaya dönülmesinin gelir dağılımının adaleti açısından çok daha yararlı olur.

Faizi yükseltmek, enflasyonun önünü kesmek için Türkiye ölçeğinde ne oranda başarılı olabilir?
Faizi yükseltme politikasının zamanında uygulamış olsaydık, faizler yüzde 10'lar civarındayken o zaman belki bir şansı vardı. Ancak şu anda duyarlılığını kaybetmiş gibi görünüyor. Faizi istediğiniz kadar yükseltin çok daha büyük bedeller ödeyerek kontrol altına alınacakmış gibi görünüyor. Dolayısıyla buradan artık daha farklı para politikasından sonra maliye politikasını devreye sokmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü gelir dağılımı adaleti çok bozuldu. Yaşam koşulları çok ağırlaştı, geçinmek çok zorlaştı. Daha fazla bu yolda gidilerek insanların yani hane halkının talebini kısarak ekonomide istikrar sağlamak çok mümkün görünmüyor. Nihayetinde ekonomi dediğiniz şey insan için yapılan bir bilim. O nedenle insanların sefaleti pahasına ekonomide istikrar sağlamak doğru değil. Maliye politikasının en kısa sürede devreye alınmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.