Deniz Baykal, 1'inci ölüm yıl dönümünde anıldı
Deniz Baykal'ın 1'inci ölüm yıl dönümü nedeniyle Devlet Mezarlığı'ndaki kabri başında tören düzenlendi. Törene, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Deniz Baykal'ın ailesi, partililer ve vatandaşlar katıldı. Baykal'ın kabrine çelenk bırakıldıktan sonra saygı duruşunda bulunuldu ve dua edildi. Törenden sonra basın mensuplarına açıklamada bulunan Muharrem İnce, Baykal'ın bir devlet adamı olduğunu belirterek, "Partinin oyu önemli değil, 'önemli olan memleket' dediğini çok kez duymuşumdur. Allah rahmet eylesin, benim üstadımdı. Mekanı cennet olsun" dedi.
'KENDİSİNDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK'
CHP Genel Başkanı Özel de Deniz Baykal'ın sosyal demokrasiye ve CHP'ye emek değil; ömür vermiş bir genel başkan olduğunu vurgulayarak, Baykal'ın ailesinin acısını ve onurunu paylaştıklarını ifade etti. Özel, şunları kaydetti:
"Her birimiz kendisinden çok şey öğrendik. Bundan tam 15 yıl önce Sayın Baykal, Manisa'da Belediye Başkan adayı olmam için seçimlere kısa bir süre kala beni aradı. Ankara'da Türk Eczacıları Birliği'nde görevliydim. Kendisine benim bu görev için çok erken yaşta olduğumu ve hazır olmadığımı söylediğimde, 'Sen iyi bir CHP'lisin, partililer bazı günlerde partileri için görev yaparlar, o görev hiçbir zaman unutulmaz, bu görevi yapman için aradım. Sana Belediye Başkanlığı teklif etmiyorum. Partinin bayrağını yere düşürmemeni teklif ediyorum' demişti. Onun üzerine görevi kabul ettim. Aktif siyasetteki hikayem, tam 15 yıl önce o telefonla başladı."
'İKTİDAR OLDUĞUMUZDA VEFAMIZI GÖSTERECEĞİZ'
Baykal'ın kendisinin hayatında çok farklı izler bıraktığını dile getiren Özel, "Bugün huzurunda, 1'inci ölüm yıl dönümünde partinin genel başkanı olarak var olmak; benim açımdan büyük bir onur. Hem omuzlarımda çok büyük bir yük; çünkü siyasette vefa tartışmaları yapılıyor. Bir partinin önceki genel başkanına vefa gösterecekseniz; bunun bir yolu var; iktidar yaparsanız vefanızı göstermiş olursunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini de Deniz Baykal'ın partisini de İnönü'nün, Ecevit'in ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisini de iktidar yaptığımızda, önceki genel başkanlarımıza vefamızı göstermiş olacağız. Mezarı başında buna söz veriyoruz" diye konuştu.
'ERDOĞAN BİZİ KAVGAYA ÇEKMEK İSTİYOR'
Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hatay'da ve Zonguldak'taki açıklamaları ile DEM Parti ve Yeniden Refah Partisi'nin İstanbul'da aday çıkarmasına ilişkin, "Dün Zonguldak'ta, daha önce Hatay'da yaptığı açıklamanın devamını getirdi; 'Cumhurbaşkanının eli, Zonguldak'ın üzerinde olursa hizmet gelir' diyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın milli iradenin üzerinden elini çekmesi lazım. Bu yaptığı iş tamamen milli irade gasbıdır. Hatay'da yaptığı taş yürekliliğe devam ediyor. Aslında Hatay'da söylediği ifadeleri idame ettiriyor, hatırlatıyor. Eğer Erdoğan'ın söylediğinin bir karşılığı varsa, yerel seçimler niye var? Niye belediye başkanı seçiyoruz? Bu anayasa tanımamazlık hali sonunda oraya mı gelecek? En sonunda; siz birini seçin, geri kalan her şeyi o seçsini nasıl merkezi yönetimde uyguluyorlarsa; siz bir Cumhurbaşkanına oy verin, geri kalan her şeyi iğneden ipe o belirlesin, en son belediye başkanlarını da o belirlesin. Niye o zaman bu aziz milletin önüne sandık koyuyoruz?" dedi.
