Tugay, “Bir kere dost ortamında biraz duygu haliyle söylenen sitem sözüdür. Birikenlerin bir anlık taşmasıdır. Bu konuyu uzatmak istemiyorum. Herkes tarafından anlaşıldı. Ben CHP’nin neferiyim. Partimin kazanması için çalışıyorum. O ortamda herkes bize yakındı, dertleşme gibiydi. Sitemimi ilettiğim bir toplantı idi. Partimizin içerisinde bazı kişiler adaylaşamamalarından kaynaklı bizi sanki AK Parti’nin adayı ile bizi baş başa gibi bir algı içerisindeler. Yeterli liyakate sahip olmadığımı söyleyerek süreci karalayan, çarpıtan bir hal içindeler…İlk aday adaylığımdan beri. Bu; parti içi üst kesiminden bazı kişiler tarafından da kaynaklı… Buna üzüldüm. Biz siyaseti neden yapıyorduk? Kendi siyasi istikbalimiz için mi yapıyoruz? Tabi hayır! Bu bir bayrak yarışı. Tunç Başkanla adaylığım açıklandıktan sonra görüştüm. Beni üzen, ‘başkanım bir fotoğraf çektirelim dedim, onu istemedi. Onu kabul etmedi. Üzüldüm biraz” dedi.

PARTİNİN BAŞARISIZ OLMASINI İSTEYENLER VAR

Tugay, şunları söyledi: “Ne ben Tunç Soyer’e özel olarak bir şey içindeyim ne de o bana... Biz birbirimizin rakibi değiliz. Karşılıklı sevgimiz saygımız devam edecek. Bizim bulunma sebebiz CHP’nin dünya görüşünü ülkemizde projelerle göstermek. Kişisel şeylerimizde uzaklaşacağız. Tunç Başkan’ın İstanbul’da çalışmasına tepki göstermedim. Keşke fırsatım olsa ben de çalışsaydım. İzmir’de yer almaması ile ilgili bir sitem idi. Ekrem başkan hepimiz için çok kıymetli. Bu dönemde Ekrem başkanın başarısı çok önemli.  Tunç Başkanının yanında olması önemli. Benim sitemim başka…İzmir’de olmamasını eleştirdim. Sadece Tunç Başkan için de söylemedim bu sitemimi. Parti içinde beklentilerini gerçekleşmeyenler partinin başarısını katkı sunmayı bir kenara partinin başarısız olması için faaliyet içindeler. Bu durum beni üzüyor”