Milli iradenin kutsal olduğunu söyleyen Özel, şöyle devam etti:
"Bugün Recep Tayyip Erdoğan'a en sert cevapları vermek, onun istediği bir şey. Bizi kavgaya çekmek istiyor. Dün sesleniyor; 'Daha önceki genel başkanlarla kavga ederdik. Özgür Efendi'nin sesi çıkmıyor, kavga etmiyoruz diyor'. Oysaki Özgür Efendi ona 10 bin liralık en düşük emekli maaşını hatırlatıyor. Ona 17 bin liralık sefalet asgari ücretini hatırlatıyor. Geçim sıkıntısını, enflasyonu hatırlatıyor. Türkiye'de bunu konuşuyoruz. O istiyor ki hakaretine hakaret edelim ve mesele konuşulmasın. Onun düzeyine inmemeye çok kararlıyım."
'MİLLET ONA 31 MART'TA EĞRİYİ DE DOĞRUYU DA GÖSTERECEK'
Erdoğan'a cevap verme niyetinde olmadıklarını söyleyen Özel, "Sizin 31 Mart günü kalkıp, sabahleyin evden çıkıp kiminiz bastonla, kimi tekerlekli sandalyeyle, kimi gencecik yaşında heyecanla ilk kez koşup gideceği sandığı önemsizleştirmeye, 'Oyu bana verirseniz olur, vermezseniz pişman olursunuz' diye milleti tehdit etmeye, vatandaşa şantaj yapmaya kalkışıyor. Sandık tam da bunun için var. Millet ona 31 Mart'ta eğriyi de doğruyu da gösterecek" diye konuştu. Özel, diğer partilerin aday çıkarmasına ilişkin de "Aday çıkarmak, her partinin en demokratik hakkıdır. Kimsenin adayını çıkarmasına, çıkarmamasına karışmayız. Bir partinin aday çıkarması kendisiyle ilgili bir hesaptır. Bir parti aday çıkarmazsa demlenip, aday çıkardığında demlenmemiş iftirasını bu sabah höpürdete höpürdete demli çay içenlere, Devlet Bahçeli'yle Erdoğan'a sorun. Şunu söyledik; bütün siyasi partilerle açık iletişim halindeyiz. Bizim DEM'le yaptığımız görüşme, gözünüzün önündedir. Ama bazı görüşmelerin hangi mecralarda, kimlerin ne şekilde ne vaatlerle yürüttüğünü millet sormaktadır. Bizim kimsenin çıkaracağı adaya da çıkardığı adaya da lafımız da minnetimiz de yoktur" dedi.
Özel ayrıca hem DEM Parti'nin hem Yeniden Refah Partisi'nin adaylarına başarılar dileyerek, dün saldırıya uğrayan AK Parti belediye başkan adayını dakikalar içinde aradığını ve demokrasiye yapılmış bir saldırı olduğunu, kendi adaylarına yapılmış bir saldırı olarak gördüklerini söyledi.
'ANKETLERDE BİR ŞEY GÖRÜRSEK MÜDAHALE EDERİZ'
Yerel seçimler için Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük ittifakıyla, 'Türkiye İttifakı'yla yola çıktıklarını söyleyen Özel, CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Lütfü Savaş hakkındaki soruya ise "Tabii Hatay'da protestolar yaşandı. Hepinizin gözünün içine bakarak söylüyoruz ki yüz protesto vardıysa 99'u hükümete yönelikti. Evet, Lütfü Bey'e yönelik cümleleri de hep birlikte duyduk. Siyaset, vatandaşın söylediğini duyma sanatıdır, verdiği mesajı alma sanatıdır. CHP olarak bütün bölgelerde adaylarımızı çok yoğun anketlerle belirledik" diye konuştu. Adaylık açıklamasından sonra yapılan anketlere de önem verildiğini ifade eden Özel, "Anketler bize bir şehirde yanlış yaptığımız sinyalini veriyorsa ya da verirse bu değerlendirilir. Milletin sesini duymak elbette meydanda yükselen bazı sesleri duymak da önemlidir. Fikir verir ama milletin sesini duymak sandıktan önceki en önemli gösterge, çok yüksek örneklerle yapılan anketlerdir. Anketlerde bir şey görüyorsak müdahale ediyoruz, görürsek müdahale ederiz" dedi.